Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi'nde Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri (Teksif) Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat, Beylice Düğün Salonu’nda düzenlenen programda sendika üyelerine grev sürecinden bahsetti.
Çorlu ve Çerkezköy’de bulunan üyelerin otobüslerle geldiği bilgilendirme toplantısına yaklaşık 800 Teksif üyesi katıldı. Bilgilendirme toplantısında TEKSF Başkan Yardımcısı Metin Kır, Genel Sayman İbrahim Öner, Genel Sekreter Mustafa Burgaz, Teksif Çorlu Şube Başkanı Gültekin Bozan, Çerkezköy Şube Başkanı Mürsel Türkkan ile çok sayıda sendika temsilcisi de yer aldı. Toplantıda konuşan Nazmi Irgat hükümete ve işverenlere sert eleştirilerde bulundu. Sık sık sloganlarla sözleri kesine Irgat,“Artık grev sürecindeyiz, uzattığımız el işverenler tarafından geri çevrilmiştir, taleplerimiz reddedilmiştir. Bizim için tekstil sektöründe çarkları durdurmak, grev yapmak hiç bir zaman amaç olmamıştır. Bizi gücümüzü göstermeye zorlamayın. Artık tatlı karlar için düşük ücret anlayışından vazgeçin.” Dedi.
Irgat “Peki biz ne istedik, ne teklif ettik te bu zamana kadar görüşmelerimizde bizlerle uzlaşamadılar. Kaldı ki bu toplu iş sözleşmesi teklifini, ülkemizin içinde bulunduğu durumu, tekstil sektörünün durumu, iş yerlerimizin durumu ve siz değerli üyelerimizin on yıldır kriz var diye işletme ve işyerlerimiz çalışsın, üretim sürsün anlayışı ile gösterdiğimiz fedakarlık üstün sabır ve anlayışınızla çektiğiniz bu sıkıntıları, yokluğu, mağduriyeti değerlendirerek, sizlerin görüş istek ve taleplerini esas alarak hazırladık. Ancak işveren sendikası tarafı bizi anlamadı. İki buçuk ay süresinde yaptığımız eğitim seminerleri ile bu durumu şube yönetim kurulu üyeleri ve iş yeri temsilcileri ile paylaştık” ifadelerini kullandı.
Son on yılda krizlerle başlayan fedakarlıklarını özveri ve anlayışla sürdürdüklerini belirten Irgat,”Karşılığında tekstil sektörümüzün geldiği bugünkü olumlu istikrarlı dönemi görüyoruz. Gösterdiğimiz sabrın üretimde ve kalitede gösterdiğimiz üstün başarının karşılığının alınması mücadelesinin verildiği bir dönemde olduğumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum. Tüm bu sabra rağmen 23.dönem grup toplu iş sözleşmemiz için 2 Şubat tarihinde başlattığımız görüşmelerimizin bugüne kadar olumlu diyebileceğimiz, sizin heyecanınıza kısmen de olsa karşılık bulacak aşama kaydedilememiş olmasına üzülüyorum.” dedi.
Toplu iş sözleşmesinde yaşanılan mağduriyetin giderilmesinin gerektiğini söyleyen Irgat şöyle devam etti: “Beraber yaşadığımız yakın geçmişimizde, hep fedakarlık bizden beklendi, biz ezildik biz yoksullaştık. Ama yağma yok, artık bıçak kemiğe dayandı. Ülkemiz ucuz insan gücü olarak ilan edildi. Nasıl zor günlerde bizler taşın altına elimizi değil gövdemizi koyduysak, işverenlerimizde ellerini taşın altına koysunlar yeterlidir. Bizler krizlerde verdiğimiz 120 günlük ikramiyelerimizi geri almak, her toplu iş sözleşmesi dönemi alışkanlık olmuş fazla mesai indirimlerini hiç konuşmayarak fazla mesai uygulamasına devam etmek, bunlarla birlikte, onurumuzla çalışarak, ailemiz ve çocuklarımızla paylaşabileceğimiz düzeyde, insan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin her 5 yılda bir ekonomik krize girdiğini kaydeden Irgat, “Ekonomik istikrar tedbirleri denilen uygulamaların da faturasını, acı çeken dar gelirli halk yani biz çalışan emekçiler ödemiştir. Bu dönemlerde sermaye daha da güçlenirken, emekçiler yoksullaşmıştır. Her defasında fedakarlık biz çalışanlardan beklenerek, tüm tasarruflar yaptırımlar emekten, yani biz emekçiler üzerinden olmuştur. 2001 yılından başlayarak devam eden ekonomik krizde işimizi, iş yerimizi koruyalım anlayışı var olan 120 günlük yılda 4 ikramiyemizi, krizin olumsuz etkilerinden kurtulmak amacıyla yeni işe girenler için yıllık 2,5 ikramiyeye yani 72 günü düşürdük”
Görüşmeler sırasında işveren sendikasının kendilerine önerdiği teklifin enflasyon oranı kadar bir zam olduğunu ifade eden Irgat “İikramiyeler kırmızı çizgimizdir ve fazla mesaileri konuşalım istediler. Ama şunu bilmeleri gerekir ki görüşmelerde kırmızı çizgileri onlar değil biz belirleriz. Artık sözün bittiği yerdeyiz. 28 Haziran tarihinde 30 işyeri ve işletmede 12 bin teksif üyesi ve diğerleriyle yaklaşık 20 bin işçiyi kapsayan, dolayısıyla bütün tekstil çalışanlarını ilgilendiren ve sektörde yansımaları kaçınılmaz olan grev kararı aldık. Hak arama mücadelemizde emek ve ekmek mücadelemizi sınırlı sayılacak kısa bir sürece girdik. Bu haklı taleplerimizin arkasında azimle, kararlılıkla, umutla ve sarsılmadan duracağımıza yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu.
İşveren Sendikasının zam olarak teklif ettiği enflasyonla, işçinin enflasyonu arasında büyük farklar olduğunu söyleyen Irgat “ Bizim için enflasyon çarşıdadır, mutfaktadır. Bizim tükettiğimiz temel tüketim maddeleri enflasyonu yüzde 25’tir. uzattığımız el işverenler tarafından geri çevrilmiştir, taleplerimiz reddedilmiştir. Bizim için tekstil sektöründe çarkları durdurmak, grev yapmak hiç bir zaman amaç olmamıştır ama artık 28 Haziran itibariyle grev sürecine girmiş durumdayız.” dedi.
Tekstil sektörünün 2012 yılında 26 milyar dolarlık ihracatı ile tüm sektörler arasında ilk sırada yer aldığını ifade eden Irgat “ Artık kriz bitti, umutla mücadeleye devam etmelisiniz. Çünkü artık tekstil sektörünüz sizlerin sayesinde iyi duruma gelmiştir ve istikrar kazanmıştır. Kalitede, verimlilikte, moda ve markalaşmada büyük aşama kat etmiştir. Ülkemizde her geçen gün yeni ve büyük tekstil yatırımları yapılmaktadır. Sektörün üretim ve yatırım açısında hak ederek geldiği bu durumdan elbette ki büyük sevinç ve memnuniyet duymaktayız. Sektörümüzün başarısında, ülkemiz işçisinin üstün beceri ve gayret ile verimli ve kalite üretim yapmasının payı büyüktür” şeklinde konuştu.
Son olarak Irgat “Vakit azalıyor, gelin daha vakit varken, uzattığımız eli geri çekmeden, şalterler inmeden uzlaşın ve fedakar tekstil işçisinin hakkını veriniz. Verin ki yeniden şevkle, istekle, azimle üretim yapalım. Tekstil sanayi insanların severek ve istekle çalışacağı bir sektör olsun. Yoksa bu vebalin altında kalırsınız. Ülkemizde yoğun işsizlik var diye işçiyi hor görmenize müsaade etmeyeceğiz. Kazandığımız her değerde, işçilerin alın teri vardır. İşçilerin sadece kol ve vücut emekçisi değil, ülke ve işyeri sorunlarını çözebilen beyinler olduğunu unutmayın. Omuz omuza çıktığımız bu yolda hepinize güç diliyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz