İzmir’de, gideceği yere götürme bahanesiyle kamyonetlerine aldıkları üniversite öğrencisi E.E. adlı genç kıza köprü altında tecavüz ettikleri iddia edilen Ali Yavaş ve Gökhan Muşmula’nın, 24’er yıl hapis cezası istemiyle yargılandıkları davada, 14’er yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırılıp, tahliye edilmelerine tepki çığ gibi büyüyor.
Olayın mağduru olan E.E., "Bu olay sonrası, sürekli hayatta tekrar huzurla varolabilmenin çabasını verdim. Ama sanıkların tahliye edilmeleri benim tekrar travma yaşamama neden oldu" dedi.
Bu olay sonrası önce okulunu, sonra da yaşadığı şehri terkeden Üniversiteli E.E., DHA muhabiriyle telefonla yaptığı görüşmede şunları söyledi:
"Yaşadığım şok ve psikolojik çöküntü elbette tartışılamaz. Ben mutlu bir çocukluk geçirdim, mutlu ve birbirine çok saygıyla, sevgiyle bağlı bireylerin olduğu bir ailede büyüdüm. Zaten yaşadığım bu felaketten sonraki tüm süreçlerde de en büyük destekçim ailemdir. Ben yaşadığım olayla beraber büyük bir yüzleşme yaşadım, hayatla ve insanın acımasızlığıyla yaşadığım bu yüzleşme hayatımı altüst etti. Ruh sağlığım da bozuldu. Her sabah korkuyla uyanmak, her gece ağlayarak kabuslarla uyanmak hayatımda alışıldık bir hal aldı. Büyük bir travma benim yasadığım. 1.5 ay hastanede tedavi gördüm. Okul ve sosyal hayatım altüst oldu. 21 Kasım 2010’dan bu yana hiçbir türlü önümü göremedim, gelecek planları yapamaz hale geldim."
**’KARAR, TECAVCÜZ KADAR CANIMI ACITTI’**
Suçu kanıtlanmış, tecavüzcü oldukları kanıtlanmış sanıkların serbest bırakılmasını mantığının almadığını vurgulayan E.E. sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakim bu kararı verirken ruh sağlığı zaten tahribata uğramış ve 1.5 yıl sonra tedavisi hala devam eden beni hiç hesaba kattı mı acaba? Benim geleceğimi, benim okul hayatımı hiç hesaba kattı mı? çok merak ediyorum. Tecavüzün ve tecavüzcünün iyi hali nasıl oluyor? Bana bu dehşeti yaşattıkları gün tüm yalvarmalarıma ve direnmelerime rağmen bana yaptıkları bu kötülük ile tüm hayatımı ve geleceğimi bir çırpıda mahvediveren bu pisliklerde bırakın iyi hali, insanlık namına görülebilecek zerre kadar bir değer ya da vicdan yoktu. Tecavüzcüler kravat taktı diye iyi hal indirimi uygulayıp Yargıtay onayana kadar onları serbest bırakan hakim, onların kravatlarından evvel gelip benim vücudumdaki dikişlere ve iyileşmeyen darp izlerine de baksın. Bu karar en az yaşadığım tecavüz kadar canımı acıttı."
**E.E.’NİN AVUKATI: CEZA İNDİRİMİ HAKSIZLIK**
Genç kadının avukatı Can Canbek de İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkemenin ’nitelikli cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçundan’ ceza vermesinin önemli olduğunu, ancak yargılama sürecinde hiçbir şekilde olaya ilişkin pişmanlık göstermeyen sanıkların, ’duruşmadaki iyi halleri’ gerekçe gösterilerek cezalarında indirime gidilmesinin haksızlık olduğunu söyledi.