AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Türk savcısı milli iradeyi korumak için bir dava açmışsa Mecliste bulunan siyasi parti gruplarının da aynı istikamette milli iradeyi korumak üzere sürece müdahil olması gerekir." dedi.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Levent Gök başkanlığında toplandı.
AK Parti Kayseri Milletvekili Hülya Atcı Nergis, gündem dışı konuşmasında, engelli sorunlarının gündeme taşınması ve toplumda farkındalığın oluşması açısından 3 Aralık Dünya Engelliler gününün önemli olduğunu vurguladı.
Engellilerin yaşamlarını kolaylaştıran imkanların oluşmasına dönük projelerin AK Parti hükümetlerinin öncelikleri arasında bulunduğunu ifade eden Nergis, şunları söyledi:
"Hükümetimiz, 2005 yılında ilk defa engelliler için kanun çıkardı. 2004-2005 öğretim yılında 7 bin civarında öğrencimiz ücretsiz taşıma hizmetinden faydalanmakta iken 2016- 2017 öğretim yılı sonunda bu rakam yaklaşık 87 bin öğrenciye ulaşmıştır. Engelli vatandaşlarımız için ilk defa Türk İşaret Dili Dil Bilgisi kitabı hazırlanmıştır. 2018 eylül ayı itibarıyla kamuda 15 bin, özel sektörde 105 bin toplamda 120 bin kişi istihdam edilmiştir. Engelliler için ilk defa KPSS sınavı yapılmıştır. Evde bakım aylığı hizmetinden 513 bin 216 kişi faydalanıyor. 2010 yılından itibaren evde bakım hizmetinden faydalanmak için sırada bekleyen engellimiz kalmamıştır."
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, BM Engelli Hakları Sözleşmesinin altında Türkiye'nin imzasının bulunduğunu anımsatarak, engelli vatandaşlar için çeşitli noktalara konulan asansörlerin kullanılamadığını, engellilere verilen sözlerin tutulmadığını, konunun seçim malzemesi olarak kullanıldığını ve sorunun çözülmesine sadaka kültürü ile bakıldığını öne sürdü.
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Hatay'da birçok inanç ve düşüncenin yaşandığını dile getirerek, kentin Avrupa'nın ve Türkiye'nin Orta Doğu'ya açılan kapısı olması nedeniyle önemli bir lojistik merkez olduğunu söyledi. Hatay'ın, Amik Ovası ile altın değerinde bir tarım şehri olduğunun altını çizen Güzelmansur, "Ancak iktidarın yanlış politikaları nedeniyle potansiyelini kullanamıyor. Sınır kapılarının kapatılması ile ticaretimiz geriledi. Sadece sebze ve meyve ihracatımızda 110 milyon dolarlık bir gerileme oldu. Türkiye'de enflasyonun en fazla artış gösterdiği ve işizlik oranın en çok arttığı il Hatay'dır. TÜİK verilerine göre mutsuz olan iller arasında Hatay dördüncü sıradadır." diye konuştu.
- Gezi olayları tartışması
Yerinden söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı, ana muhalefetin avukatı olduğu Ergenekon davasının çöktüğünü belirtti.
Ağıralioğlu, Türk siyasetinin yargıyı siyasallaştırmanın bedelini ödediğini, siyasetin savcı, gazetecilerin bilirkişi olmayacağı bir yargı sisteminin kurulması gerektiğini ifade etti.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Kerkük'teki Kayseri Çarşısı'nda çıkan yangına değinerek, bölgedeki Türkmen varlığının hedef alındığını dile getirdi. Akçay, Türkiye'nin güney sınırlarında Fırat'ın doğusuna kaydırılan teröristlerin yeni kamplar kurduğunu söyledi.
HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in tutukluluğunu anımsatarak, tutuklu HDP'lilerin durumuna ilişkin çözüm talebinde bulundu. Bilgen, Gezi olaylarında çadırları yakan polislerin FETÖ davası kapsamında yargılandığını, demokratik tepkilerin bir kalkışma olarak görülmemesi gerektiğini savundu.
CHP grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Erkan Aydın, KKTC'de meydana gelen sel felaketi ile Gezi olaylarında hayatını kaybeden vatandaşları rahmetle andı. Aydın, üzerinden yaklaşık 6 yıl geçmesine rağmen Gezi olaylarının bugünlerde gündeme getirilmesini seçime dönük bir tutum olarak gördüklerini ifade etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, KKTC'de meydana gelen sel felaketi nedeniyle hayatını kaybedenlere rahmet diledi.
Özkan, mili iradeyi hedef alan saldırıların değişik şekillerde sahnelendiğini vurgulayarak, "Saldırılar bazen Gezi olayları, bazen Madımak, bazen Başbağlar, bazen 7 Şubat MİT krizi şeklinde kendini gösteriyor. Eğer demokrasimize karşı bir kalkışma olmuşsa hukukumuzu koruma görevi de başta savcılılarımıza düşer. Türk savcısı milli iradeyi korumak için bir dava açmışsa Mecliste bulunan siyasi parti gruplarının da aynı istikamette milli iradeyi korumak üzere sürece müdahil olması gerekir. Ama eğer bir kumpas varsa da milli iradeden yana olmak bizim vazifemizdir." dedi.