"Tehdit çarşafta değil, kravatlı kafalarda"

ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Baykal, çarşaflı katılımlarla ilgili olarak yapılan tartışmalar için, CHP'nin derdinin örtüyle olmadığını belirtirken, CHP'nin yaptığı girişimin insani, ahlaki ve sosyal demokrasinin ilkeleriyle bağdaştığını söyledi.

Türkiye'de laikliğe karşı tehdit bulunduğunu belirten Baykal, "Tehdit, o masum o gelenek dolayısıyla, Erzurum'da Horasan'da doğup, İstanbul'a geldiği için ailesinin geleneği olarak çarşaf kullanan insanın kafasının içinde değil. O tehdit o kravatlı insanların kafasında beyninde" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Baykal, partisinin Grup toplantısında konuştu. CHP grubunun başında gerçekleştirilen törende Ümraniye Taşdelen'in Anavatan Partili Belediye Başkanı Hüseyin Sipahi, Antakya Güzelburç'un DP'li Başkanı Behçet Çağıtoğlu, İskenderun'a bağlı Akçalı'nın DP'li Belediye Başkanı Ali Sabahoğlu, Ankara Temelli'nin AKP'li Belediye Başkanı Alaaddin Türkoğlu, Uşak Eşme'nin DSP'li Belediye Başkanı Ahmet Yıldırım ile halk ozanı Arif Sağ ve eski bakanlardan Ercan Karakaş CHP'ye katıldı. Baykal, katılanlara teşekkür ederken, Türkiye'nin CHP etrafında birleştiğini söyledi.

Konuşmasında ekonomideki gelişmeleri değerlendiren Baykal, küresel kriz nedeniyle ABD, Rusya ve Çin başta olmak üzere bütün ülkelerin önlem paketleri açıkladığını belirtirken, AKP Hükümeti'nin bu konuya kayıtsız kalmasını eleştirdi.
Hükümetin küresel krize karşı herhangi bir paket açıklamadığını ifade eden Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, açıklamalarından örnekler vererek, Erdoğan'a yüklendi. Erdoğan'ın, IMF'ye, "ümüğümüzü sıktırmayacağız" dediğini ancak şimdi IMF ile anlaşmayı noktalamak durumunda olduğunu belirten Baykal, şunları söyledi:
"Son olarak Hindistan'da, ‘kamu bankalarını devreye sokarım' dedi. Kime karşı? Özel bankalara karşı. Kamu bankalarını satmayı marifet diye ilan etmiş, elde avuçta kamu bankası bırakmamış, en son satmaya karar verdiği Halkbankası ile Ziraat Bankası'nı kriz geldiği için satamayan Başbakan, satmaya niyetlendiği kamu bankalarının arkasından özel bankaları tehdit ediyor. Niye sattın devletin bankalarını zamanında? Böyle özelleştirmeci bir Başbakan, kamu-özel banka ayrımını nasıl yapar? Kamu bankalarını damadının başında bulunduğu şirkete Sabah-ATV'yi aldırmak için devreye soktun, şimdi krizi önlemek için sokacağım diyorsun. Sok da görelim. O kamu bankalarının elinde ne kaldı ki, senin sayende böyle bir kriz döneminde görevlerini bile yapamaz hale geldiler. Üretmek isteyene de, tüketmek isteyene de yardımcı olmak lazım. KDV'yi yüzde 18'den yüzde 13'e düşürüverin. İngiltere yapıyor. Önemli olan ihtiyaç olduğunda tedbirin alınması, iş işten geçtikten sonra sorunu çözemez hale gelirsiniz. Gecikiyor ve yeterli tedbir alınamıyor. Türkiye, bugün tekrar IMF'ye mahkum hale geldi."

Reklam
Reklam

-GÜL'E "TAKKİYECİ" ELEŞTİRİSİ-
Baykal, grup konuşmasında terör konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Güneydoğu'dan gelen bir heyeti kabul ettikten sonra yaptığı, "Ben burada sizlere söylemeyeceğim bazı şeyleri de düşünüyorum. Sizlerin de düşündüğünüz bazı şeyleri söyleyemediğini biliyorum, ona da hak veriyorum" açıklamaya tepki gösteren Baykal, şunları söyledi:
"Konuşan Cumhurbaşkanı. Dilimin altında bakla var, çıkaramıyorum, diyor. Türkiye'de Cumhurbaşkanının söylemekten korkacağı hangi düşünce olabilir? Eğer bir Cumhurbaşkanı bazı düşüncelerini söylemekten korkuyorsa, anayasaya, kanunlara aykırı olur, ben öyle bir cumhurbaşkanlığı yapacağım ki bir süre sonra bunlar da konuşulabilir olacak. Cumhurbaşkanlığında takiyye olur mu? Türkiye terörle mücadele edecek, Cumhurbaşkanı bu konuda düşüncelerini söyleyemediğini ifade edecek."

-"ÖCALAN'A TECRİT KALKIYOR"-

Baykal şöyle devam etti:
"İmralı'da Öcalan'ın statüsünün değiştirileceği anlaşılıyor. Hükümetin bu konudaki tavrı hayal kırıklığı yaratmıştır. Bir hükümet İnfaz Yasası'nda değişiklik yapma ihtiyacı hissettiyse utanmadan, çekinmeden neyi niçin yapacağını açıkça söyleyebilmelidir. Adalet Bakanı, oradaki kamu görevlilerinin bir kısmı barakada kalıyor, onlara konut yapılacak, inşaat ihalesine çıkarken 6 hükümle kalsın diye yeni hükümlü için de yeri bu vesileyle yapıverelim, diyor. Devletin, bakanların ciddi olması lazım. Bu laflarla kimi aldatacaksınız? Tecrite son vermenin altyapısını hazırlıyor. Ne ezik ezik konuşuyorsun? Buraya hükümetin kendi takdiriyle mi geldik? Tavır değişikliğnin altında Anadolu'nun dört bir köşesinde sergilenen eylemler yatıyor. Hükümet, PKK'nin yönlendirdiği kitlesel eylemleri görerek anlayışını değiştirme konumuna gelmiştir.

Reklam
Reklam

-"PKK İLE MÜZAKEREYE BAŞLANDI"-

PKK ile müzakere: PKK, hükümeti Öcalan'ın konumuyla ilgili olarak bir tavır değişikliği noktasına sürüklemeyi başarmıştır. Terörle uzlaşma da yanlış, çek git demesi de yanlıştır, pompalı kullanılabilir, demesi de yanlış. O sözler belki de terörle yeni bir uzlaşma arayıışını belki de kamufle etmek için söylenen sözlermiş. Yeni bir teslimiyet aşamasına geldi iktidar Adalet Bakanı, bizim düşündüğümüz şöyleri söylerse bakarız, diyor. Türkiye, terörle masaya oturmuş oluyor. Adalet Bakanı teklifini yaptı, inşaatı yapacağız, başka hükümlü de getireceğiz, sonra sana bakacağız, sen şöyle davranırsan biz de bazı imkanlar verceğiz... Bu müzakere süreci başlayınca sen terör yapanlara şu umudu ve cesareti veriyorsun, devam...Gel el sıkışalım, sen beni konuştur, konuştuğum zaman bomba, terör olmaz, biz davamızdan vazgeçtik, diyeceğini mi zannediyorsun...? Terörle uzlaşma, terörle müzakere anlayışı var bunların altında. Saflık var, eğer bilinçli değilse. Türkiye, PKK ile müzakere teklifini yapmıştır."

Reklam
Reklam

-LAİK KÜLTÜR KENDİNİ SINIYOR-

Baykal, partisine olan çarşaflı katılımlarla ilgili olarak tartışmaları da değerlendirdi. Partiye katılanlar arasında sadece dört yurttaşın kara çarşaflı olduğunu hatırlatan Baykal, "Türban tamam da, çarşaflı olmasaydı" şeklindeki eleştirilere de yanıt verdi. Baykal, "Sıra çarşaflıya geldiği zaman ‘Hanımefendi size ben CHP rozetini takamam, kusura bakmayın, kıyafetinizi değiştirin öyle gelin' deseydim asıl o zaman ben demokrasiye inanmayan , sosyal demokrasiyi içine sindirememiş ve insani duygulardan kopmuş birisi haline dönüştüğümü hissederdim" dedi. Baykal, şunları söyledi:
"Bu sıradan insani, ahlaki olay birdenbire siyasi bir tartışmayı tetikledi. İyi ki de tetikledi. Bu memleketin kadınlarının yüzde 70'i örtülüdür. Önemli bir kısmı yemeni, yazma, başörtülüdür, bir kısmı türbanlıdır, çok az da çarşaflı var. CHP örtüyle mi kavgalı, örtü bizim hasmımız, düşmanımız mı?