Tbmm Terör Alt Komisyonu

TBMM Terör Alt Komisyonu, Sivas katliamında hayatını kaybeden Şair Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok ve...

TBMM Terör Alt Komisyonu, Sivas katliamında hayatını kaybeden Şair Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok ve Başbağlar katliamından kurtulan Köy Muhtarı Ali Akarpınar'ı dinledi.

TBMM insan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Alt Komisyon (Terör Alt Komisyonu) Sivas Madımak otelinin yakılması olayında hayatını kaybeden şair Metin Altıok'un Zeynep Altıok, PKK tarafından yapılan Erzincan Başbağlar terör saldırısından sağ kurtulan Başbağlar Köy Muhtarı Ali Akarpınar ve Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya'yı dinledi.

Reklam
Reklam

Komisyon toplantısına katılmadan önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zeynep Altıok, hem Başbağlar hem de Sivas katliamının birinci derece mağdurların ağzından dinlemek için Komisyon'un kendilerini davet ettiğini söyledi. Altıok, "Şunu özellikle söylemek isterim, Sivas katliamı gündeme geldiğinde her zaman 'Başbağlar için ne dersiniz? Niye onun peşinde değilsiniz?' sorularıyla sıkça karşılaşıyoruz. Biz ölülerimizi yarıştırmıyoruz, acılarımızı yarıştırmıyoruz. Senin katliamın, benim katliamım diye bir

şeyi kabul etmiyoruz. Biz bu ülkenin başından acılar geçmiş insanları olarak benzer acıları yaşayan herkesin adalete kavuşmasını temenni ediyoruz. Bu ülkenin en taze acıları, Uludere'de yaşanan katliam da dahil olmak üzere geçmişten bugüne kin ve nefreti taşıyan, sürdüren katliamlar da dahil olmak üzere tüm acıların olması gerektiği gibi devlet yetkililerince, görevleri olduğu üzere ele alınmasını temenni ediyorum, talep ediyorum" dedi.

Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar da, Zeynep Altıok'un düşüncelerine katıldığını belirterek, "Gerçekten burada acıların yarıştırılmasından ziyade katliamların, faili meçhul olan cinayetlerin bir an önce adalet önünde faillerin, perde arkasındaki kirli el kimse onların adalet önünde hesap vermesini istiyoruz. Yoksa Sivas, Başbağlar ve benzer katliamların birbirleriyle yarışmasına, hatta birbirlerine hedef gibi gösterilmesine biz de karşıyız. Başbağlar katliamını kınadığımız gibi Sivas katliamını da her zaman telin ettik, etmeye de devam edeceğiz. Çünkü düşüncesi ne olursa olsun insanların haksız yere öldürülmesi bize göre cinayettir, cinayetlerin de yapanların yanına kar kalmaması gerekiyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Olaydan yaralı kurtulduğunu belirten Akarpınar, Başbağlar köyünün Sivas Katliamından üç gün sonra 5 Temmuz 1993'te, 80-100 kişilik bir grup tarafından basıldığını belirterek, toplam katledilenlerin 33 kişi olduğunu söyledi.

Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya da, bütün katliamları kınadığını belirterek, "Burada bir ayrıntı var. 1998 yılında evlerin temel atma töreninde merhum Sayın Ecevit'in 'Sivas'ı da Başbağlar'ı da aynı güçler yaptı' sözünü çok anlamlı buluyoruz. Dolayısıyla 19 sene sonra insan Hakları Komisyonu'nun bizleri dinleyecek olmasından da memnunuz. Çünkü hiç fail yok, faili meçhul kaldı. Başbağlar ve Sivas'ın ötesinde bütün Türkiye'nin faili meçhul cinayetlerinin de araştırılmasını arzu ediyoruz" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: