Teknolojik müslümanlık

İyi bir Müslüman nasıl olmalı diye bir soru ile karşılaşıldığında elbette ki hemen hemen hepimiz Peygamberimiz Hazreti Muhammed gibi olmalı der diye düşünüyorum. O’nu örnek almalı, O’nun gibi iyi kalpli olmalı, harama el uzatmamalı, hırsızlık yapmamalı, hak yememeli, adil olmalı, kötülüklere boyun eğmemeli ve mazlumun yanında yer almalı, merhametli olmalı, kandırmamalı, kandırılmamalı güzel ahlaka sahip olmalı gibi olması gereken güzellikleri sıralarız herhalde…

HIDIR DAŞTAN

İsrail’in yaptığı bombardıman sonrası hastaneye getirilen yaralı yaşlı adama gazeteciler “görüntü alalım Müslümanlara seslen” diyorlar. Yaşlı Filistinli “Hangi Müslümanlara? Müslümanların hepsi ölmüş olmalı, yoksa bizler bu durumda olur muyduk” diyor.

Peki, yaşlı Filistinli bombardımanın etkisiyle Per perişan bir halde gazetecilere bunları anlatırken biz Müslümanlar neler yapıyorduk? Kimimiz parasını ödeyip satın aldığımız Coca-Cola’yı sokağa döküp (!) eylemi resmediyor, kimimiz 3 TL ödeyip KABE yazıp boşluk bırakıp 3929 a gönderip karşılığında Kabe’den dua ettiriyor, kimimiz evimizde işyerimizde bacak bacak üstüne atıp sonra ayaklarımız uyuşunca başka konuma geçip Whatsaptan, Facebooktan isyan dolu, tehdit dolu mesajlar gönderiyor, kimimiz “turp ısırıp” Donald Trump’ın ısırıklarla canının yanacağını düşünen (!) ciddi eylemlere ve yukarıda yazdığım tarzda bir çok saçma sapan işlere girişiyoruz. Turpu ısırmanın Trump’ın canını yakıp yakmadığını bilemem ama kesin olarak önce bir ürperme gelip sonra gıdıklanma olduğunu tahmin edebiliyorum…

Reklam
Reklam

Şaka gibi” diyeceğimiz öyle protestolar yaşandı ki akıllara ziyan. Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, yazar Engin Ardıç’ın “1,5 milyar Müslümanın elinde Coca-Cola bardağı ile ebabil kuşlarını beklemesi soytarılıktır” Tweet’ini kendi hesabında yeniden paylaştıktan sonra katıldığı etkinlikte Coca-Cola’yı protesto etti ve medyaya görüntü de vererek Coca-Cola şirketinin bir başka ürünü olan “Fanta” içti!

Bir televizyonun sokak röportajında sunucu vatandaşlara Mısır piramitlerinin Türkiye’den kaçırıldığını söyleyip, bunun nasıl olmuş olabileceği soruluyor. Herkesten ciddi söylenmiş komik cevaplar geliyor ama bir tanesi var ki jöleli saçlar, siyah camlı gözlük, içi boş şık kıyafetli,” tarihimizde olmaması gereken” bir tarih öğretmeni. Olaya ilmi açıdan bakan (!) genç Piramidin Türkiye’den kaçırılmış olasılığını onaylayıp “şebeke işidir bu iş” diyor. Her biri 2,5 ton ağırlığında iki milyonun üzerinde taşla yapılmış olan Keops piramidinin tek tek taşınmasını mı konuşalım, yoksa bu soruya cevap veren tarih öğretmenini mi?

Reklam
Reklam

Bir televizyon programında program yapımcısına “Mars’taki suyla alınacak abdest geçerli olur mu?” diyen çıktı. Allah akıl fikir vermiş, “oku” demiş merak et bilimin fennin ışığında yürü demiş ama nafile. Mars’taki suyun kullanım şekli “in” Mars’ın keşfi, orada bulunabilecek olası madenler, dünya sonrası yaşam olasılıkları “out”. İşi o kadar kolaya alma cinliğine soyunduk ki yine aynı programda “internetten Kâbe tavaf edilir mi?” diye sordu bir vatandaşımız. Teknoloji mi bizi şekillendiriyor yoksa biz mi teknolojiyi anlık uyanıklıklarımıza alet edip bir mesajda bir yazılımda “işi bitirmek” yolunu seçiyoruz karar sizin. Senelerce anasını babasını ziyaret etmemiş hal hatır sormamış kişi, yüzlerce arkadaşına “Cuma mesajı” gönderdiğinde zannediyor ki (!) ak, pak arınmış güzel insan olacak…

Sorun Müslümanlıkta değil, Müslümanlıkta sorun yok ama şu an Müslümanız diyenin genel görüntüsü bu. Allah akıl fikir versin, yardımcımız olsun, bu şekilde işimiz hiç kolay değil. Okuduğuna bildiğine gördüğüne değil, duyduğuna inanarak yaşayan toplum olduk. Okumak araştırmak zor(!) Aynaya baktığımızda “tembel değiliz teknolojik Müslümanız” deriz artık.

Reklam
Reklam