Tekstilde AB pazarı da tehlikede

BURSA (İHA) - Kotasız ticaretin ilk ayı olan Ocak 2005'te Bursa'dan yapılan tekstil ihracatının yüzde 13, hazır giyim ihracatının da yüzde 26 gerilemesi, tekstil ve hazır giyim üreticilerini endişelendiriyor.

Hazır giyimin Bursalı ihracat şampiyonu Yeşim Tekstil'in Genel Müdürü Şenol Şankaya, tedbir alınmaması durumunda siparişlerin 3'te birinin Çin'e kaptırılacağını belirtirken, Demirtaş Sanayiciler Derneği (DSB) Başkanı Fuat Bursalı ise "Tekstilde ABD pazarını kaybettik. AB pazarını da kaybediyoruz" ikazında bulundu.
Dolardaki düşüş yüzünden ABD pazarından kısmen çekilmek durumunda kalan hazır giyim ve tekstil sektöründe şimdi de Avrupa pazarının kaybetilmesi korkusu gündeme geldi. Yeşim Tekstil Genel Müdürü Şenol Şankaya, 2005'in Türkiye için kader yılı olacağını belirterek, "Kotaların kalkmasıyla siparişlerin yüzde 30'unun Çin'e kayacağını düşünüyorum. Tedbir alınmazsa oran daha da büyür. Hükümet desteğinin yanısıra sektör temsilcileri de olumsuz tabloyu tersine çevirmek için üzerine düşeni yapmalıdır. Katma değiri fazla, yüksek teknoloji ürünü moda ve koleksiyonlara geçersek İtalya ve İspanya'nın yerini alabiliriz" dedi.

Reklam
Reklam

Demirtaş Sanayiciler Derneği Başkanı Fuat Bursalı da yaptığı açıklamada, söylenenin aksine ekonomide işlerin iyiye gitmediğini öne sürdü. Bursalı, Çin tehlikesinin olumsuz etkileriyle karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, "Bursa Türkiye ekonomisi, tekstil de Bursa ekonomisi için hayati önem arzediyor. Kotasız ticaretin ilk ayı Ocak'ta Bursa'da tekstil ihracatı yüzde 13, hazır giyim ihracatı ise yüzde 26 geriledi. Bu çok ciddi bir sinyal ve çok iyi okunup tedbirler alınmalı. Aksi taktirde çok daha sıkıntılı günler bizi bekliyor" diye konuştu.

Bursalı, tekstilde ABD pazarının kaybedildiğini, AB pazarının da kaybedilmek üzere olduğunu iddia edip şunları söyledi: "Rakamlar ortada. Tüm tekstil sektöründe göstergeler kötü. Tekstilde yüzde 50 yerli iplik kullanım şartı var. Biz dünya piyasasına mal satmak istiyorsak, dünya fiyatlarıyla hammaddeyi almalıyız. İplik üreticisi korunurken, dokuma ve konfeksiyon ihracatçısı öldürülüyor. Tek taraflı korumacılıkla bir yere varamayız".

Kötü gidişata ilginç bir örnek veren Bursalı, 2001 yılında ABD'ye 13 dolardan 6 milyon bornoz satarken Çin'in aynı yıl 9 dolardan 1.5 milyon bornoz sattığını ancak şartların değişmesiyle Çin'in 2004 yılında 6 dolardan 6 milyon adet Türkiye'nin ise 9 dolardan 1.5 milyon adet bornoz ile sınırlı kaldığını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam