Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, kriz yaşanan ülkelerde reform yapmanın kolay kriz olmadan reform yapmanın zor olduğunu belirterek, "Onuncu Kalkınma Planı ile kriz yaşamadan reform yapan ülke olma iddiasındayız" dedi.
2014-2018 yılını kapsayan Onuncu Kalkınma Planı'nın sunulduğuna dair Başbakanlık Tezkeresi'nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmelerine başlandı. Konuya ilişkin komisyonda bir sunum yapan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, onuncu Kalkınma Planı'nın Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında önemli bir kilometre taşı olacağını söyledi. Gündelik tartışmaların gündemi meşgul ettiğini belirten Yılmaz, "Zaman zaman bu gündelik tartışmaların dışına çıktığımızda ülkemize daha iyi hizmet ederiz. Yol haritamızı tayin etmemiz gerekir. Nereye gideceğimizi ve nasıl gideceğimizi tartışmak gerekir. Bu plan nasıl gideceğimize ilk 5 yılda cevap veren bir plandır" dedi.
Dünyada birçok ülke kriz yaşarken Türkiye'nin bu krizden ayrıldığını belirten Yılmaz, "Kriz olan ülkelerde reform yapmak çok daha kolay. Kriz yaşamayan ülkelerin reform yapması kolay değil. İşte biz bu planla kriz yaşamadan reform yapmak iddiasındayız" diye konuştu.
Bakan Yılmaz, Onuncu Kalkınma Planı ile Türkiye'yi uluslararası değer zinciri hiyerarşisine üst basamaklara çıkarmak, yüksek gelir grubu ülkeler arasına giren ve mutlak yoksulluk sorununu çözmüş bir ülke konumuna getirmek olduğunu ifade etti. Yılmaz, 5 yılda eğitimde okullaşma oranını yüzde 47'den yüzde 70'e, ilk ve orta öğretimde derslik ve öğretmen aşına düşen öğrenci sayısının daha da azaltılacağını, yükseköğretimde okullaşma oranını yüzde 87'den yüzde 94'e çıkarılacağını söyledi. Sağlıkta 5 yıl süreçte 80 bin hasta yatağı, 30 bin ilave hekim ve 80 bin ilave hemşire kapasitesinin oluşturulmasını, üniversite hastanelerinin eğitim ve araştırma faaliyetleri ile sağlık hizmeti sunumundaki rolleri net bir şekilde tanımlanarak hastanelerin mali sürdürülebilirliğini temin edecek yapısal reformların hayata geçirileceğini belirten Bakan Yılmaz, adalet ise 5 yıllık planda yargılamanı hızlı ve adil bir şekilde işlemesini sağlamak olduğunu söyledi.
Çoğulcu ve özgürlükçü bir demokrasi anlayışı doğrultusunda bireylerin ve toplumdaki farklı kesimlerin kendilerini özgürce ifade edebilmelerinin yanında tüm inançlara ve yaşam tarzlarına saygını esas olduğunu belirten Yılmaz, “Yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasına, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtmasına ve toplumsal sözleşme niteliği taşınmasına özen gösterilecektir” dedi.
Türkiye nüfusunun 2012 yılı sonunda 75milyona ulaştığını bununla birlikte doğurganlık hızının 2012 yılında 2,08’e gerilediğini belirten Yılmaz, “İlk defa nüfus kendini yenilemeyerek seviyesi 2,1'in altına inmiştir. Doğurganlık hızının artırılmasını hedefliyoruz” dedi.
Yılmaz, “Onuncu Kalkınma döneminde uygulanacak politikalar sonunda yıllık ortalama yüzde 5,5 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca toplamda 4 milyon yeni iş yaratılması hedeflenmektedir. Dolayısıyla istihdamın yıllık ortalama yüzde 2.9 oranında artması ve bunun sanayi ve hizmet sektörlerinde yoğunlaşması öngörülmektedir. Hızlı istihdam artışı yanında işgücü piyasasına yönelik politikalar yoluyla özellikle kadınların iş hayatına katılımın artırılması sayesinde toplam işgücüne katılma oranının plan dönemi sonunda 2.7puan artışla yüzde 53,8 seviyesine çıkarılması düşünülmektedir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz