Teklifin alt yapısı önceden hazırlanmalıydı

Ankara - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki önerisinin alt yapısının daha önce hazırlanması gerektiğini söyledi.

Ağar, partisinin Çayyolu temsilciliğinin açılışında yaptığı konuşmada, milletin AKP iktidarının devamından yana olmadığını, seçime gitmemekte ısrar eden hükümetin, iktidarına son verileceğini bildiğini söyledi.

İktidarın bu korku içinde görev süresini uzatma gayretinde olduğunu savunan Ağar, milletin, seçim sandığının gelmesiyle bu hükümetten kurtulacağını iddia etti.
Ağar, iktidara geldiklerinde Türkiye'nin dış politikadaki ipoteğini kıracaklarını ve AB üyelik sürecinin Türkiye'nin haysiyetiyle tamamlanacağını belirterek, demokrasinin ve hukukun egemen olduğu, vatandaşların hakkının hiçbir şekilde engellenemediği bir Türkiye inşa edeceklerini ve tepeden tırnağa kalkınma ve büyüme gerçekleştireceklerini dile getirdi.

Reklam
Reklam

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ağar, hükümetin Kıbrıs konusundaki son önerisini Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığına danışmadan yaptığının
anlaşıldığının ifade edilmesi üzerine, "Anlaşılıp, anlaşılmadığı henüz belli değil. Bugün gazeteler başka türlü yazıyor" dedi.

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamanın anımsatılması üzerine de Ağar, şunları söyledi:"Konu henüz aydınlığa kavuşmadı. Cumhurbaşkanlığının böyle bir açıklaması olduğunu ben de şimdi öğrendim. Bu bir sürpriz değil. Bu hükümetin yönetim anlayışı konusundaki alışageldiğimiz örneklerinden bir tanesidir.

Sonuç olarak ülke hükümetin yönetimi altındadır. Millet böyle bir yetkiyi siyasi iktidara vermiştir. Ancak siyasi iktidar bu tür meselelerde karar alırken, çeşitli danışma
mekanizmaları vardır. Kıbrıs ile ilgili konularda Milli Güvenlik Kurulu çerçevesi içinde kurumun tabii başkanı olan Cumhurbaşkanlığı makamı ve kurul üyeleri ile
böyle bir danışma mekanizmasının işletilmesinin hiçbir zaman zararı yoktur.

Aynı zamanda demokrasinin de gereğidir. Muhalefet partileri ve Meclis ile de böyle bir paylaşım gereği vardır. Bütün bunlara rağmen hükümet siyasi sorumluluğu taşıyan makam olarak böyle bir girişimde de bulunabilir. Onların iddiası, 'Biz bu girişimlerden haberdar ettik' noktasındadır. Bunların hepsi bir iki gün içerisinde aydınlığa kavuşacaktır."

Reklam
Reklam

Ağar, öneri ile ilgili bir yazılı belgenin sunulmadığının da ifade edildiğini, bunun isabetli olduğunu söyledi.Konuyla ilgili bir altyapı hazırlığının gerekliliğini vurgulayan Ağar, "Kabul göreceği konusunda herhangi bir teminat alınmayan girişimlerin Türkiye'yi istiskal noktasına doğru taşıdığı görülmektedir ve her seferindeyeni bir şart
çıkmaktadır" dedi.

Türkiye'nin AB yolculuğunun sürdürüleceğini, ancak bunun sağlıklı yürütülemediğini savunan Ağar, bu hükümet döneminde Kıbrıs'ın ön şart haline
getirildiğini, hükümetin takatsizliğinin ortada olduğunu ileri sürdü.

AB'nin bakış açısının da eksik olduğunu vurgulayan Ağar, AB'nin Türkiye'nin üyeliği konusunda daha sağlıklı yaklaşım ortaya koyması gerektiğini, üyeliğin bir
lutüf değil Türkiye'nin hakkı olduğunu kaydetti.

Hükümetin AB ile kurduğu ilişkilerde izlediği yanlış yöntemlerin Türkiye'de AB karşıtlığını ortaya çıkarttığını iddia eden Ağar, AB'nin Türkiye'yi küçültme politikalarının hükümetin vicdanını rahatsız ettiğini söyledi.

DYP Genel Başkanı Ağar, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın tepkilerini MGK yerine bir gazete aracılığıyla göstermesini nasıl değerlendirdiğinin" sorulması üzerine, bu konunun açıklığa kavuşmasından sonra gerekenleri söyleyeceklerini ifade etti.

Reklam
Reklam

Ağar, Türkiye'nin önerisinin ülke haysiyetini zedelediği yolundaki yorumların anımsatılması üzerine de diplomasinin en iyi metod olduğunu söyledi.

Ağar, "Türkiye'nin böyle bir teklifin önceden alt yapısını hazırlaması azımdı. Nasıl bir tepkiyle karışlaşılacağı konusunda bilgi sahibi olması lazımdı. Bu çeşitli kanallarla yapılabilirdi, daha sonra resmi kanal içerisine konulurdu. Hükümet paylaşımcılığa geldiğinde bir türlü oralı olmamaktadır" diye konuştu.

Ağar, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev bitiminde DYP'ye katılacağı yolunda ifadeler olduğunun dile getirilmesi üzerine ise görevde olan umhurbaşkanlarıyla ilgili yorum yapmadığını söyledi.