TEB yaptığı yazılı açıklamada ilaçların reklamının yapılmasının, ilaç kullanımını artıracağını ve dolayısıyla toplum sağlığının bozulacağını vurguladı. İlaç reklamının daha çok tüketim ve büyüme hırsından başka açıklaması olmadığını belirten TEB, “Bugün reçetesiz ilaçlarda reklamın önünü açan düzenleme, sağlık çalışanları ya da hastalar gözetilerek değil; ilaç firmalarının daha çok tüketim, reklam alanının ise daha çok büyüme hırsı ile açıklanabilir” dedi.
Kanunun ilgili maddesine ilişkin Meclis görüşmelerinde, ilgili maddeye itirazla sunulan önergeye karşılık olarak Hükümet ardına söz alan Bülent Arınç’ın düzenlemeyi ‘Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi’ne bağladığını belirten TEB şöyle devam etti:
“Söz konusu sözleşme, ülkeler arası yayıncılıkta reçeteye tabi ilaç ve tedaviler için reklam yapılmasını kesin olarak yasaklamaktadır. Ancak sözleşmenin açıklayıcı raporunda, reçeteye tabi olmayan ilaçların sınır ötesi reklamı konusu, ülkeler arası ikili antlaşmalara bırakılmıştır. Yani, söz konusu sözleşme reklamın yapılamayacağı durumları kesin olarak tanımlarken, bunun dışında kalan reçetesiz ilaçlar için, reklamın serbest bırakılmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Diğer yandan 1262 Sayılı Yasa’da açık bir biçimde hiçbir ilacın, hiçbir araçla topluma yönelik tanıtımının yapılamayacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla söz konusu Tasarı, mevcut bir kanunla açık bir biçimde çelişmektedir.”
Yapılan düzenlemenin iddia edilenin aksine eczaneleri rahatlatmayacağı gibi, birey ve toplum sağlığını bozacağını iddia eden TEB, yıllardır her türlü reklam girişimine büyük bir dirençle karşı çıktıklarını savundu.
Kaygılarını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile paylaşmak amacıyla Köşk'ten randevu talep ettiklerini belirten TEB, “Tüm toplum sağlığını yakından ilgilendiren bu olumsuz düzenlemeye ilişkin kaygılarımızı bir kere de Sayın Cumhurbaşkanının yüksek değerlendirmelerine arz etmek, hem kamusal sorumluluğumuz hem de görevimizdir” dedi.
ANKA