Tekirdağ'da 24 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasıyla ilgili makinistler Halil Altınkaya ile Suat Şahin ifadeleri alınmak üzere savcılığa çağrıldı. Makinistler ve tren şefi, kaza sonrasında Ankara’daki yetkililere de o anları anlattı.
Habertürk Ankara'dan Olcay Aydilek'in aktardığı bilgilere göre, Edirne’den İstanbul’a giden tren, Balabanlı-Çorlu arası 162. kilometrede saatte 100-110 kilometre hızla seyrediyordu. Makinistler, saat 17.00 sularında kazanın meydana geldiği menfeze yaklaştı. Makinistler Altınkaya ve Şahin, raylarda ve traverslerde olağanüstü bir durum görmedi. Yalnızca, kazaya neden olan bölgede rayların bir miktar suyla kaplı olduğunu belirttiler.
3 GÖREVLİNİN DAHA İFADESİNE BAŞVURULACAK
Öte yandan, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, Tekirdağ'da 24 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasıyla ilgili seferlerden sorumlu 3 görevlinin daha ifadesine başvurulması talimatını verdi.
İHMAL TARTIŞMALARI
Kazaya ilişkin olarak ihmal tartışmaları ise devam ediyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü’nden emekli olan Prof.Dr.Doğan Perinçek, dün Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde akşam saatlerinde meydana gelen tren kazasıyla ilgili Sözcü’ye konuştu. Perinçek “Bu heyelan değil, ihmal” dedi.
“SORUMLU OLAN KİLLİ ZEMİN YA DA MENFEZ DEĞİL”
Başbakan yardımcısı Recep Akdağ’ın “Heyelan olduğu için tren kazası gerçekleşti” sözlerini eleştiren Prof.Dr. Doğan Perinçek, 24 kişinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili şöyle konuştu:
“Ben bu alanda yıllarda çalıştım. Bilgi birikimime dayalı söylüyorum; bu bir heyelan değil. Fotoğraflarda belli oluyor. Rayların altındaki toprak boşalmış. Orada Çorlu Çayı var ve ona bağlanan dereler var. Bunlardan bir tanesi de Balabanlı Çayı. Balabanlı Çayı’nın yağmur sonrası taşıdığı su çok fazla. Bu demiryolunun altına yaptıkları köprünün çapı bu suyu taşımaya müsait değil. Dolasıyla oradaki menfez kapanıyor. Yükselen su demiryolunun altındaki cismi oyuyor. Kazanın sebebi budur. Burada çok ciddi bir mühendislik sebebi var. Bu zemine şartlara uygun yol ve demiryolu yapmak gerekiyor. Ama burayı yapan insanlar hiçbir tehlikeyi göz önünde bulundurmamışlar. Bir sürü teknik hata var. Ben bu alanda konuyu iyi bilen bir mühendisin ya da jeoloji uzmanının olduğunu sanmıyorum. Bu işi yapan firma yetkin olsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Bu 24 vatandaştan sorumlu olan o killi zemin ya da menfez değil, orayı yapan firma ve o firmanının yetkin olmaması. O firmaya bu işi veren insanlardır. 24 insanın hesabı sorulmalıdır.” dedi.