TBMM Çözüm Süreci Komisyonu Heyeti Van'da

TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu üyeleri, Van'da, sivil toplum örgütü temsilcileri, aileler ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Van'da bulunan AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı başkanlığındaki komisyon üyeleri, kentteki bir otelde şehit aileleri, çocukları terör örgütüne katılan aileler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve kanaat önderleriyle tekli görüşmeler yaptı. Basına kapalı gerçekleşen görüşmelerde, kişilerin çözüm sürecine yönelik taleplerini dinleyen komisyon üyelerinin gün boyu süren temaslarının ardından basın toplantısı yapacağı belirtildi. Komisyon üyeleriyle görüştükten sonra AA muhabirine açıklamada bulunan Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Van Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şemsettin Bakır, heyetin çözüm süreciyle ilgili düşüncelerini dinlediğini söyledi. Heyet üyelerine süreçten beklentilerini ve yapılması gerekenleri anlattıklarını bildiren Bakır, Kürtlerin çok fazla taleplerinin olmadığını, sadece anayasada kendini ifade edebileceği düzenlemelerin yapılması ve anadilde eğitim konusundaki engellerin kaldırılması gibi talepleri dile getirdiklerini ifade etti. Bakır, heyet üyeleriyle yaptıkları görüşmede hükümetin hayata geçirdiği Demokratikleşme Paketini değerlendirme imkanı bulduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Heyete, 2008 yılından 2013 yılına kadar bin 600 karakol ve benzeri yapıların inşa edildiğini, 2013 yılında barış sürecinin en umutlu döneminde 170'e yakın karakolun çatışmalı ortamın olmamasından kaynaklı daha rahat inşa edildiğini söyledik. Kürtlerin barış konusunda ısrarcı olduğunu ve barış sürecinin olumlu bir neticeyle noktalanması gerektiğini aktardık. Heyet üyeleri, gelinen noktada birçok çalışmanın yapıldığını anlattı. Birkaç yıl önce bugün konuşulan konulardan söz etmenin mümkün olmadığını, sürecin devam edeceğini ifade ettiler." -"Herkes barışın gelmesi için elinden geleni yapmalı" Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Vasfiye Kiye de heyet üyeleriyle yaptıkları görüşmede herkesin barış için elinden geleni yapması gerektiğine dikkati çektiklerini belirterek, Türkiye'de barış gelmedikçe, sorunlar çözülmedikçe insanların rahat olamayacağını dile getirdi. Ülkede 30 yıldır annelerin ağladığını, ciğerinin yandığını ve kimsenin kandan bir şey elde edemeyeceği fikrinde olduğunu anlatan Kiye, şunları kaydetti: "Biz barış anneleri, asker ve polis anneleri olarak kanın durmasını ve Kürt sorununun çözümünü istiyoruz. Herkes elini taşın altına koyarak barışın gelmesi için elinden geleni yapmalı. Vicdanen hareket ederlerse barışı sağlayacaklardır. Uzun zamandır barış süreci devam ediyor. Bütün dünya için barış istiyoruz. Kanın durmasını istiyoruz. Köylerin kalkındırılmasını ve herkesin köyüne gitmesini istiyoruz. Ana dilimizin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Artık ölüm haberlerinden, dünyanın her yerindeki katliam haberlerinden dolayı televizyon izlemekten vazgeçtim. Bu topraklar bizimdir. Biz bu topraklarda birlikte yaşayacağız. Biz, Türklere kız verdik, Türklerden kız aldık, kardeş olduk. Bundan sonra da öyle bir kardeşlik sağlasınlar ki herkes bize imrensin." -Hem asker, hem terörist babası Terör örgütüne 2012 yılında katıldıktan sonra çatışmada hayatını kaybeden Turgay Çelen'in babası Mahir Çelen ise Türkiye'de her şeyden önce barışın sağlanması gerektiğini, bu nedenle de bu tür toplantıları önemli bulduğunu söyledi. Çelen, insan hayatının ne kadar önemli olduğunun bilinmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi: "Bir insan öldüğünde bazıları seviniyor, oysa ki bu işin çözülmesi ve müzakere sürecinin hızlandırılması lazım. Bu ülke hepimizin vatanı. Babalarımız, dedelerimiz ülkemiz için birlikte savaşmış. Geçen yıl bir oğlum dağda, bir oğlum askerdeydi. Kardeş kardeşi vuruyor. Allah bu acıyı kimseye göstermesin. Polis, asker, subay, hepsi bizim ailemiz. Artık savaşlarla bu iş bitmez. Çanakkale'de binlerce Hakkarili, Vanlı insan yatıyor. Bu ülkeyi sadece batıda yaşayan insanlar kurtarmadı, bu bölgedeki insanlarla birlikte kurtardı. Artık kimsenin oğlunun ölmesini istemiyoruz. Evlat acısı çok zor. Allah kimseye göstermesin."