Reklamlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu. Reklamlar elbette olmalı, üstelik ilginç olmalı, yaratıcı olmalı, dikkat çekmeli, akılda kalmalı... Ama asla, yanıltıcı ve aldatıcı olmamalı, haksız rekabete yol açmamalı, sağlığımızı tehlikeye atmamalı, dini ve milli duyguları sömürmemeli. Cerrahpaşa Göğüs Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı.
TEHLİKELİ REKLAM
Geçen gün bir maç naklen yayını arasında rastladığım bir görüntü aklımı başımdan aldı. Bir kuruyemiş reklamı. Oğlan, fındık mıdır, fıstık mıdır tam anlayamadım, ama bir kuru yemişi havaya atıyor, kız da açmış ağzını onu havada yakalamaya çalışıyor.
Şansınız var da, kuru yemişi kapabilirseniz mesele yok, afiyetle yersiniz. Ama, ya o fındık veya fıstık bir anda solunum yollarınıza kaçarsa, işte o zaman yandınız.
Böyle durumlarda yabancı maddelerin bronkoskopi adı verilen işlemle acilen çıkarılması gerekir. Çünkü, akciğerlere kaçan bu yabancı maddeler zatürreeden akciğer apsesine, nefes darlığından solunum yetersizliğine kadar pek çok dert açabilir başınıza.
Hatta, gırtlağınızın bir anda tıkanıp oksijensizlikten birkaç dakika içinde boğularak ölmeniz de ihtimal dahilindedir.
Gördüklerini taklit etmeye meraklı çocuklar ve gençler için son derecede tehlikeli olan bu sakıncalı reklam, derhal durdurulmalıdır.
TÜRK KALP VAKFI'NIN REKLAMDA İŞİ NE?
Yasalara göre, gıda maddelerinin etiketinde hastalıkları önleme, iyileştirme ve tedavi etme özellikleri olduğunun bildirilmesi veya imâ edilmesi yasak.
Gıda reklamlarında, doktorların, hastanelerin veya tıpla ilgili dernek ve vakıfların adının geçmesi de son derecede sakıncalı.
Oysa, son günlerde televizyonlarda hergün defalarca dönen bir reklâm filminde 'Türk Kalp Vakfı (TKV) tarafından desteklenmektedir' ibaresi yer alıyor.
Bu hem 'yanlış' ve hem de 'yanıltıcı' bir ifade.
Yanlış, çünkü toplum yararına çalışmayı ilke edinmiş olması gereken bir kuruluşun belirli bir ürünün reklâmına alet olmaması gerekir.
Yanıltıcı, çünkü TKV bilimsel bir kuruluş değil. Bilimsel araştırmalar yapmıyor. Reklamında rol aldığı ürünle ilgili yapılmış hiçbir araştırması da yok.
Üstelik, bu yoğurttan yiyip de kötü kolesterolleri 2 hafta sonra %15 düşmeyen insanlar bu derneğin kapısına dayansalar, derneği dava etmeye kalksalar, haklı olmayacaklar mı?
Reklam verenlere bir uyarım var. Reklamcılarınızın gazına gelmeyin. Yanlış bilgilendiren, haksız rekâbete neden olan, bilime aykırı... reklamların dönüp dolaşıp sahibini vurmasının kaçınılmaz olduğunu unutmayın.
SAĞLIĞA ZARARLI 4. BEYAZ
Yıllardır sağlığa zararlı üç beyazdan uzak durun der doktorlarımız. Bu üç beyazın biri tuzdur, malumunuz hipertansiyon yapar, yani tansiyonunuzu yükseltir. İkinci beyaz şekerdir, diyabete zemin hazırlar, diyabeti olanları komaya sokar. Üçüncü beyaz da undur, obezite yani şişmanlığın bir numaralı nedenidir.
Şimdi bunlara bir dördüncü 'beyaz' eklendi. Bu beyaz, daha çok ruh sağlığını etkiliyor, insanları sinirlendiriyor, kafalarını bulandırıyor, akıllarını karıştırıyor.
Bulabildiniz mi?
Bulamadıysanız, iki ipucu size. Birincisi bu beyaz, yenen, içilen bir şey değil. İkincisi, geçenlerde sigortalarını attırdığı biri tarafından hakkında savcılığa suç duyurusu yapıldı.
yazı: ahmetrasik@mynet.com