TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyeleri, İzmir’de

İZMİR – TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Türkiye ile Yunanistan arasında geri kabul anlaşması olmasına karşın Yunanistan’ın bu anlaşmayı işletmediğini belirterek, "Oraya geçen insanları, apar topar tekrar göndermeye çalışıyor. Oysa yasal yollardan gönderebilir, böyle bir imkan var, bunu yapmıyor. Çoğu zaman da o insanların hayatını tehlikeye atıyor. Bunu da raporumuza yazacağız" dedi. Üstün, komisyon üyesi milletvekilleriyle birlikte kaçak göçmenlerin yasa dışı yollardan yurt dışına çıkışlarıyla ilgili Çeşme ilçesinde Sahil Güvenlik Komutanlığına ait botla kıyılarda inceleme yaptı. İncelemenin ardından AA muhabirine açıklama yapan Üstün, bugün İzmir’de Geri Gönderme Merkezi’ni ziyaret ettiklerini, burada Aydın’a göre biraz sıkışıklığın olduğunu, hükümetin, valiliğin elinden geldiği kadarıyla bu merkezde misafirlere iyi hizmet sunmaya çalıştığını belirtti. Daha kaliteli hizmet sunmak için Çiğli’de daha refah, geniş bir Geri Gönderme Merkezi’nin yapıldığını dile getiren Üstün, kaçak göçmenlerle ilgili denizde yapılan mücadeleyi de yerinde görmek adına Sahil Güvenlik botuyla inceleme gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Anadolu karasıyla Sakız Adası ve civardaki adaların çok yakın olduğunu gördüklerini ifade eden Üstün, şöyle konuştu: “Derme çatma deniz araçlarıyla, şişme botlarla insanların oraya geçmek için nasıl bir yol izlediğini, hangi mekanlardan daha çok geçmek için bir yol izlediğini gördük. Sahil Güvenlik Komutanlığımızın zor bir mücadelesi var, buna şahit olduk. Karadan da polisimizin ve jandarmamızın mücadelesi var. Aslında bu yapılan, bir insanlık suçu. Çünkü insan kaçakçılığı zaten hem bizim ceza kanunumuza hem de uluslararası hukuka göre suç olan, mücadele edilmesi gereken bir kavram. Ama maalesef kara bir pazarı var. İnsanlar bir umutla insan tacirlerine para veriyorlar ve bu gözü dönmüş insan bu umutla yolu çıkmış insanları çoluk çocuk demeden denizdeki tehlikelerle karşı karşıya getiriyorlar. Bugüne kadar birçok can kaybedildi. Biz, bu sistemin nasıl geliştiğini, nasıl etkin önlem alınması gerektiği konusunu görmek açısından bu incelemeyi yaptık. Denizde de inceleme gerçekleştirdik. Bizim için ufuk açıcı oldu. Olayı anlamamızı sağladı. Bizim kadar Yunanistan tarafının da bu mücadeleyi etkin şekilde yapması gerektiği, hatta uluslararası hukuka göre uygun şekilde yapması gerektiğini de burada anladık. Çünkü Yunanistan ile geri kabul anlaşmamız olmasına rağmen Yunanistan bu anlaşmayı işletmiyor. Oraya geçen insanları apar topar tekrar göndermeye çalışıyor. Oysa yasal yollardan gönderebilir, böyle bir imkan var, bunu yapmıyor. Çoğu zaman da o insanların hayatını tehlikeye atıyor. Bunu da raporumuza yazacağız. Karşılıklı iki ülkenin işbirliğiyle çözülebilecek bir sorun. Bilinç oluşturulmasıyla çözülecek bir sorun.” - Cezaları caydırıcı hale getirilmesi Daha fazla denetimin yapılması gerektiğini, insan kaçakçılığı yapan kişilerin kimisinin tutuklanıp kısa süre sonra tahliye edildiğini kimisinin ise hiç tutuklanmadığını vurgulayan Üstün, “İnsan kaçakçılığıyla ilgili cezaları artırmak faydalı olabilir. Çünkü bu işi yapanlar, aşağı yukarı belli kişiler. Tutuklananlar, kısa süre sonra tahliye olduktan sonra aynı işi yapıyorlar. Bu cezaların gerekirse artırılarak caydırıcı hale gelmesini temin etmemiz lazım. İnsanlar daha bilinçli hale gelirse, Türkiye’nin göçmenlere yaptığı bu yardımlar, sağlamış olduğu imkanlar heba olmaz. Gerçekten büyük yardımlar yapılıyor ama birkaç densizin yüzünden insanlar ölüyor veya imajımız bozuluyor. Buna imkan vermemek lazım” diye konuştu. Üstün ve komisyon üyesi milletvekilleri, daha sonra Çeşme Kaymakamlığında sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi.