TBMM Genel Kurulu

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay: - "DEAŞ bir terör örgütüdür ve hiçbir Batı devleti Türkiye kadar DEAŞ'ın hedefi olmamıştır. Türkiye bu örgütle mücadele etmiştir, etmektedir" - AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin: - "DEAŞ'ı yaratan akılla, Türkiye ile DEAŞ arasında paralellik kurmaya çalışan akıl aynı akıldır"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "DEAŞ bir terör örgütüdür ve hiçbir Batı devleti Türkiye kadar DEAŞ'ın hedefi olmamıştır. Türkiye bu örgütle mücadele etmiştir, etmektedir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, grup önerileri görüşüldü.

İlk olarak, İYİ Parti'nin, Türkiye'deki sığınmacılara ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisi ele alındı.

Partisinin önerisi üzerine söz alan İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en ağır sorunun sığınmacılar konusu olduğunu belirterek, "Türkiye, stratejik göç mühendisliğinin sonucu olan bir kavimler göçüyle karşı karşıyadır." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Kayıtlı ve kayıtsız Suriyeli sığınmacıların sayısına ilişkin bazı verileri paylaşan Özdağ, Şanlıurfa'da sadece kayıtlılar sayıldığında nüfusun yüzde 21'ini, Gaziantep'te yüzde 22, Hatay'da yüzde 27, Adana'da yüzde 10, Mersin'de yüzde 11.3'ünü, Kilis'te ise çoğunluğu Suriyelilerin oluşturduğunu kaydetti.

CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya ise dünyanın hiçbir yerinde Türkiye'de olduğu gibi düzensiz mülteci göçü ve kabul şeklinin olmadığını belirterek, Gaziantep'te yaklaşık 480 bin Suriyeli göçmenin bulunduğunu ve bunların çoğunun geçimini sağlayamadığını, belirli mahallelerde ve bölgelerde yaşadıklarını dile getirdi.

Yılmazkaya, "Türkiye'nin birçok iline dağılmış olan bu Suriyeli mültecilerin sayısı net olarak tespit edilemediği gibi emniyet ve MİT tarafından da takiplerinin olanaksız hale geldiği açık bir şekilde görülmektedir." diye konuştu.

AK Parti Balıkesir Milletvekili Pakize Mutlu Aydemir de "Suriye rejimi ve terör örgütlerinin baskısından kaçarak, Türkiye'ye sığınan 3.6 milyon geçici koruma altındaki Suriyeli göçmene Türkiye'nin ensar olduğunu" belirtti.

Reklam
Reklam

İYİ Parti'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Daha sonra, HDP Grubu'nun, terör örgütü DEAŞ'ın, Türkiye'de gerçekleştirdiği saldırıların araştırılmasına ilişkin önergenin bugün görüşülmesi önerisi ele alındı.

HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Suriye'de iç çatışmalar başladığında AK Parti'nin yanlış bir Suriye politikası uygulayarak, işe başladığını savundu.

Toğrul, "Açık sınır politikası neticesinde, 2014 yılına geldiğimizde dünyanın çeteleri, Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay sınırından Suriye'ye sokuldu. Orada halklara karşı savaştırıldı ve aynı çeteler, Türkiye içerisine girerek, maalesef kanlı katliamlara imza attılar." görüşünü ileri sürdü.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ise terör örgütü DEAŞ'ın, Türkiye'de en büyük katliamı yapan vahşi bir örgüt olduğunu belirterek, "Bunları destekleyen ve koridor açıp Türkiye'den bütün IŞİD militanlarının geçişini sağlayan da AKP iktidarıdır. Bunu anlatan kimler biliyor musunuz? Bunu anlatan Ebu Ubeyde, İlyas Aydın; bu örgütün kurucularından, Türkiye temsilcilerinden. O tutukluydu ve şu anda cezaevinde değil." dedi.

Reklam
Reklam

- "Türkiye'yi DEAŞ'la suçlamak haksızlıktır ve gerçekleri çarpıtmaktır"

Yerinden söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Dünya üzerinde gerek sahada gerekse de terör örgütünün sosyal ve mali kaynakları bağlamında DEAŞ'la en etkin ve başarılı şekilde mücadele eden tek ülke Türkiye'dir." değerlendirmesinde bulundu.

Akçay, Türkiye'nin, 2014-2017 yılları arasında DEAŞ'ın 10 canlı bomba, 1 bombalı ve 3 silahlı saldırısına hedef olduğunu ve bu saldırılarda 300'ün üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatarak, Türkiye'nin, DEAŞ'ı Eylül 2013'te terör örgütü olarak tanımladığını ve mücadelesini de çok boyutlu olarak sürdürdüğünü vurguladı.

Hiçbir batı devletinin, Türkiye kadar terör örgütü DEAŞ'ın hedefi olmadığını belirten Akçay, "Türkiye bu örgütle mücadele etmiştir, etmektedir. Türkiye'yi DEAŞ'la suçlamak haksızlıktır ve gerçekleri çarpıtmaktır. DEAŞ'ın bölgemizi dizayn etmek isteyen emperyal güçlerin bir aparatı olduğu da açıktır." ifadesini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de "DEAŞ'ı yaratan akılla, Türkiye ile DEAŞ arasında paralellik kurmaya çalışan akıl aynı akıldır. Biz ilk defa 2013 yılında DEAŞ'ı Bakanlar Kurulu'nda bir terör örgütü olarak kabul eden bir ülkeyiz. AK Parti bunu yaptı. Terör örgütü olduğunu söyledi ve devamında da en çok zarar gören ülke olduğumuz için biz başından itibaren DEAŞ'la alakalı doğru tanımı yaparak, mücadele eden bir siyasi partiyiz." diye konuştu.

Reklam
Reklam

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise "Adalet ve Kalkınma Partisi an itibarıyla IŞİD'i destekliyor" demediklerini belirterek, şöyle devam etti:

"AK Parti'nin geçmişte de FETÖ'yle ilgili, örneğin Kamer Genç burada FETÖ'yle ilgili laf ederken bu sıralardan Kamer Genç'e, ben diyeyim 50, siz deyin 100 milletvekili 'Hocafendi'ye laf söyleme' diye laf attı. Sonra FETÖ'nün gerçek yüzünü hepimiz görünce FETÖ tu kaka oldu ama bu, AK Parti'nin geçmişte FETÖ'yle bir ilişkisi, iltisakı olduğunu ortadan kaldırmıyor. FETÖ reddimiras edildi. Şimdi, IŞİD'le ilgili de AK Parti bir reddimiras yaptı ama biz şuna dikkati çekmek zorundayız: Bu ülkede 81 vilayet var, bunun 70'inden IŞİD'e insan kaynağı sağlandı. Bu AK Parti iktidarları döneminde yapıldı."

Konuşmaların ardından yapılan oylamayla HDP Grubu'nun önerisi kabul edilmedi.

Daha sonra CHP'nin "belediye iştiraklerine yönelik ekonomik baskılar ile Hamidiye suyun varlığını sürdürmesinin önündeki engellerin" araştırılmasına ilişkin grup önerisi görüşüldü.

Reklam
Reklam

Partisinin önerisi üzerine söz alan İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, bazı kamu kurumlarının, İstanbul seçimlerinin ardından Hamidiye Kaynak Suları'ndan alım yapmayı kestiğini belirterek, "Bıraktılar da ne oldu? İstanbul halkı sahiplendi. Sular yok satıyor." dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy ise grup önerisindeki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Türk Hava Yolları açıklamasından da anlaşılacağı üzere THY, ekonomi sınıfında Hamidiye bardak sularının ikramına yıllardır olduğu gibi aynen devam etmektedir. CHP, daha işin başında İstanbul Büyükşehir Belediyesini yönetemeyeceğini anlamış ve bahaneler üreterek, belediyeden çıkardığı işçilerin gündem olmaması için bu tür manipülasyonlara başvurmaktadır." ifadesini kullandı.

CHP'nin İstanbul'daki 14 ilçe teşkilatının kaç tanesinin Hamidiye sularını kullandığına yönelik sorular yönelten Özsoy, "Ekrem İmamoğlu, 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu zaman ilk icraatlarından biri olarak neden Hamidiye suyuyla anlaşmayı bırakmıştı? Anlaşmayı iptal ettikten sonra işi hangi firmaya vermiştir ve verdiği firmanın sahibi şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesinde önemli bir göreve gelmiş midir? Bunların cevaplarını arz ediyorum. AK Parti olarak bizler hiçbir zaman doğru olmayan ifadeler üzerine siyaset yapmadık." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Yapılan oylamada, CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Genel Kurul'da, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.

Anahtar Kelimeler: