Kavak İlçesi’ne bağlı Bekdemir Köyü’nde 2007 yılının Mart ayında meydana gelen olayda doğuştan hafif derecede zeka geriliği bulunan evli 3 çocuk annesi G.T., hayvanlarını otlattığı sırada yanına gelen köy muhtarı 42 yaşındaki Nahit L.’nin tecavüzüne uğradı. İnşaat işçisi olan eşi başka bir kentte çalışmaya gittiği için kimseye bir şey söyleyemeyen genç kadın, olaydan 3 ay sonra rahatsızlanınca İlçe Devlet Hastanesi’ne giderek muayene oldu. Doktorların kendisine hamile olduğunu söylemesi üzerine şaşkına dönen G.T. jandarmaya şikayetçi oldu. Suçlamayı kabul etmeyen muhtar G.T.’nin akli dengesinin bozuk olduğunu ileri sürerek kendisine iftira atıldığını söyleyince, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak G.T. 2008 yılı Aralık ayında dünyaya getirdiği bebeğe yapılan DNA testi sonucunda, babasının muhtar olduğu otaya çıktı. Muhtar, bu kez tutuklanarak cezaevine gönderildi.
DNA RAPORUNU GÖRÜNCE MUHTAR SUÇUNU KABUL ETTİ
1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde silahla tehdit ederek evli bir kadına tecavüz etmek suçlamasıyla yargılanan Nahit L., daha önceki ifadelerini değiştirerek genç kadın ile kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini ileri sürüp, “Köyde başka kişilerle de ilişkiye girdiğini bildiğim için çocuğun benden olduğunu kabul etmemiştim” dedi.
3 KURUMDAN 3 AYRI RAPOR GELDİ
Olaydan sonra Cumhuriyet Savcısı’nın talebi üzerine G.T., tecavüz sonucu ‘Beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığının’ saptanması için önce Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne gönderildi. ‘Kendisini ruhsal yönden tam savunamayacak durumdadır. Söz konusu eylem nedeniyle ruh sağlığı bozulmuştur’ raporu verildi. Sanık avukatının itirazı üzerine bu kez genç kadın Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderildi. Bu kurum da G.T’ye ‘silahla tehdit ve nitelikli cinsel saldırı suçuna karşı direnme gücünün bulunduğunu ancak ruh sağlığının bozulduğu’ yönünde rapor verdi. Mahkeme iki rapor arasında meydana gelen çelişkinin giderilmesi için genç kadını ve dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. 6’ncı İhtisas Kurulu’ndan gönderilen raporda da, G.T.’nin ‘...Olaya ruhsal yönden mukavemet etmesini engelleyecek mahiyet ve derecede (Orta ile hafif derece sınırında zeka geriliği) dışında patolojik araz tespit edilmediği, bu duruma göre G.T.’nin 2007 yılında mağduresi bulunduğu olay nedeniyle ruh ve beden sağlığının bozulmadığı oy birliği ile mütalaa olunur’ diye rapor verdi.
RAPORLARDAKİ ÇELİŞKİ SÜRDÜ
3 ayrı kurumun 3 farklı rapor vermesi üzerine mahkeme G.T’yi ve dosyayı raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul ATK Genel Kurulu’na gönderdi. Burada yapılan kontroller sonucunda oy çokluğu ile genç kadına olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu ve sanığın bu yönde cezalandırılması gerektiği kaydedildi. Ancak genç kadının olaya karşı direnme gücünün olup olmadığı konusunda bir açıklama yapılmadı. Bunun üzerine Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine raporlar arasındaki çelişkinin tam olarak giderilmesi için G.T. tekrar ATK Genel Kurulu’na gönderildi.
RAPOR NETLEŞİNCE SAVCI 10 YILDAN AZ OLMAMAK KAYDIYLA CEZA İSTEDİ
İstanbul ATK Genel Kurulu, genç kadın için olay nedeniyle ruh sağlının bozulduğu yolundaki raporunu tekrar edip, G.T’nin olaya karşı direnme gücünün olmadığını belirtti. Bunun üzerine Cumhuriyet savcısı raporlar arasında çelişkinin giderildiğini ve eksik kalmadığı belirterek sanık muhtar Nahit L.’nin silahla tehdit ederek evli bir kadına tecavüz etmek suçundan 10 yıldan az olmamak üzere cezalandırılmasını talep etti. Sanık ve avukatı son savunmalarını hazırlamak için süre isteyince duruşma ertelendi.