Genellikle yılın belli zamanlarında bir sivrisinek türü “celux” aracılığı ile bulaşan ve tehlikeli hastalıklara neden olan arbovirüs hakkında çok fazla şey bilinmiyor. Halk arasında Batı Nil Ateşi Virüsü de denilen bu virüs türü 1937 yılından beri insanlarda menenjit, ataksi ve ensefalit gibi önemli hastalıklara neden oluyor.
Arbovirüsün yol açtığı bu hastalığın kuluçka süresi kişiden kişiye farklılık gösterir. Genellikle 2 ile 3 hafta arasında değişen bir süre içerisinde geliştiğini söylemek mümkündür. Batı Nil Virüsü belirtileri tıpkı kuluçka süresinde olduğu gibi hastadan hastaya farklılık göstermesinin yanı sıra bazı kişilerde belirtiler hiç ortaya çıkmayabilir. Bu açıdan oldukça tehlikeli bir hastalıktır. Bu hastalığın çoğu kişide görülen basit belirtileri arasında aşağıdaki maddeler sayılabilir.
Bu belirtiler arbovirüse maruz kalmış her 5 kişiden birinde görebileceğiniz belirtilerden bazılarıdır. Bazı kişiler hastalığı hafif bir şekilde atlatır. Bazıları da kendilerini haftalar belki aylar boyunca halsiz ve yorgun hisseder; fakat bu süreç geçicidir. Hastalığa yakalananların %1’lik kısmında virüsün yanı sıra çok ağır rahatsızlıklar görülebilir. Bu rahatsızlıklar sağlığı ciddi anlamda tehlikeye atabilir. Söz konusu rahatsızlıklar şöyle sıralanabilir:
Virüs kişinin vücuduna girdikten sonra beyin bölgesinde akut inflamasyon oluşur. Ense sertliği ve ateş, en şiddetli ve sık görülen belirtiler arasında yer alır. Bu hastalığı semptomatik tedavi ile ortalama 10 gün içerisinde atlatmak mümkündür.
Kişi virüsü herhangi bir yolla bünyesine aldıktan sonra omurilik ya da beyin zarında iltihaplanma olabilir. Çok önemli bir hastalıktır, acil müdahale edilmesi gerekir. Semptomları diğer birçok hastalıkta olduğu gibi ateşlenme, baş dönmesi ve kusmadır. Bu belirtileri gördüğünüz anda doktorunuza başvurmanız tavsiye edilir.
Halk arasında çocuk felci olarak bilinen bu hastalık genellikle 5 yaşından küçük çocuklarda görülür; ama daha büyük çocuklarda ve yetişkin kişilerde de görülmesi mümkündür. Virüs vücuda girdiğinde boğaz ve bağırsaklarda üreyerek çoğalır. Kısa süre sonra tüm vücuda yayılarak hastanın felç geçirmesine neden olur. Belirtileri diğer hastalıklarla çok benzerdir. Kusma, ateş, ense sertleşmesi ve halsizlik çocuk felcinde en sık görülen belirtiler arasındadır.
Batı Nil Ateşi Virüsü, enfekte olan bir sivrisineğin ısırması sonucu size de bulaşabilir. Enfekte kişiler virüsü çok değişik yollardan sağlıklı kişilere bulaştırabilir. Doğrudan insandan insana geçmese de farklı bulaştırma yolları mevcuttur. Kısaca özetlemek gerekirse:
Bulaştırma yolları bunlarla sınırlı değildir, sayısız örnek verilebilir. Aklınıza bile gelmeyen yollarla sağlıklı kişilere bu hastalığı bulaştırabilir ya da siz de hasta olabilirsiniz. Bu nedenle belirtileri gösteren ya da enfekte olduğunu bildiğiniz kişilerden uzak durmanız şiddetle tavsiye edilir.
Hamilelik süresince anne bebeğine kordon bağı aracılığı ile bağlıdır. Eğer hamilelik döneminde bir şekilde bu virüsü kaparsanız bebeğinize bulaştırma ihtimaliniz oldukça yüksektir. Sadece hamileliğiniz sırasında değil, emzirme döneminde de aynı risk devam ediyor olacaktır. Bu yüzden bağışıklığın düşük olduğu hamilelik döneminde hijyen kurallarına tamamen uymalı, kendinizi ve bebeğinizi bulaşıcı hastalıklara karşı korumalısınız.
Acil durumlar bazen kan nakli ihtiyacı doğurabilir. Birinin kanı ihtiyaç sahiplerine damar yolu ile verilerek ihtiyaç giderilebilir. Kan veren kişi mutlaka teste tabi olsa da eğer virüs kuluçka sürecinde ise tespit edilmesi zor olabilir. Enfekte kişinin kanından size geçen virüs kuluçka süresini vücudunuzda tamamlayarak hasta olmanıza yol açabilir.
Tıpkı kan naklinde olduğu gibi organ naklinde de aynı risk mevcuttur. Organ naklinde genellikle ilgili organın bir başkası tarafından uygun olup olmadığı araştırılıyor olsa da yapısında bulunan virüsler tespit edilemeyebilir. Bu nedenle organ nakli sonrasında virüsün size bulaşma ihtimali her zaman vardır.
Her hastalığın tedavisi için belli bir süreye ihtiyaç duyulur. Bu sürenin başlangıç noktası daima laboratuvarlar olmuştur. Bu durum aynı zamanda çok büyük riskler de içerir. Bir kaza ya da dalgınlık sonucu, incelenen numuneden bulaşacak virüs laboratuvar çalışanlarını enfekte edebilir.
Yukarıda da bahsedildiği gibi, hastalığın ciddi tehlikeleri sadece %1’lik kesimde görülür. Hastalığın sıradan olarak adlandırılabilecek baş dönmesi, ense sertleşmesi ve kusma gibi belirtilerini ise her 5 kişiden birisi gösterir. Batı Nil Virüsü ölüm oranı aslında virüs vücuda girdikten sonra yaşanılan hastalık tablosuna göre değişkenlik gösterir. Eğer hastalık ensefalit ile sonuçlanırsa ölüm oranı %20’dir, eğer kişi felç geçirdiyse bu oran %50’lere kadar çıkabilir.