Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Türkiye karşıtı aşırı sağcıların toplandığı Avrupa Özgürlük ve Demokrasi Grubu'nun (EFD) düzenlediği panele katılan CHP'li Prof. Binnaz Toprak, Türk hükümetine yüklendi.
Ergenekon çerçevesindeki son göz altılara değinen Prof. Binnaz, AK Parti'nin, 2007 seçimlerindeki başarısından sonra muhalefete nefes aldırmayan baskıcı bir yönetim haline dönüştüğünü iddia etti. AP'de İslam karşıtlığı ve özellikle Türkiye düşmanlığı ile dikkat çeken EFD'nin düzenlediği panele katılan Prof. Binnaz Toprak'a Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşillerden tepki geldi. AP'deki Yeşiller grubunun siyasi danışmanı Ali Yurttagül, CHP'den milletvekili aday adayı olan Binnaz Toprak'ın İslam düşmanlığı ile ün salan bir oluşumun paneline konuşmacı olarak katılması karşısına şaşkınlığını dile getirdi. Toprak ise "Beni davet ettiler, geldim. Grubu çok da iyi tanımıyorum." şeklinde kendisini savundu.
AP'de ırkçı yaklaşımıyla dikkat çeken, İslam'ı faşist bir din olarak niteleyen ve parlamentodaki Türkiye Dostları Grubu'na karşı kurulmuş olan EFD'nin '5. Türkiye Değerlendirme Toplantısı'na katılan CHP'li Prof. Binnaz Toprak, Türkiye'nin muhafazakarlaştığı iddiasını bu platformda da tekrarladı. Türkiye'de geniş yankı uyandıran çalışmalarından söz eden Prof. Toprak, AK Parti'nin 'korkunç' bir şekilde kadrolaştığını ileri sürerken "AKP'nin üst kadrosundan baskıcı muhafazakârlık talimatı geldiğini düşünmüyorum. Fakat yerel yöneticiler yaranma içgüdüsüyle Anadolu kentlerinde kaygı verici bir ortam oluşturuyor." dedi. Prof. Toprak, iddiasını desteklemek için konuşmasında şu örneklere yer verdi: "Cuma günleri çeşitli üniversitelerden otobüslerle öğrenciler cuma namazına götürülürken, Ramazan'da şehirlerde açık restoran bulmak mümkün değil. Alkol içmek için şehir dışındaki özel yerlere gidilmek zorunda kalınıyor ve şehirdeki çoğunluğun rahatsız edilmemesi gerekiyor. Alevi ve Kürt vatandaşlar baskıcı rejimin en büyük kurbanlarını oluştururken, üniversitelerdeki Kürt asıllı öğrencilerin telefonda aileleriyle Kürtçe konuşmaları yasak..."
Ergenekon davası çerçevesinde göz altına alınan ya da tutuklanan Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ve gazeteci Ahmet Şık'a da değinen Toprak, bu isimlerin Gülen Hareketiyle ilgili çalışmalara imza attıkları için 'içeri' alındıklarını öne sürdü. "Türkiye'de Farklı Olmak: Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler" adlı bulguları çok tartışılan araştırmasından da söz eden Toprak, bir soru üzerine "Hareketi çok yakından tanımıyorum, AKP ile doğrudan ilişkisini de gerçekten bilmiyorum; fakat AKP'yi desteklediklerini görüyorum." şeklinde konuştu.