'Tecavüze kalkışan'a tecavüzden mahkumiyet

ANKARA (ANKA)- Yargıtay 5. Ceza Dairesi, cinsel saldırı suçunda önemli bir karara imza attı. İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı bozan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, baldızına tecavüze kalkışan sanığın, ‘basit cinsel saldırı' suçundan değil ‘Vücuda organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçu"ndan mahkum edilmesi gerektiğine karar verdi. Tecavüzün yarım kalmış olmasının sanığın lehine yorumlanamayacağına dikkat çeken Yargıtay, ‘sanığın niyeti'nin cezayı artırıcı etken olduğuna dikkat çekti.

Reklam
Reklam

-‘SANIĞIN SÖZ VE DAVRANIŞLARI KASTINI ORTAYA ÇIKARIYOR'

Baldızına tecavüze yeltenen sanık hakkından İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı bozan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, kararında, "Müştekinin ciddi olarak direnmesi ve kapıya gelen komşuların bağırması üzerine eylemini tamamlayamadan bırakmak zorunda kaldığı anlaşılan sanığın, söz ve davranışları ile açığa vurduğu kastına ve tıbbi raporlara göre; eyleminin vücuda organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçuna kalkışma niteliğinde bulunduğu gözetilmeden basit cinsel saldırı suçu olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiş" denildi.

-"BURADAN ÖLÜN ÇIKAR, DİRİN ÇIKMAZ"

Sanık K.Y. resmi nikahlı eşinin kardeşi olan mağdureyi telefon almak bahanesi ile tanık V.K. nın evine götürdü. Tanık V.K.nın evden ayrılmasını müteakip sanık K.Y., "Benim olacaksın, buradan ölün çıkar, dirin çıkmaz, boşuna debelenme" diyerek mağdureyi kucaklayıp yatak odasına taşıdı. Mağdure, komşuların duyması için oda kapısının camını kırıp bağırmaya başladı. Yüksek sesle yardım isteyen mağdurenin sesini komşular duydu. Sanık K.Y. komşuların bağırması üzerine eylemini tamamlayamadan mağdureyi bırakmak zorunda kaldı.

Reklam
Reklam

Mahkeme, sanığı ‘basit cinsel saldırı' suçunu işlediği gerekçesiyle mahkum etti. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay, sanığın eyleminin ‘basit cinsel saldırı' suçu değil, ‘cinsel saldırı suçuna kalkışmak' olduğuna karar verdi. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin kararında şöyle denildi:

"Oluş ve delillere göre; sanığın resmi nikahlı eşinin kardeşi olan mağdureyi telefon almak bahanesi ile tanık V.'nin evine götürdüğü, tanığın bir bahaneyle evden ayrılmasını müteakip ‘benim olacaksın, buradan ölün çıkar dirin çıkmaz, boşuna debelenme' diyerek kucaklayıp yatak odasına taşıdığı, bu sırada mağdurenin komşuların duymasını sağlamak için oda kapısının camını kırıp yüksek sesle yardım istediği sanığın mağdureyi yatağa yatırıp üzerine çıktığı ve kendi fermuarını açtığı, müştekinin ciddi olarak direnmesi ve kapıya gelen komşuların bağırması üzerine eylemini tamamlayamadan bırakmak zorunda kaldığı anlaşılan sanığın, söz ve davranışları ile açığa vurduğu kastına ve tıbbi raporlara göre; eyleminin vücuda organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçuna kalkışma niteliğinde bulunduğu gözetilmeden basit cinsel saldırı suçu olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması, mağdurenin dosya içinde mevcut 9 Eylül Eğitim ve Araştırma Hastanesince verilen raporu da değerlendirilerek söz konusu raporda zikredilen depresif anksiyöz duygulanımların meydana gelen cinsel saldırı olayına bağlı olup olmadığı, 5237 TCK'nın 102/5. maddesinde belirtilen beden veya ruh sağlığının bozulmasını ihtiva edip etmediği hususunun Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Kurulana sorularak, sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nun 321.maddesi gereğince bozulmasına oy birliği ile karar verildi"

Reklam
Reklam