METİN BOLAT - Konya'da gelişim geriliği yaşadığından 16 kilogram ağırlığında ve 83 santimetre boyunda olan, doğuştan cam kemik hastası Emine, sokağa çıktığında görünümünden dolayı bakışlardan rahatsız oluyor. Emine'nin tek hayali yürüyebilmek... Yaşar ve aynı yaştaki Ümüş Altan çiftinin üç çocuğundan en büyüğü olan 15 yaşındaki Emine'ye doğuştan cam kemik hastalığı teşhisi konuldu. Yaşına rağmen başı hariç vücudunun her yeri 3 yaşlarında bir çocuk görünümünde olan Emine, 16 kilogram ağırlığında ve 83 santimetre boyunda. Kemikleri sürekli kırıldığı için zor günler yaşayan Emine'yi en çok üzen şey ise görünümünden dolayı insanların rahatsız edici bakışları. Arkadaşlarının oynadığı oyunlara katılamayan ve bazen dışlanan Emine'nin tek hayali ise bir defa da olsa yürüyebilmek... - 5 yaşına kadar bir süngerin üzerinde büyüttüler Anne Ümüş Altan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kemikleri çok hassas olduğu için kızını 5 yaşına kadar bir süngerin üzerinde büyüttüklerini söyledi. Mümkün olduğunca Emine'yi kucaklamamaya çalıştıklarını belirten Altan, hapşırdığında, öksürdüğünde ve ağladığında kızının kemiklerinin kırıldığını, her seferinde apar topar hastaneye gittiklerini dile getirdi. Kızlarının hassas durumundan dolayı geceleri eşiyle nöbetleşe uyuduklarını ifade eden Altan, "Çünkü uyurken bazen kemikleri kırılabiliyordu. Mümkün olduğunca uyurken dönmemesi ve huysuzlaştığında hemen müdahale etmek için adeta kızımın başında nöbet tuttuk. Bugüne kadar Emine'ye karşı hep hassas olduk" dedi. - "Yüzde 1 yaşama şansı var" dediler ama o hayata tutundu Kızının hiç yürüyemediğini anlatan Altan, şöyle devam etti: "Emine bu duruma üzüldükçe biz de onunla üzüldük. O ağladıkça biz de onunla ağladık. Yardımseverlerin desteğiyle akülü araba aldık. Okuluna onunla gidip geliyor. Dışarıya akülü aracıyla çıkabiliyor. Arkadaşlarının yanına gittiğinde bazen Emine'yi durumundan dolayı oyunlarını almıyorlar. Çok üzülüyor ama elimizden bir şey gelmiyor. Geçen yıl onu dışarıya çıkarttığımızda atılan top aracına isabet etti. Aracı devrilince Emine de düştü. Koşarak kızımı kucağıma aldığımda 'ölü' gibiydi. Şuuru kapalı olan kızımı hastaneye götürdüğümüzde, doktorlar 'sadece yüzde 1 yaşama şansı var' dediler. Her şeye hazırlıklı olmamız konusunda bizi uyardılar. Ama çok şükür Emine yaşadı ve bizi bırakıp gitmedi." - O ağladığında içeriye giremiyor Baba Yaşar Altan ise köyde yaşantılarını sürdürürken, kızının tedavisi için kent merkezine taşındıklarını aktardı. Zor şartlarda büyüttükleri kızlarının mutluluğu için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Altan, "Bazen kızım acısından uyuyamıyor. Küçükken bu durum daha çok oluyordu. Eve geldiğimde kızım ağrısından ağlıyorsa içeriye giremiyordum. Yüreğim kaldırmıyor, kızım içeride ben dışarıda ağlıyordum" diye konuştu. - İnsanların dikkatli bakışları rahatsız ediyor Ailenin en büyük çocuğu olmasına rağmen gelişim geriliği nedeniyle biri 8, diğeri 10 yaşında olan kardeşleri Merve ve Ali Kemal'in kendisinden büyük gösterdiği Emine, bu duruma çok üzüldüğünü söyledi. En büyük hayalinin yürümek olduğuna dikkati çeken Emine, şunları kaydetti: "Ben de koşup oynamak isterdim. İstediğim yere gidip, rahatça hareket etmeyi arzu ederdim. Sokağa çıktığımda görünümümden dolayı bakışlardan çok rahatsızlık duyuyorum. İnsanlar çok dikkatli baktığında üzülüyor, ağlıyorum. Arkadaşlarım gibi oyun oynamak, onlarla bir araya gelmek isterdim. Arkadaşlarım oyunlarına almıyor. Benimle oynadıklarında da sıkılıyorlar. Anne ve babamın yardımıyla hareket edebiliyorum. Yaşıtlarım gibi görünmüyorum. Doğuştan böyleyim. Vücudumdaki kemikler çok çabuk kırılıyor. Tedavisinin bulunmadığını belirtiyorlar. İleride bilgisayar mühendisi olmak istiyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz