Olay, Karacabey ilçesinde 25 Eylül 2015 tarihinde meydana geldi.
İddiaya göre, Karacabey’in bir köyünde oturan ve zeka geriliği bulunan G.T.’yi (18), motosikletiyle alan kuaför Ü.K. (26) ilçe merkezindeki evinde genç kızla zorla birlikte oldu.
'SANA BİR SÜRPRİZİM VAR' DİYEREK ÇAĞIRDI
Ertesi gün Ü.K. arkadaşı M.T.K.’yı (18) ‘sana sürprizim var’ mesajıyla evine davet etti. M.T.K. da Ü.K.’nın evinde G.T. ile birlikte oldu. Ardından M.T.K., Ü.’nün motosikletiyle G.’yi köyün girişine bıraktı. Genç kızın eve gelmesiyle babaannesi G.’nin vücudunda morluklar olduğunu gördü. Bunun üzerine ailesi, genç kıza cinsel istismarda bulunulduğu iddiasıyla şikayetçi oldu. Olayın ardından Ü.K. ile M.T.K. tutuklandı.
Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 sanık hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişi hürriyetinden mahrum bırakma’ suçlarından 21 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim önüne çıkan sanıklardan Ü.K., “Olay günü içki içtim ve köyde oturan anneme bayramlaşmaya gittim. Orada G.T. ile görüştüm. Gece tekrar köye gittim ve 23.00 sıralarında bahçede bekleyen G.T’yi motosikletime alıp Karacabey’e getirdim. Evimde ayrı odalarda yattık. Ertesi gün arkadaşım M.T.K.’yı alıp evime getirdim. Mağdure G., alt kısmında pantolon, üst kısmında sütyenle evi topluyordu. M.T.K., bana ait motosikletle G.T’yi köye bıraktı. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
'AKLIMDA BÖYLE BİR ŞEY YOKTU, PİŞMANIM'
M.T.K. ise “Ü.K.'nin zorlamasıyla ilişki yaşadım. Daha sonra G.T.’yi motosikletiyle köyün yakınlarına bıraktım. Pişmanım. Aklımda böyle bir şey yoktu” diye konuştu. Suça sürüklenen G.T, “Olay gecesi beni köyden Ü.K. alarak evine getirdi” dedi. Genç kızını babası Y.T. ise “Zeka geriliği bulunan kızım, Karacabey’de tedavi görüyordu. Kızım, olay günü evimin önünde bir motosikletle götürüldü. Bir gün sonra öğle saatlerinde kızımın köy yakınında görüldüğü haberini aldım. Kızımı alıp eve getirdim. Kızımın vücudundaki morlukları babaannesi gördü. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.
Mahkeme son sözü sorulan M.T.K., “Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Ben okula gitmek istiyorum. Yapmış olduğum hatadan dolayı pişmanım. Sizden affımı istiyorum” cevabını verdi. Ü.K. de son sözünde suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, Ü.K.’yi 33 yıl, M.T.K.’yi ise 11 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum etti. (İHA)