TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Parlamenter demokrasi yolunda ilerlerken de birçok engel ve zorluklarla karşılaştık. Onları aşmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Engelleri aşa aşa yeniden büyük Türkiye yolunda daima ileriye yürüyeceğiz." dedi.
TBMM Genel Kurulu, Meclisin açılışının 98. yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM Başkanı Kahraman'ın başkanlığında özel gündemle toplandı.
Açılışta konuşan Kahraman, "İstiklalimizin kazanılmasında ve bayrağımızın gölgesi altında, hür ve bağımsız olarak yaşamamızın sağlanmasında ellerinden gelen gayreti gösteren, emek veren fedakar ve asil insanlarımızı, rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun." diye konuştu.
Meclis tecrübesinin, 1876 Kanun-i Esasi'ye dayalı olarak 18 Mart 1877 de toplanan Meclis-i Mebusan ile başladığını anlatan Kahraman, savaş dolayısıyla çalışmalarına ara verilen Meclisin 14 Şubat 1878’de tatil edildiğini, Meclis-i Ayan'ın ise açık kaldığını anımsattı.
"Uğradığımız yıkımları giderirken savaşlarla karşılaştık. Birinci Dünya Savaşı'nı başlatan emperyalist devletlerin hedefi; cihan devletimiz Osmanlı’yı yıkmak ve topraklarını paylaşmaktı." diyen Kahraman, şunları kaydetti:
"Bu harbe girmemiz sosyal, siyasi, ekonomik sahalarda büyük kayıplarımıza sebep oldu.1910 yılında dünyanın ilk altı devleti arasında olan, 9 milyon 100 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip cihan devletimiz sekiz sene içinde Meriç Nehri ile Ağrı Dağı arasına sıkıştı.
Savaşlarda büyük kayıplara uğradık. Birinci Dünya Savaşı'nda nüfusumuzun yüzde 10'u askere alındı. 2 milyon 900 bin askerimiz dokuz cephede çarpıştı. Çanakkale’de 60 bin, Sarıkamış’ta 70 bin, toplamda 400 bin şehit verdik. Kuruluş Savaşı'nda; Gediz, İnönü, Sakarya ve Büyük Taarruz’da 9 bin 200 şehidimiz var. Evlatlarımız milleti, vatanı, dini, imanı, namusu için kara toprağa girdiler, peygamber efendimize komşu oldular.
15 Temmuz’da, Fırat Kalkanı'nda, Zeytin Dalı Harekatı'nda şehadet şerbeti içenleri ve bütün şehitlerimizi minnetle, şükranla anıyoruz. Orhan Şaik Gökyay’ın 'Bu Vatan Kimin' şiirinden birkaç kıtayı hatırlatmak istiyorum: 'Bu vatan toprağın kara bağrında/Sıradağlar gibi duranlarındır/Bir tarih boyunca onun uğrunda/ Kendini tarihe verenlerindir. İleri atılıp sellercesine/Göğsünden vurulup tam ercesine/Bir gül bahçesine girercesine/Şu kara toprağa girenlerindir.'
Parlamenter demokrasi yolunda ilerlerken de birçok engel ve zorluklarla karşılaştık. Onları aşmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Engelleri aşa aşa yeniden Büyük Türkiye yolunda daima ileriye yürüyeceğiz. Engelleri yeneceğiz. Engelleri aşamayanlar, onları aşılmaz görenlerdir. Cesareti olmayanın başarısı, gayesi olmayanın hedefi olmaz. En büyük zafer hiç düşmemek değil, her düşüşte yeniden ayağa kalkabilmektir."
-Meclisin "Gazi"lik payesi alması
Kahraman, 28 Ocak 1920’de Misakımilli’yi ilan eden Meclis-i Mebusan son toplantısını 11 Nisan 1920 tarihinde yaptığını ve çalışmalarına ara verme kararı aldığını ifade ederek, iki hafta sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisinin açıldığını hatırlattı.
Anadolu’dan çağrılanların yanında, Meclis-i Mebusan üyesi 88 kişi de çalışmalara katıldığını dile getiren Kahraman, "1921 Anayasası, milli egemenliği temel ilke olarak benimsemiştir. Beşeri manada egemenliğin kaynağının millet olduğu açık bir şekilde ifade edilmiştir. Birinci meclis, sonraki dönemlerde görev yapan meclislerden farklı olarak, olağanüstü yetkilerle görev yapmıştır. Yasama, yürütme ve yargı erklerini de kendisinde toplamış, kurucu meclis olarak çalışmıştır." dedi.
Kahraman, Büyük Millet Meclisinin İstiklal Savaşı'nı bizzat yönettiğini, milletin her türlü işiyle doğrudan ilgilendiğini, milli mücadeleyi zaferle neticelendirdiğini söyleyerek, bu sebeple, Meclisin "Gazi"lik payesini kazandığını dile getirdi.
-15 Temmuz
"98 yıl önce ilk oturumunu gerçekleştiren Birinci Meclisin ruh ve heyecanı her zaman için ihtiyaç duyacağımız bir husustur." ifadesini kullanan İsmail Kahraman, "Aynı ruh ve heyecanla çalışmalara devam edilmelidir. Genç nesillerimiz ve çocuklarımız da aynı şuur ve hissiyatla yetiştirilmelidir." dile konuştu.
TBMM Başkanı Kahraman, milli iradeyi temsil eden Meclisin, zaman zaman saldırılara maruz kaldığını, vesayet altına alınmak istendiğini, bir tasdik makamı olarak kullanıldığını, sistemin işlemesini zorlaştıran müdahaleler yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Ne hazindir ki milletin Meclisi, yani millet, 15 Temmuz 2016 tarihinde bombalandı, kurşun yağmuruna tutuldu. Bu lain ve hain saldırıyı yapan ihanet şebekeleri, kahraman ordumuza ait üniformalar giyen teröristler, vatan ve millet düşmanları bertaraf edildi. Kendilerinden hesap soruluyor, sorulmaya devam edilecek.
Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ve önderliğinde; milletimiz meydanları doldurdu, demokrasi nöbetine geçti. O gece milletin emanetinin sadakatli bekçisi olan Gazi Meclisimizi de açtık. Bombalar, kurşunlar ve saldırılar altında gece boyu üç parti mensubu milletvekili arkadaşlarımızla bir bütünlük içinde toplandık. Ertesi gün olağanüstü toplantı için yaptığım çağrıya Mecliste grubu bulunan dört parti de katıldı ve darbelere karşı ortak bir bildiri yayımladık.
Tarih önünde, 15 Temmuz gecesi Mecliste sabahlayan değerli arkadaşlarıma, Cumhurbaşkanımızın davetiyle parti farkı gözetmeksizin meydanları doldurup demokrasi nöbeti tutanlara, 7 Ağustos 2016’da milyonların sel gibi aktığı Yenikapı Meydanı'ndaki necip milletimize, tüm illerimizdeki insanlarımızı milli iradenin tecelligahı olan bu kürsüden tebrik ediyorum.
Vatan hainlerinin, satılmış kuklaların saldırısı, necip milletimiz, güvenlik güçleri, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarımızın inançlı karşı koyuşuyla, akamete uğratıldı. İnanıyorum ki Türkiye’mizde darbeler dönemi sona ermiştir. Dış veya iç herhangi bir güç böylesi bir kalkışmaya cesaret edemeyecektir.
Demokrasi günümüzün en iyi yönetim biçimi olarak kabul görmektedir. Demokrasiyi özümsemiş bir ülke olarak geçmişten aldığımız ders ve aklımızın bize gösterdiği istikamet doğrultusunda ülkemizi, meclisimizi ve kurumlarımızı yaşatıp demokrasimizi güçlendirmeliyiz. Bizler ruh kökümüze bağlıyız. Osmanlı cihan devletinin varisiyiz. Cumhuriyetçiyiz. Milletimizi ve devletimizi güçlü kılmak için hep birlikte özveriyle çalışacağız."
-"Seçimler hayırlı olsun"
Kahraman, 26. Dönem'in övgüye değer bir diğer başarısının da 1982 Anayasasında yapılan temel değişiklikler olduğunu kaydederek, 16 Nisan 2017'de milletin kabul ettiği anayasa değişikliğiyle Türkiye’nin adeta makas değiştirdiğini, yeni anayasa ile belirlenen yetki ve sorumluluklar çerçevesinde ülkenin yeni bir döneme girdiğini söyledi.
24 Haziran 2018'de cumhurbaşkanı ve 27. Dönem milletvekili seçimleri yapılacağını anımsatan Kahraman, "Milletimizin kararının ülkemize, devletimize, gönül coğrafyamıza ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ediyorum." temennisini dile getirdi.
23 Nisan 1920'nin milli egemenlik günü olsa da diğer yönüyle çocuk bayramı olduğunu aktaran Kahraman, "Dünyadaki 196 ülke içerisinde çocuk bayramı ihdas eden tek ülkeyiz. Çocuk milletin geleceğidir, yarınıdır. Üzerinde önemle durulması gereken bir varlıktır. Manevi ve milli değerlerle mücehhez kılınmalı, gereken ihtimam gösterilmelidir. TBMM'nin kuruluşunun 98. yıldönümünde milletimizin sağlık, huzur ve daha büyük başarılar içinde nice bayramlara ulaşmasını diliyorum." dedi.