TCK, Adalet Komisyonu'ndan geçti

ANKARA (İHA) - Türk Ceza Kanunu'nu (TCK) değiştiren yasa tasarısı TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.

Tasarının komsiyondaki görüşmeleri yaklaşık 3 hafta sürdü. Tasarı üzerinde daha önce de alt komisyonda 9 aylık yoğun bir çalışma yapılmıştı. Yeni tasarı, 1926 yılında İtalya'dan alınan Türk Ceza Yasası'nın yeniden inşasını öngörüyor. 248 maddelik tasarı önümüzdeki yasama yılında Genel Kurul gündemine gelecek ve yasalaştırılacak. Bunun için TBMM Eylül ayının ikinci haftasında olağanüstü toplantıya çağrılacak.

Reklam
Reklam

Yeni düzenlemelere göre, 'ağırlaştırılmış hapis cezası öngörülen haller arasına, kamuoyunu derinden yaralayan, AB'nin de cezası az olmasından dolayı sürekli eleştirdiği 'töre saikiyle' fıkrası da eklendi. Bu çerçevede, kasten adam öldürme ile ilgili 83. madde ve nitelikli hallerle ilgili 84. madde hem kamuoyunun vicdanını rahatlatacak hem de AB'nin görüşlerini yansıtacak şekilde kabul edildi.

Yine yeni tasarıyla hükümlü veya tutukluların toplu olarak ayaklanması halinde, her biri hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Hükümlü veya tutuklu sayısının üçten fazla olmaması halinde ise bu suçtan dolayı cezaya hükmedilemeyecek. Ayaklanma sırasında başka suçların işlenmesi halinde ise ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre ceza verilecek.

Tasarıya, ayrıca 'Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi' başlıklı yeni bir madde eklendi. Buna göre, bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikaden veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişiye, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilecek. Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı bir başka davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilecek.
Görüşmelerde ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanmasına ilişkin hüküm de yeniden düzenlendi. Buna göre, sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de aynı cezaya hükmolunacak.
Yeni düzenlemede, AB'nin isteği doğrultusunda, işkence suçunun alt sınırı 5 yıldan 3 yıla indirildi. Komisyonda, tasarıya, bu suçun işlenmesinde kasıtlı ihmali bulunan ve göz yuman, savcı, emniyet amiri gibi kişilerin de işkence yapan kişi gibi cezalandırılmasını öngören bir düzenleme eklendi. Aynı düzenlemede, işkence suçu, insana verilen zararın ağırlığına göre cezalandırılacak. Buna göre, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Reklam
Reklam

Suçun, çocuğa, beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak bir kişiye ya da gebe kadına karşı işlenmesi, avukata veya diğer kamu görevlisine karşı işlenmesi halinde sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçun cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçların işlenmesinde kasıtlı olarak ihmali bulunanlar da kamu görevlisi gibi cezalandırılacaklar.
Aynı tasarının 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence' başlığı altındaki hükümlere göre, işkence suçunun, kişinin duyularından yada organlarından birinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ise yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına işlenip de çocuğun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa, belirlenen ceza yarı oranında artırılacak.

İşkence, kişinin iyileşmesi imkanı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birini kaybetmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine, gebe bir kadının çocuğunun düşmesine neden olmuşsa, belirlenen cezalar bir kat artırılacak. İşkence, vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilecek. İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, bu kişilere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.
Yine yeni düzenlemeye göre, bir kimseye eziyet eden kişilere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Çocuğa, beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye yada gebe kadına karşı, üstsoy veya altsoya, babalık veya analığına karşı bu suç işlenirse ceza üç yıldan sekiz yıla çıkarılacak.
Tasarıda, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi haline terk eden kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörüldü. Bu terk dolayısıyla mağdur bir hastalığa yakalanır, yaralanır veya ölürse hüküm ağırlaştırılmış hapis cezası olarak verilecek.
Tasarının cinsel saldırı ile ilgili 104. maddesi eşe karşı işlenen cinsel suçlar için de mağduruna şikayetine bağlı olmak kaydıyla ceza öngörüyor. Yine tasarının 'çocuk düşürtme' ile ilgili 101. maddesinde alt komisyon metni üzerinde bir önerge ile yapılan değişiklik sonucunda tecavüz sonucu meydana gelen gebeliklerin sona erdirilmesinde ceza öngörülen süre gebeliğin 24. haftasından 20. haftasına çekildi. Yine yeni düzenlemeyle cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişiye, şikayet üzerine 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası getiriliyor. Bu suçun vücuda organ veya bir cisim sokulması yoluyla işlenmesi durumunda ise 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. Söz konusu suç eşe karşı işlenmişse soruşturma ve kovuşturma, eşin şikayetine bağlı olacak. Aynı şekilde, söz konusu suçun, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak bir kişiye karşı, kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfusu kullanmak suretiyle işlenmesi durumunda, cezalar yarı oranında artırılacak. Yine bu suçun üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlığı bulunan kişilere karşı işlenmesi, silahla veya birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumlarında da cezalar aynı oranda artırılacak. Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir ve şiddet kullanılması durumunda, kişi ayrıca kasten yaralama suçundan da cezalandırılacak. Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilecek. Bu suç mağdurun ölümüne neden olursa, suçu işleyen kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Yeni TCK'da, 'tecavüz bebekleri' için de düzenleme yapılıyor; tecavüze uğrayan kişi, süresi 20 haftadan fazla olmamak şartıyla gebeliğini sona erdirebilecek.
Yaşı, hastalığı ve yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye, hal ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu ilgili makamlara bildirmeyen kişilere, 1 yıla kadar hapis ve adli para cezası verilecek. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi durumunda, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Trafik kazası veya başka nedenlerle yaralanmış kişileri yetkililere bildirmeyen kişiler de cezalandırılacak.
Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi 10 haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Bu durumda, çocuğun düşürülmesine rıza gösteren kadın hakkında 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek. Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi 10 haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu (tecavüz) gebe kalması halinde, süresi 20 haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla gebeliği sona erdirenlere ceza verilmeyecek. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi zorunlu tutuluyor. Alt komisyonda, 24 hafta olan bu süre, AK Parti milletvekillerinin verdiği bir önerge ile 20 haftaya düşürüldü.
Gebelik süresi 10 haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi halinde 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması öngörülüyor.
Tasarı, bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıranlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmesini de düzenlenirken, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek.
Fiilin, vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Bunun eşe karşı işlenmesi halinde ise soruşturma ve kovuşturmanın yapılması, mağdurun şikayetine bağlı olacak.
Cinsel saldırı suçunun beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye, kamu görevinin ve hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak, bir iki ve üçüncü derecede kan ve kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye, silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde bu ceza, yarı oranında artırılacak.
Cinsel saldırı suçunun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir ve şiddet kullanılması durumunda, kişi, ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılacak.
Cinsel saldırı suçunun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına çarptırılacak. Suç sonucunda mağdurun ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılacak.
Hırsızlık suçu, hasta olan çocuğu için ilaç, açlık nedeniyle yiyecek gibi (ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için) işlenmesi halinde olayın özelliğine göre verilecek cezada indirim yapılmasının yanı sıra ceza da verilmeyebilecek.
TCK`daki (kendiliğinden hak alma) uygulamasından vazgeçiliyor. Ancak, kaybettiği telefonunu başkasının elinde görerek, zor kullanıp alan kişiye, yağma suçundan değil sadece tehdit veya cebir kullanmışsa daha az ceza gerektiren bu suçlardan ceza verilecek.
Devlet ormanları özel yasayla korunduğu için, bunun dışında kalan her yerdeki tüm dikili ağaç, fidan veya bağ çubuklarına zarar verenler de 1-6 yıl hapis cezası verilecek. Halen sadece meyve veren ağaçlar söz konusu olduğunda ceza öngörülüyor.
Mezarlıklara atık ve artık bırakan, ibadethanelerin duvarına afiş veya ilan yapıştıran, resim yapanlar da buraları kirlettikleri için 3 ay-1 yıl hapis cezasına çarptırılacak.
Dolandırıcılık yapanlara, hakimin belirleyeceği günlük 20-100 milyonluk para miktarının ikibin günle çarpımıyla bulunacak adli para cezası verilmesi hükmü, 2.5 kat artırıldı. Böylece para cezasına temel oluşturacak miktar 5 bin güne yükseltildi.
Nitelikli dolandırıcılığın unsurları arasına (kamu kurum veya kurumlarını zarara uğratmak) da eklendi.
Suç eşyasının satın alanlara, halen bu durumu (bilmesi) koşuluyla ceza verilirken, tasarıyla buradaki (bilerek) ifadesi çıkartıldı. Böylece örneğin çalıntı cep telefonunu bilerek veya bilmeyerek satın alan herkese ceza gündeme gelecek.
Etkin pişmanlığın işler hale getirilmesi amacıyla, dava açılmasından önce pişmanlık duyduğunu belirterek mağdurun zararını kısmen de olsa karşılayanlara verilecek cezada, mağdurun rızası olması koşuluyla indirime gidilecek.
Bilmeden de olsa kamu güvenliğini tehlikeye düşürenler de cezalandırılacak. Bir başkasının sağlığını bozacak şekilde radyasyon yayılmasına yol açanlar 3-15 yıl arası hapis cezasına çarptırılacak. Atom enerjisi ile patlamaya yol açanlar ise 5 yıldan az olmamak üzere cezaya çarptırılacak.
Akıl hastasına bakmakla yükümlü olmasına karşın gerekli özeni göstermeyip başkalarının zarar görmesine yol açanlara 6 aya kadar hapis cezası verilecek.
İnşaat veya yıkım sırasında insan hayatı veya beden bütünlüğü için gerekli önlemleri almayanları ise 3 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası bekliyor.
Gözetimi altındaki hayvanın başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeye yolaçtığı kişiler da 6 aya kadar hapisle cezalandırılacak.
Herkesin gelip geçtiği yerlerde tehlikeyi önlemek için gerekli işaretleri koymayanlar ya da bunları değiştirip engelleyenler 2-6 ay arası hapis cezasına çarptırılacak.
Hertürlü ulaşımın güvenliği için konulan işaretleri değiştiren veya kullanılmaz hale getirerek başkalarının hayati tehlikesine yol açanlara da 1-6 yıl arası hapis cezası verilecek.
Çevreyi kasten kirletenlere de 6 aydan 6 yıla kadar değişen hapis cezaları ve para cezası verilecek.
İnsan sağlığının zarar görmesine yol açacak şekilde gürültüye yol açanlar da 2 ay 2 yıl arası hapis cezasına çarptırılacak.
Ruhsat almadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan, yaptıranlar ile bu ruhsatsız yerlere elektrik, su veya telefon bağlayanlara da 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
İçecek ve yiyeceklere zehir katanlar ile bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaç ticareti yapanların yanı sıra kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapıp satanlar da ağır cezalara çarptırılacak.
Yeni düzenlemeye göre, sahte para üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişiye iki yıldan on iki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası verilecek. Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapisle ve para cezasıyla cezalandırılacak, sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek dolaşıma koyan kişiye ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek. Kıymetli damgayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden ve tedavüle koyan kişiye de bir yıldan beş yıla kadar hapis ve para cezası verilecek. Yine paralarla kıymetli damgaların üretiminde kullanılan alet veya malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişiler de bir yıldan dört yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacaklar.
Yeni düzenlemeyle TCK'nın 312'inci maddesi, 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' başlığıyla 217'inci madde olarak yeniden düzenlendi. Buna göre, halkı sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılacak.
Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişiye, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Çocuklara ait müstehcen görüntüleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arzeden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilecek. Yani bundan sonra sokakta çocuklara ait müstehcen görüntüleri satanlar yanacak.
Komisyon, çocukların fuhuşa teşvik edilmesine de ağır yaptırımlar getirilmesini benimsedi. Çocuğu fuhuşa teşvik eden, bunu kolaylaştıran kişiye 4 yıldan 10 yıla adar hapis cezası ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de "tamamlanmış suç" gibi cezalandırılacak.
Bir kimseyi fuhuşa teşvik eden ve bunu kolaylaştıran kimseye 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar hapis verilecek. Fuhuşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması da fuhuşa teşvik sayılacak. Fuhuş amacıyla ülkeye insan sokan ve ülke dışına insan çıkaran da aynı cezayı alacak.
Cebir ya da tehdit kullanarak ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhuşa teşvik eden kişi hakkında verilecek ceza yarısından 2 katına kadar artırılabilecek. Bu suçlar, örgüt tarafından işlenirse verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Fuhuşa sürüklenen kişi tedavi ve terapiye tabi tutulacak.
Şiddet kullanarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduranlara bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilecek.
Komisyonda uzun tartışmaların ardından çocuklara ilişkin müstehcen görüntülerin kullanılmaması konusunda sanat ve edebiyat eserlerine sınırlama getirildi. Verilen önerge ile, sanat ve edebiyat eserlerinin çocuklarının ulaşmayacağı koşulu ve çocuk müstehcenliğini içermeme şartı ile madde kapsamına girmeyeceği hükme bağlandı. Müstehcenlik maddesinde yer alan cezalar bilimsel eserlere ise hiç uygulanmayacak.
Birden çok evlilik, hileli evlenme veya dinsel törenle evlenen kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilmesi hükmü TCK Tasarısı'nda aynen korundu.
Sağlık kurumundaki bir çocuğu başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istenecek. Aynı konuta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamele yapan kimse, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, korumak veya bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde disiplin yetkisini kötüye kullanan kimseye, 1 yıla kadar hapis cezası verilecek. Aile hukukundan doğan bakım, eğitim, destek olma yükümlüğünü yerine getirmeyen kişi şikayet üzerine, 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış olduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimse hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenecek. Velayet hakları kaldırılmış olsa da itiyadı sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketler sonucu maddi ve manevi özen noksanlığoı nedeniyle çocukların ahlaki, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalarına ilişkin ihalelere fesat karıştıran kişi hakkında, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istenecek. İhaleye fesat karıştırma sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmiş olması halinde ceza yarı oranında artırılacak. Zararın meydana gelmiş olduğu sabit olmakla birlikte miktarının belirlenememiş olması, bu hükmün uygulanmasını engellemeyecek. İhaleye fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılacak. Kamu kurum veya kuruluşları aracılığıyla yapılan artırma veya eksiltmelerle kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet gösteren vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler veya kooperatifler adına yapılan mal veya hizmet alımı-satımlarına ya da kiralamalarına fesat karıştırılması halinde de aynı hükümler uygulanacak.
Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Yeni tasarıyla 'Tefecilik' suçu da yeniden düzenlendi. Buna göre, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verenlere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek. Cebir veya tehditle bir kimseyi sınai veya ticari bir sırrı açıklamaya mecbur kılanlar ise 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kimseye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası verilecek. Bu suçun, bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurumu veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, 4 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üçere işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranına kadar indirilecek.
Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek ceza, üçte birden yarıya kadar indirilecek.
Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle yargılanacak.
Zimmet ve irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu grevlisi, işlenen suçun faili olarak sorumlu tutulacak. Denetim görevini ihmal ederek zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi hakkında 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Rüşvet alan veya bu konuda diğer bir kişiyle anlaşmaya varan kamu görevlisi hakkında 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılacak. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacak.
Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde verilecek bu ceza üçte birden yarısına kadar artırılacak.
Rüşvet, "bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlaması" olarak tanımlandı.
Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacak.
Görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız kazanç sağlayan kamu görevlisi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
Görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istenecek. Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, 6 aya kadar hapis veya adli para cezasına çarptırılacak.
Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suçun yargı görevini yapan kişilere karşı işlenmesi halinde bu ceza, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis olacak.
Kanuna aykırı eğitim kurumu açanlara ve buralarda öğretmenlik yapanlar ile bunları çalıştıranlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu yerlerin kapatılmasına da karar verilebilecek.
Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlenmediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasına ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi hakkında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kişi hakkında 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Yalan yere yemin etmenin cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis; gerçeğe aykırı bilirkişilik ve tercümanlık yapılmasının cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak düzenlendi.
İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde belirti ile karşılaşmasına rağmen durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu konuda gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olması halinde ceza, yarı oranında artırılacak.
Bugünkü çalışmasında tasarının 59 maddesini kabul eden Komisyon, yarın 283. maddeden itibaren çalışmalarını sürdürecek.
Tasarının 'Genital muayyene' başlıklı maddesine, kamuoyunda sürekli tartışma konusu olan bekaret kontrolüne sınırlama getirildi. Yeni düzenlemeye göre, yetkili hakim ve savcı kararı olmadan, kişinin genital muayeneye gönderilmesi halinde, fail hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek. Yine maddeyle, bulaşıcı hastalıklar dolayısıyla kamu sağlığını korumak amacıyla kanun ve tüzüklerde öngörülen hükümlere uygun olarak yapılan muayene açısından genital muayeneye verilen cezaların uygulanmayacağı da düzenleniyor.

Reklam
Reklam