HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, "Egemen devlet ve iktidarının izni ve talebi dışında Suriye topraklarında bulunan güçler buralardan çıkmalıdır." dedi.
Oluç, TBMM Genel Kurulunda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili bilgilendirilme yapmasının ardından HDP Grubu adına söz aldı.
Saruhan Oluç, AK Parti'nin istikrarlı bir şekilde dış politikada yanlışlar yapma istikrarına sahip olduğunu öne sürerek, "Dış politikada son derece sorumsuz davranan bir iktidardır. Diplomasi yerine kabadayılık yapan, rasyonel devlet aklı yerine akılsızlığı koyan, iç iktidar hesaplarıyla dışarıda savaşa giren bir zihniyetle karşı karşıyayız." ifadesini kullandı.
Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin eleştirilerde bulunan Oluç, "Bütün dünya AKP iktidarına karşı bir tutum almıştır. Sadece tek tek devletler değil, Türkiye'nin üyesi olduğu bütün uluslararası kurum ve kuruluşlarda bu savaş politikasının karşısında yer almışlardır." dedi.
Oluç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51. maddesini dayanak olarak gösteriyorsunuz. Bu madde üye ülkelere saldırı olduğunda meşru savunma hakkını tanır. İşgal girişimi başlatılana kadar Türkiye'ye herhangi bir saldırı oldu mu? Olmadı. O nedenle bu bir meşru savunma durumu değil, bir saldırı savaşıdır. Bu nedenle de durdurulmalıdır. Suriye, Suriye'de yaşayan halklarındır. Öncelikle bu halkların iradesini hiçe sayan her girişim, saldırı haksız ve hukuksuzdur. Egemen devlet ve iktidarının izni ve talebi dışında Suriye topraklarında bulunan güçler buralardan çıkmalıdır."
AK Parti iktidarının, "Kürt düşmanlığı zihniyetiyle hareket ettiğini" öne süren Oluç, "Kürtlerin, Suriye'de bir statü sahibi olmaması için Türkiye Devleti cihatçılarla, IŞİD artığı çetelerle birlikte hareket ediyor." ifadesini kullandı.
Yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı ise "İktidarın Kürtlerin düşmanı olduğu" yönündeki dilin bir propaganda dili olduğunu belirterek, AK Parti'nin Türkiye'nin her tarafından oy aldığını, Kürtlerin de AK Parti'ye oy verdiğini ve AK Parti içerisinde Kürt olan insanların da bulunduğunu kaydetti.
Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz Kürtlüğü belli bir siyasal görüş etrafındaki insanlar biçiminde tanımlar ve öyle bakarsanız ve siyasi rekabeti bir husumet esası üzerinden görürseniz tabiatıyla böyle bir anlayışa ulaşırsınız. Bölgede, 'Kürtleri, Arapları ve Türkleri birbirine düşman etmek suçtur' dedi. Çok katılıyorum. Bu suçu kim işliyor? Bu suçu PKK ve YPG işliyor. Onları biz Kürtlerin temsilcisi olarak da görmüyoruz. Terörist örgütler kimsenin temsilcisi olmaz.
Meşhur bir söz vardır. 'Bedava peynir sadece fare kapanında olur.' Şimdi bunların önüne bedava bir peynir kondu, 30 bin tır bedava silah verildi. Bu hangi fare kapanı? YPG kendisi fare kapanına girebilir ama bölgedeki Kürtleri, Arapları ve Türkleri de aynı fare kapanına sokmak istiyor. Türkiye, bu oyunu bozuyor. Dolayısıyla biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Suçu işleyen terör örgütleridir. Bu bölgede halkların esenliğini, barışını, özgür iradesini yok etmek isteyen terör örgütleridir. Aklı olan, özgürlüğün yanında olan, halkların barışının yanında olan terör örgütlerine karşı olur."