Tbmm Plan Ve Bütçe Komisyonu Görüşmeleri

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Ekonomi Bakanlğı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay Raporu görüşüldü. Ekonomi...

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Ekonomi Bakanlğı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay Raporu görüşüldü. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "OVP’de ihracatımızın 2013’te 153,5 milyar dolara ve 2014’te 166,5 milyar dolara yükseleceğini, ithalatımızın da 2013’te 251,5 milyar dolara, 2014’te 262 milyar dolara yükseleceğini öngörüyoruz" dedi.TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Ekonomi Bakanlğı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay Raporu görüşüldü. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, komisyon üyelerine bakanlık çalışmalarırla ilgili bilgi verdi. Dünyada ekonomik büyümenin ivmesinin düştüğünü beliten Çağlayan, "2012’de yüzde 3,2 olan küresel ekonomideki büyümenin 2013’te yüzde 2,9’a gerileyeceği, 2014’te ise yüzde 3,6’ya yükseleceği tahmin ediliyor. Dünya toplam mal ve hizmet ihracatı reel olarak 2012’de yüzde 2,8 arttı 2013’te yüzde 3 artması bekleniyor. Grup olarak yükselen ekonomiler, gelişmiş ekonomilere göre daha yüksek artış oranlarıyla, dünya ihracat ve ithalatına dinamizm kazandırmaya devam ediyor. Bizim için Avrupa’daki durum önemli. En son 2011’in 3. çeyreğinde büyüyen Avro Bölgesi, neredeyse 2 yıl aradan sonra 2013’ün ikinci çeyreğinde binde 3 büyüyebildi. 2013’te Avro Bölgesi’nin binde 4 küçülmesi, AB’nin yerinde sayması; 2014’te ise Avro Bölgesi’nin yüzde 1, AB’nin yüzde 1,3 büyümesi bekleniyor" dedi. ABD ekonomisinin de küresel krizin etkilerini büyük ölçüde aştığına dikkati çeken Çağlayan, ABD ekonomisinin ilk 3 çeyrekte sırayla yüzde 1,1, 2,5 ve 2,8 büyüdüğünü ve 2013’te yüzde 1.6 büyümesi beklenen ekonominin muhtemelen bundan daha iyi bir performans göstereceğini dile getirdi.Küresel büyümenin itici gücü olan Çin ve Hindistan'ın eski dinamizmlerini kaybettiğini söyleyen Çağlayan, "2010 yılında Çin yüzde 10,4, Hindistan yüzde 10,5 büyümüştü. 2013’te ise Çin’in yüzde 7,6, Hindistan’ın yüzde 3,8 büyümesi bekleniyor.Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ise, 2012’de yüzde 4,6 büyüme kaydetmişti, 2013’te yüzde 2,1 büyüme bekleniyor. Bölgede İran’ın yüzde 1,5, Libya’nın yüzde 5,1 küçülmesi; Mısır’ın yüzde 1,8 büyümesi bekleniyor. Türkiye olarak en büyük arzumuz bölge halklarının isteklerine kulak verilerek, demokratik taleplerin yerine getirilmesi ve medeniyetlerin beşiği olan bu coğrafyanın en kısa sürede bir huzur ve refah bölgesi haline dönüşmesi. Uzun lafın kısası, küresel ekonominin ne ak ne kara olduğu, puslu bir ortamdayız. 2013’te dünyada ekonomi ve ticaret cılız bir büyüme gösteriyor. 2014’te ise büyümenin hafif hızlanması beklense de, dünyadaki likiditenin çekilmesi ihtimali bir risk unsuru olarak önümüzde" ifadelerini kullandı.Türkiye'nin 2012’de yüzde 2,2 büyüdüğünü belirten Çağlayan, "GSYİH 786 milyar dolara, kişi başına düşen gelir 10.497 dolara ulaştı. 2013’ün ilk yarısında yüzde 3,7 büyüme gerçekleşti. Orta Vadeli Program’da, 2013’te yüzde 3,6 oranında büyüme gerçekleşeceğini öngörüyoruz. IMF bu kez bizden daha iyimser. Türkiye için 2013 büyüme beklentisi yüzde 3,8 düzeyinde. Bu oran, ilk 30 ekonomi içinde, Çin, Endonezya ve BAE’den sonra en yüksek 4. büyüme beklentisidir. Geçen hafta açıklanan sanayi üretim endeksi de bence bunu teyit ediyor. 3. Çeyrek büyümemiz de iyi gelecek gibi görünüyor. Bu yıl yüzde 4’e yakın bir büyüme görebiliriz" diye konuştu.Ekonominin büyümesindeki başlıca amaçlardan birinin, istihdam yaratmak ve işsizliği azaltmak olduğunu belirten Çağlayan, "İşsizlik 2012’de 0,6 puan düşerek yüzde 9,2 oldu. 2012’de istihdam edilen kişi sayısı 711 bin kişi artarak rekor düzeyde 24 milyon 821 bin kişiye yükseldi. 2013’te de performansımız iyi gidiyor. Son 12 ayda istihdam edilen kişi sayısı 600 bin arttı ve işsizlik oranımız yüzde 9.3’te.Türkiye’deki işsizlik oranı 28 AB üyesinin 15’inden daha iyi düzeyde. Genç işsizlik oranı bakımından ise 21 AB üyesinden daha iyi bir seviyedeyiz. Bakın krizin başlangıcından bu yana Avrupa’da 4.5 milyon insan işini kaybetti ama Türkiye olarak Ocak 2009'dan bugüne istihdam artışımız 6,2 milyon civarında. Buna ek olarak, işgücüne katılım oranı yüzde 51.7 ve kadınlarda yüzde 31.6. İkisi de şimdiye kadarki en yüksek düzeylerinde. Tabii ki burada da istediğimiz düzeyde değiliz. İsteriz ki işsizlik yüzde 5-6 seviyesine düşsün. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor" dedi.Çağlayan, ekonominin seyrini yakından takip etmeyi sağlayan göstergelerden biri olan sanayi üretim endeksinin, Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 artarak 123,8 değerini aldığını ve ilk 9 aylık artış ise yüzde 2.8 düzeyinde olduğunu ifade etti.Büyüme, işsizlik ve üretimdeki olumlu performansın mali disiplinden taviz verilmeden gerçekleştiğine dikkati çeken Çağlayan, "Merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranı 2012’de yüzde 2,1 oldu ve bu değer, 2013’te AB’ye üye olan Hırvatistan dahil, 28 AB üyesinin 22’sine göre daha iyi bir performansı gösteriyor. Ayrıca, yine 2012’de kamu borcunun GSYH’ye oranı Türkiye’de yüzde 36,2 olurken, 28 AB üyesinin 25’inin borç seviyesi daha yüksek gerçekleşti. 2013 Ocak-Eylül döneminde ise, merkezi yönetim bütçe açığı, 9,9 milyar TL azalarak 4,5 milyar TL oldu. 2013 yılı sonunda merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 1,2 olacağını öngörüyoruz. Bu oran, AB’deki 28 üyeden 23’ünün 2012 yılındaki bütçe performansından daha iyi bir düzey" ifadelerini kullandı.Cari açık 2012’de yüzde 36,4 azaldığını ve 47,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini anlatan Çağlayan, böylece, cari açığın GSYH’ye oranının 3,6 puanlık düzelmeyle yüzde 6,1’e gerilediğini dile getirdi. Çağlayan, 2013 Ocak-Eylül döneminde ise cari açık yüzde 27.7 (yani 10.6 milyar dolar) artarak 49 milyar dolar oldu. Tabii 2012’ye göre yaşanan bu artışın en önemli sebebi altın ithalatımızın artması. İlk 9 ayda parasal olmayan altın ithalatı 12.1 milyar dolar ve bu kalemde geçen yıla göre 5.4 milyar dolar artış var. OVP’de cari açık beklentisi 58.8 milyar dolar ve GSYİH’ye oranı yüzde 7.1. Altın hariç cari açığın GSYH’ye oranının 2013’te yüzde 6,8’den yüzde 6,1’e gerileyeceğini tahmin ediyoruz" dedi.DIŞ TİCARETBakan Çağlayan, 2012’de ihracatın yüzde 13 arttığını ve rekor kırarak 152,5 milyar dolara yükseldiğini belirterek, "İthalat ise yüzde 1,8 azaldı ve 236,5 milyar dolara geriledi. Dış ticaret hacmi 389 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 64,5 oldu. Dış ticaretin büyümeye katkısı, pozitif ve 4,1 puan düzeyinde gerçekleşti. Böylece, Türkiye, 2012 yılında dünya mal ihracatında binde 8,3 ve mal ithalatında yüzde 1,27 paya sahip oldu. OVP’de ihracatımızın 2013’te 153,5 milyar dolara ve 2014’te 166,5 milyar dolara yükseleceğini; ithalatımızın da 2013’te 251,5 milyar dolara, 2014’te 262 milyar dolara yükseleceğini öngörüyoruz. Yıl sonunda rakamlar aşağı yukarı bu düzeyde çıkacaktır. 2013 Ocak-Eylül döneminde ise ihracat binde 4 azaldı ve 112,5 milyar dolar oldu. İthalat ise yüzde 6 artarak 187,6 milyar dolara yükseldi" diye konuştu.İlk 9 aylık verilerde önemli bir altın olduğuna dikkati çeken Çağlayan, "Tabii, altın da ihraç ve ithal ettiğimiz binlerce üründen biri. Altın ihracatındaki azalma ve ithalatındaki artış da içinde bulunduğumuz konjonktürün bir sonucu. Ama şunu özellikle vurgulamak isterim: Altın dışında kalan dış ticarete baktığımızda, 2013 Ocak-Eylül döneminde ihracatın yüzde 7, ithalatın ise yüzde 3,1 arttığını görüyoruz. Sadece Eylül ayında ise, altın hariç ihracat yüzde 10,9, ithalat yüzde 3,9 artış kaydetti" dedi."2013 OCAK-EYLÜL DÖNEMİNDE İHRACATÇI FİRMA SAYIMIZ 54 BİN 346 OLDU"2013'ün bütün dünyada ticaretin adeta durduğu bir yıl olduğunu anlatan Çağlayan, "Hemen hemen bütün ülkelerin ihracatı yerinde sayıyor. DTÖ’nün açıkladığı verilere göre, 2013 Ocak-Eylül dönemi için verisi açıklanan Türkiye hariç 33 ekonominin ihracat artışı sadece yüzde 1.7. Bunların sadece 4’ünde (Paraguay, Vietnam, Hong Kong ve Çin) yüzde 7’nin üzerinde ihracat artışı kaydedildi. Türkiye olarak biz 9 aylık dönemde 237 ülke ve bölgeye ihracat yaptık. Bu ülkelerin 159’una yapılan ihracatta artış gerçekleşti. 9 ayda ihracatı yapılan toplam 97 faslın 80 tanesinde ihracat arttı. 2013 Ocak-Eylül döneminde ise ihracatçı firma sayımız yüzde 5,9 artışla 54 bin 346 oldu. Motorlu kara taşıtlarında yüzde 12,8; elektrikli ve elektriksiz makinelerde yüzde 4; tekstilde yüzde 8,9; hazır giyimde yüzde 9,3; tarımsal ürünlerde yüzde 11 ihracat artışı gerçekleşti.Bu ihracat performansında sadece büyük merkezlerin değil, 81 ilimizin emeği var. Uygulamaya koyduğumuz politikalar sayesinde, ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her bölgesinde gelişen ihracatçı illerimizin yıldızı parlıyor. 2002’de 31 bin 731 ihracatçı firmamız varken, 2012’de 56 bin 440 firmaya ulaşarak bir rekor kırdık" diye konuştu.Çağlayan, 2002’de Türkiye ihracatının yüzde 58.2’sini İstanbul'un yaptığını hatırlatarak, bu yılın ilk 9 ayında İstanbul’un payı yüzde 47.1’e indiğini ifade etti. Buna karşılık Ankara’nın payının 4.2’den 5.2’ye, Gaziantep’in payı 1.7’den 4’e, Kocaeli’nin payı 3.5’ten 8.2’ye, Manisa’nın payı 0.9’dan, 2.4’e yükseldiğini söyleyen Çağlayan, Konya, Trabzon, Antalya, Aydın, Karabük, Osmaniye, Amasya gibi illerin aldığı payda da ciddi sıçrama yaşandığını ve artık ihracat yavaş yavaş Anadolu’ya kaydığını ifade etti.İthalata bakıldığında ise mineral yakıt ve yağ ithalatının, ilk 9 ayda yüzde 7,3 azalarak 41,4 milyar dolar olduğunu belirten Çağlayan, "Demir ve çelik ithalatı yüzde 6,7 düşerek 13,9 milyar dolar oldu. Diğer taraftan, ithalatımızdaki ilk 20 faslın 16’sında artış gerçekleşti. 2013 Ocak-Eylül döneminde elektrikli ve elektriksiz makineler (84 ve 85. Fasıllar) ithalatı yüzde 12,8 oranında ve motorlu kara taşıtları (87. Fasıl) ithalatı yüzde 18,5 oranında arttı. 2013 Ocak-Eylül döneminde ihracatımızın yüzde 41,1’ini AB’ye, yüzde 23,5’ini Yakın ve Orta Doğu’ya, yüzde 9,6’sını Afrika’ya, yüzde 9,3’ünü Diğer Avrupa Ülkelerine, yüzde 7,9’unu Diğer Asya’ya ve yüzde 6,6’sını Amerika kıtasına yaptık" dedi.AB’ye ihracatın dokuz aylık dönemde yüzde 6,7 artarken, AB’den ithalatın yüzde 5,7 yükseldiğini söyleyen Çağlayan, "2002’de yüzde 56,6 olan AB’nin ihracatımızdaki payı, 2012’de yüzde 39 ve 2013 Ocak-Eylül döneminde yüzde 41,1 düzeyinde gerçekleşti. AB’de toparlanma devam ettikçe oran 1-2 puan daha yükselecek. Ama asıl önemli olan uzun vadede payının giderek düşüyor olması. Çünkü biz Ekonomi Bakanlığı olarak 2009 başından beri Pazarlarımızı çeşitlendirmeye ağırlık veriyoruz. Avrupa’nın payı azalırken, Güney Amerika’nın, Uzak-Doğunun, Afrika’nın payı artıyor. AB, ithalatımızda da yüzde 36,3 ile halen en büyük paya sahip ülke grubu. 2013 Ocak-Eylül döneminde AB’den yapılan ithalatımız yüzde 5,7 artarak 68,2 milyar dolar oldu. AB’den ithalat artışı, genel ithalatta olduğu gibi motorlu kara taşıtları ile elektrikli ve elektriksiz makinelerden kaynaklanıyor" diye konuştu.Çağlayan, 2012’de hizmet ihracatının 43.2 milyar dolar ile rekor kırdığını belirterek, Türkiye'nin, dünyada, hizmet ihracatında yüzde 1, hizmet ithalatında ise binde 4,9 paya sahip olduğunu ifade etti. 2013 Ocak-Eylül döneminde, hizmet ihracatının yüzde 10 artışla 35.4 milyar dolar olduğunu anlatan Çağlayan, ithalatın 17.1 milyar, net fazlanın ise yaklaşık 18.3 milyar dolar olduğunu ve bu yıl 48 milyar doları aşarak rekorun yenileneceğini dile getirdi.Bildiğiniz gibi, Türkiye’nin asıl en önemli meselesinin, üretim ve ihracatın ithalata bağımlılığını azaltmak, Türkiye'deki katma değeri ve teknoloji altyapısını yükseltmek ve dolayısıyla cari açık ile büyüme arasındaki ilişkiyi azaltmak olduğunu söyleyen Çağlayan, bu amaçla bir yandan üretim, ihracat ve yatırımları artırmaya dönük çalışmaları sürdürdüklerini, diğer taraftan ithalatı yöneten politikalar oluşturduklarını ve yürüttüklerini belirtti.İhracatı artırmaya dönük çalışmalarda yol haritasını, 2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı'nın belirlediğine dikkati çeken Çağlayan, "Daha düne kadar ihracatta AB pazarına aşırı bağımlıydık. Pazar çeşitlendirmesine dönük çalışmalarımız ile bu bağımlılığı büyük ölçüde azaltmayı başardık. 2002’de yüzde 56,6 olan AB’nin ihracatımızdaki payı, 2012’de yüzde 39 ve 2013 Ocak-Eylül döneminde yüzde 41,1 düzeyinde gerçekleşti. Hedef ve Öncelikli ülkelere daha yüksek ihracat destekleri veriyor, üst düzey ziyaretlerimizde bu ülkelere odaklanıyoruz. Ayrıca, ticaret müşavirlerimizin sayısını artırdık ve yeni ülkelerde temsilcilikler açtık. STK’larla da yoğun işbirliği içinde çalışıyor ve onların da Hedef ve Öncelikli ülkelere yönelmelerini teşvik ediyoruz. Hedef ve öncelikli ülkelerin tespit aşamasında da, sonrasında uygulama aşamasında da özel sektörle yoğun işbirliği içindeyiz. 2014-2015 dönemine ilişkin hedef ve öncelikli ülkeleri belirleme faaliyetlerinde ise çalışmalar son aşamaya geldi. İnşallah önümüzdeki günlerde de bunları açıklayacağız" ifadelerini kullandı.İHRACATTA DEVLET DESTEKLERİÇağlayan, "2012 yılında 16 ülkeye, 2013 Ocak-Ekim döneminde ise 19 ülkeye Ticaret Heyeti programı düzenlendi. 2012 yılında 78 adet, 2013 Ocak-Ekim döneminde ise 62 adet Alım Heyeti programı gerçekleştirildi. 2013 yılı sonuna kadar toplam 73 Alım Heyeti düzenleyeceğiz. 2012 yılında 29 ülkeye toplam 51 adet, 2013 Ocak-Ekim döneminde ise 35 ülkeye toplam 64 Sektörel Ticaret Heyeti Programı düzenlendi. 2013 yılında 79 adet Sektörel Ticaret Heyeti Programını gerçekleştireceğiz" dedi. 2013 Ocak-Eylül döneminde Dahilde İşleme Rejimi kapsamında 49,6 milyar dolar ihracat yapıldığını belirten Çağlayan, 2013 Ocak-Ekim döneminde hazırlanan 6 bin 486 adet Dahilde İşleme İzin Belgesi ile 48,1 milyar dolarlık ihracat taahhüdü karşılığında 28,6 milyar dolarlık ithalat izni verildiğini ifade etti.Hizmetler sektörüne büyük önem verdiklerini ve 2023 yılında 150 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini hatırlatan Çağlayan, "Bu genel hedefe bağlı olarak; 2023 yılında film ihracatımızı 1 milyar dolara, sağlık turizmi gelirlerini 20 milyar dolara, uluslararası öğrenci sayısını 100 bine ve buna bağlı gelirlerimizi 2 milyar dolara ve yazılım ihracatını 10 milyar dolara yükseltmeyi istiyoruz" diye konuştu.Bakan Çağlayan, müteahhitlerin yurtdışında şimdiye dek toplam 102 ülkede 261 milyar dolar değerinde 7 bin 271 proje aldığını belirterek, sadece 2012’de 27 milyar dolarlık işin alındığını ve bir rekora imza atıldığını ifade etti. Bir yıl içerisinde yurtdışında üstlenilen proje sayısının 2002’de 131 iken, 2012’de 486’ya ulaştığını anlatan Çağlayan, 2013’ün ilk 10 ayında da üstlenilen yurtdışı projelerin 20,7 milyar dolara ulaştığını ve hedefin, bu tutarın 2023 yılında 100 milyar dolara çıkartılması olduğunu bildirdi.İhracatı ve dış ticaret hacmini artırmak için dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle ikili ticari ilişkileri yürüttüklerini ifade eden Çağlayan, 16 adet Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı gerçekleştirdiklerini (Kuveyt, Suudi Arabistan, Kırgızistan, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Belarus, Moğolistan, Gabon, Gine, Mali, Kongo Cumhuriyeti, Uganda, Sudan, Macaristan, Sırbistan, Romanya’dır) ve ayrıca Nijer, Morityus ve Surinam ile KEK’e mesnet teşkil eden yeni Ticari, Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşması imzaladıklarını hatırlattı.SERBEST BÖLGELERİN TOPLAM TİCARET HACMİSerbest bölgelerin toplam ticaret hacminin 2012’de 23 milyar dolar, 2013 Ocak-Eylül döneminde ise 17 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anlatan Çağlayan, "Söz konusu ticaret hacminde sanayi ürünlerinin payı yüzde 94’tür. Serbest bölgelerin 2013 Ocak-Eylül dönemi itibariyle sağladığı istihdam ise, yüzde 5 oranında artarak 56 bin 720 kişiye ulaştı. Fakat biz bununla yetinmiyoruz; yeni nesil serbest bölgeler ile lojistik, taşıt bakım-onarım, Ar-Ge, tarım, yatçılık ve sağlık turizmi gibi konularda ihtisas serbest bölgeleri kurmayı hedefliyoruz" dedi.Yurt dışı teşkilatından derlenen verilere göre, yurtdışında yatırım yapmış olan 3 bin 700’den fazla Türk şirketinin bulunduğunu kaydeden Çağlayan, yurtdışı yatırımlarına bağlı olarak, yaklaşık 110 bin vatandaşa yurtdışında istihdam sağlandığını dile getirdi.20 Haziran 2012 tarihinden 2013 yılı Ekim ayı sonuna kadar olan yeni dönemde 101,9 milyar TL tutarında 6 bin 486 adet Yatırım Teşvik Belgesi düzenlendiğini belirten Çağlayan, "Bu belgelerde 239 bin 738 kişilik ilave istihdam öngörülüyor. 20 Haziran 2012 tarihinden 2013 yılı Ekim ayı sonuna kadar olan yeni dönemde (yani son 16 ayda, yeni sistemden önceki 16 aya kıyasla) düzenlenen belge sayısında yüzde 12.7, öngörülen istihdamda yüzde 49, öngörülen yatırımda yüzde 57 artış var.Düzenlenen teşvik belgelerinin bölgesel dağılımına baktığımızda, belgelerin yüzde 37’sinin 1. Bölgede, yüzde 16’sının 2. Bölgede, yüzde 15’inin 3. Bölgede, yüzde 11’inin 4. Bölgede, yüzde 9’unun 5. Bölgede ve yüzde 12’sinin 6. Bölgede gerçekleştirilecek yatırımlar için olduğunu görüyoruz. 6. Bölge bizim için çok önemliydi ve bu bölgeden çok iyi sonuçlar alıyoruz. Özellikle Çözüm Süreci’nde bu veriler Türkiye için yüz ağartıcı gelişmeler. Bakın 6. Bölgede yatırım değerinde yüzde 186, istihdamda yüzde 189, teşvik belgesinde yüzde 52 artış var"Son 10 yıldaki istikrarlı ve öngörülebilir politikalar sayesinde ekonomide güven ortamını oluşturduklarına dikkati çeken Çağlayan, "Böylece, ülkemize gelen uluslararası doğrudan yatırımlar, 2002’ye kadar toplam 14,6 milyar dolar iken, 2003 başından bugüne kadar 131 milyar dolara ve toplamda yaklaşık 145 milyar dolara ulaştı. Uluslararası doğrudan yatırımlar 2012’de 13 milyar dolar ve 2013 yılının Ocak-Eylül döneminde 8,7 milyar dolar oldu. Yabancı sermayenin güvenini sağlama konusunda, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşmaları önemli rol oynuyor. Bugün itibarıyla ülkemizin anlaşma imzaladığı ülke sayısı 89’a ulaştı ve bu sayı ile Türkiye, en fazla YKTK Anlaşması imzalamış olan 12. Ülke oldu" dedi.Vatandaşın kanserojen etkileri olan kimyasallar içeren boya ile boyanmış ürünleri kullanmaması amacıyla Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS) tasarlandığını ve yürürlüğe konulduğunu belirten Çağlayan, "Sistem dahilinde ithal hazır giyim eşyası, ayakkabı, eldiven, tekstil boyası, halı, kumaş ve deri konfeksiyon eşyası risk kapsamına alınarak analizden geçiriliyor. Şimdiye kadar 550 bin 310 adet hazır giyim eşyası, 107 bin 902 çift ayakkabı, 282 bin 848 çift çorap, 62 bin 45 çift ve bin 143 adet deri ve konfeksiyon eşyası, 36 bin 915 kg tekstil eşyası vb. bertaraf edildi" diye konuştu.Bakan Çağlayan, konuşmasında şunları kaydetti: "Bütün bu amaçlar ve faaliyetler doğrultusunda kullanılmak üzere; Ekonomi Bakanlığı’nın 2014 yılı bütçesi 2013’e göre yüzde 6 artışla toplam 1 milyar 454 milyon 494 bin TL olmuştur. Bunun 168 milyon 631 bin TL’si personel giderlerine, 18 milyon 243 bin TL’si sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderlerine, 42 milyon 362 bin TL’si mal ve hizmet alım giderlerine, 1 milyar 199 milyon 758 bin TL’si cari transferlere, 15 milyon 500 bin TL’si sermaye giderlerine ve 10 milyon TL’si borç verme tertibine tahsis edilmiştir."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: