Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, "Enflasyonun 2019 yıl sonunda yüzde 13,9 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yıl sonunda yüzde 8,2’ye, 2021 yıl sonunda ise yüzde 5,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) konferans salonunda "Enflasyon Raporu 2019-3. Bilgilendirme Toplantısı” yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın yaptığı bilgilendirme toplantısında enflasyon tahminlerini açıkladı.
Uysal, enflasyon raporundaki ana bölümlere ilave olarak öne çıkan bazı konulara yönelik daha ayrıntılı analizlere yer verilen kutu çalışmaları hakkında bilgi verdi. Uysal, “İlk kutuda gelişmekte olan ülkelerin borçlanma yapılarına ilişkin güncel gözlemler paylaşılıyor. Raporda ayrıca elektrik ve doğal gaz fiyat artışlarının enflasyona ilişkilerini inceleyen imalat sanayi üretimi ile PMI göstergelerinin ilişkisini ele alan ve Türkiye’nin küresel değer zincirleri içerisindeki konumunu inceleyen çalışmalar mevcut. Ayrıca sonuncu çalışmada TCMB’nin enflasyon tahminleriyle parasal duruş arasındaki ilişki tartışılıyor” ifadelerini kullandı.
"Küresel ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlik 2019 yılını da etkiledi"
Rapordaki kutuları tanıttıktan sonra küresel iktisadi görünümle konuşmama devam eden Uysal, “Küresel iktisadi faaliyetin geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğinden bu yana devam eden yavaşlama eğilimi bu yılın ilk çeyreğinde de sürdü. Küresel ekonomi politikalarına ilişkin belirsizliklerin oldukça yüksek seyretmesi 2019 yılı küresel büyüme görünümüne dair aşağı yönde riskleri canlı tutuyor. Bu yılın ikinci çeyreğinde küresel ölçekte artan enflasyon oranlarının ılımlı seyreden küresel büyümeye bağlı olarak yılın geri kalanında yatay bir görünüm sergileyeceğini tahmin ediyoruz. Yılın ikinci çeyreğinde gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici para politikaları adımları atma olasılığının güçlenmesi uzun vadeli tahvil getirilerinde gerilemeye neden oldu. Gelişmiş ülke para politikalarındaki gevşemenin belirginleşmesini önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında artırabilecek bir unsur olarak değerlendiriyoruz. Ancak süregelen jeopolitik sorunlar, yeniden tırmanan korumacılık eğilimleri ve ülkelere özgü kırılganlıklar portföy akımlarını zayıflatabilecek faktörler olarak önemini koruyor” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Yılın ilk yarısında belirsizlikler ve jeopolitik gelişmelerin etkisiyle diğer gelişmekte olan ülkelerden olumsuz ayrışan Türkiye’nin ülke risk birimi Haziran ayı ortalarından sonra hızla geriledi. Bu doğrultuda Nisan ve Mayıs aylarında Türkiye’den portföy çıkışları belirledik. Haziran ayı ve sonrasında ise ağırlıklı olarak hisse senedi piyasasında olmak üzere yeniden portföy girişleri olduğunu gördük. Mevcut rapor döneminde ülkemizin risk birimindeki gerilemesi ve olumlu makro ekonomik girişimlere bağlı olarak piyasa faizleri tüm vadelerde geriledi. Öte yandan arz ve talep koşullarına etkisi ile kredi büyümesi ikinci çeyrekte zayıf bir görünüm izledi. Tüketici enflasyonu yılın ikinci çeyreğinde yaklaşık 4 puan düşerek yüzde 15.7’ye geriledi. Sıkı para politikasına bağlı olarak gerileyen enflasyon verileri işlenmemiş gıda enflasyonunda ürün artışına bağlı olarak meydana gelen yavaşlama iç talep koşullarındaki zayıf seyir ve ılımlı seyreden emtia fiyatları bu çeyrekte enflasyondaki iyileşmeyi destekleyen unsurlar oldu.”
"2019 yıl sonunda enflasyon yüzde 13,9 öngörüyoruz"
Uysal, enflasyon ve çıktı açığı tahminlerini de açıkladı. Enflasyonu düşürmeye yönelik sıkı bir para politikası sonucu enflasyonun kademeli olarak hedeflerine ulaşacağını öngördüğünü söyledi. Uysal, “Bu çerçevede, enflasyonun 2019 yıl sonunda yüzde 13,9 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yıl sonunda yüzde 8,2’ye, 2021 yıl sonunda ise yüzde 5,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2019 yılı sonunda yüzde 11,5 ile yüzde 16,3 aralığında, 2020 yılı sonunda yüzde 5,2 ile yüzde 11,2 aralığında gerçekleşeceğini öngörmekteyiz” dedi.
"Yılın ilk yarısında sıkı para politikası duruşumuzu koruduk"
İktisadi faaliyet yılın ilk çeyreğinde yayınlanan Nisan enflasyon raporunda Merkez Bankası tarafından ortaya konan görünümle uyumlu bir toparlanma kaydettiğini e konuştu.
İkinci çeyrekte kredi faiz oranlarındaki artışa ilaveten genel ekonomik görünümün de etkisiyle kredi büyüme hızları tüketici kredilerinde daha belirgin bir şekilde gözlemlendiğini sözlerine ekleyen Uysal, “Tüketici enflasyonu ikinci çeyrekte yüzde 15.7’ye gerileyerek Nisan enflasyon raporu tahminimizin altında kaldı. Bu dönemde işlenmemiş gıda enflasyonu beklenenden olumlu bir seyir izledi. İkinci çeyrekte Türk lirasındaki değer kaybına karşın geçen yıldan gelen yüksek baz etkisi, iç talep koşullarındaki zayıf seyir sayesinde hem tüketici enflasyonu hem de çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonunda yavaşlama görüldü. Enflasyondaki düşüşü bu dsöyledi. Uysal, “İkinci çeyrekte de iktisadi faaliyetteki bu eğilimin ılımlı bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Yılın ilk yarısını genel olarak değerlendirecek olursak toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönlü katkı vermeye devam ettiğini ifade edebiliriz. Yılın ilk yarısında fiyat istikrarına yönelik riskler doğrultusunda sıkı para politikası duruşumuzu koruduk. Parasal sıkılaştırmanın etkileri ve iç talep gelişmeleri ikinci çeyrekte enflasyondaki düşüşünü etkiledi. Bu doğrultuda geçen hafta yaptığımız para politikaları toplantısında, enflasyonun ana eğilimine dair göstergelerin, arz yönlü faktörlerin ve ithalat fiyatlarının enflasyon görünümünü olumlu etkilediğini değerlendirerek parasal duruşumuzun sıkılığını azaltmaya karar verdik. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 19.75’e indirdik. Ayrıca para politikası görünümüne dair olarak parasal sıkılığın düzeyini enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleyeceğimizi vurguladık. Piyasa faizleri bu rapor döneminde düşüş kaydettiği dönemde işlenmemiş gıda, temel mal ve enerji grupları sürükledi. Hizmet enflasyonu ise bu dönemde sınırlı düşüş kaydetmekle birlikte yüksek seviyesini korudu. İktisadi faaliyet bu yılın ilk çeyreğinde Nisan enflasyon raporunda ortaya koyduğumuz görünümle uyumlu olarak kısmi bir toparlanma kaydetti. Bu dönemde Gayri Safi Yurt içi Hasıla bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2.6 oranında daralırken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1.3 oranında artış sergiledi. Bu yılın kalan bölümünde enflasyon bölümünde iyileşme ülke risk bölümündeki gerilemeyle beraber finansal koşulların iç talepte ılımlı bir toparlanmaya destek vereceğini ön görüyoruz” dedi.
2019 yılının geri kalanında izlenecek maliye politikasının dengelenme sürecine katkı vereceğini söyleyen Uysal, 2020 yılında fiyat ve vergi ayarlamalarının enflasyondaki düşüşü destekleyeceğini ifade etti. Uysal, “2019 yılının geri kalanında maliye politikasının ekonomideki dengelenme sürecine katkı verecek şekilde oluşturulmaya devam edeceğini ve 2020 yılındaki fiyat ve vergi ayarlamalarının büyük ölçüde enflasyondaki düşüş sürecini destekleyecek şekilde belirleneceğini varsaydık” şeklinde konuştu.
TCMB Başkanı Uysal, bilgilendirme toplantısının ardından gelen soruları yanıtladı.