Kentte baraj suları bitme noktasına gelince tüm abonelere su tasarrufu yapılması için uyarı mesajı gönderildi, uyarılar ayrıca kentte birçok noktada reklam panolarında yer aldı. Doğancı Barajında doluluk oranı kurulduğu 1983'ten bu yana en düşük seviyeye inerken Nilüfer Barajı neredeyse tamamıyla kurudu. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürü Güngör Gülenç, su kayıp kaçağı oranını yüzde 65'ten yüzde 20 seviyesine indirdiklerini belirtip "Kayıp kaçağı bu seviyeye indirmeseydik, bu 2 barajımıza ilave olarak 3 baraj daha yapsaydık bile su sorunu yaşayacaktık" diye konuştu.
Uludağ’ın eteklerinde yer alan ve Bursa’nın içme suyu kaynağı olan Doğancı Barajı’nın doluluk oranı, kuraklık nedeniyle yüzde 24’te kaldı. Nilüfer Barajı ise neredeyse tamamen kurudu. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (BUSKİ) internet sitesinde yer alan verilere göre, günlük su tüketimi ortalama 400 bin metreküp olan kentteki Doğancı Barajı’nda 7 milyon 575 bin metreküp su kaldı. Doğancı Barajı, kurulduğu 1983 yılından bu yana en düşük seviyeye indi. Tedbir olarak BUSKİ tarafından kentteki her abonenin cep telefonuna su tasarrufu yapmaları yönünde uyarı mesajı gönderildi. Ayrıca kentin birçok noktasındaki reklam panolarında su tasarrufu yapılması konusunda uyarı yazıları yer aldı.
BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç şöyle konuştu:
“Maalesef bu sene küresel iklim değişikliğinden bölgemiz de etkilendi. Barajlarımız şu anda BUSKİ’nin kuruluş tarihinden bu yana en düşük seviyesinde. Nilüfer Barajı’nda şu anda suyumuz kalmadı. Doğancı Barajı’nda da yüzde 24 seviyesinde su bulunuyor. Bu seviyeye gelmelerine üzülüyoruz. Uludağ’da geçtiğimiz günlerde başlayan kar yağışıyla bu seviyelerin normale gelmesini umut ediyoruz ancak bugün için üzüntümüz fazla. Su seviyelerinin düşmesi nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın talimatıyla Bursa halkına suyu tasarruflu kullanmaları konusunda bir çağrıda bulunduk. Abonelerimizin telefonlarına SMS gönderdik. Su faturalarına da tasarruf konusunda bir uyarı metni yazdık. Vatandaşlarımızdan destek ve katkı bekliyoruz. İnşallah bu çağrımıza uyacaklarını düşünüyoruz. Bugüne kadar Bursa’mızı bir kez bile susuz bırakmadık. İnşallah bundan sonra da kalmayacaktır. Birçok çalışmamız var. Su kayıp kaçak oranımızı yüzde 65 seviyesinden yüzde 20 seviyesine indirdik. Bu konuda da Ankara’da su kaçağını düşük seviyeye çekmemiz nedeniyle ödül de aldık. Kayıp kaçağı bu seviyeye indirmeseydik bu 2 barajımıza ilave olarak 3 baraj daha yapsaydık bile su sorunu yaşayacaktık. Bursa’yı besleyecek 3’üncü baraj olacak olan Çınarcık Barajı’ndan da 145 milyon metreküp su almayı hedeflediğimiz bir proje var. Bugün itibarıyla finansman anlamında görüşmeler tamamlandı. Onaylar alındı, ihale tarihleri belli oldu. Bu barajla birlikte Bursa’nın önümüzdeki 30 yıllık süreçte içme suyu sorunu yaşamamasını sağlayacağız.”
Benzer kuraklıkların geçen yıllarda da yaşandığını belirten Gülenç, "2019’da 75 olan kuyu sayımızı, şu anda 155 kuyuya çıkardık. Bu da şu anda yaşadığımız sorunun kenti olumsuz etkilenmesini önlemiş olduk. Yakın zamanda sistemimize günde 40 bin metreküp daha suyu katacağız. Bu müjdeyi de buradan vermiş olalım. Kurumsal olarak hem yeni su kaynaklarının belirlenmesi hem de su kayıp kaçakların önlenmesi konusunda her türlü çalışmayı yapıyoruz. Suyu tasarruflu kullanmaları konusunda vatandaşlarımızdan da hassasiyet bekliyoruz" dedi.
Yazın su tüketiminin artığına da dikkat çeken Gülenç, “Günler uzadıkça insanların ihtiyaçları artıyor. Bu da evdeki temizlik olayının artmasına, bahçelerin sulanması anlamına geliyor. Yaz aylarında ortalama su tüketimi artıyor. Kış aylarında kente ortalama 400 bin metreküp su verirken, yaz aylarında ise ortalama 500 bin metreküp su veriyoruz. Umarım önümüzdeki günler yağışlar istediğimiz seviyede olur ve barajlarımız normal seviyeye gelir” diye konuştu.
İSKİ'den yapılan açıklamada, küresel iklim değişikliği ve buna bağlı yaşanan kuraklığın etkilerini daha fazla hissettirdiği bugünlerde suyun tasarruflu kullanılmasının şart olduğu belirtildi.
Kuraklığın, suyun tasarruflu ve verimli kullanılmasının önemini her geçen gün artırdığı vurgulanan açıklamada, "Meteoroloji Genel Müdürlüğünün, ocak ayı verilerine göre de Türkiye birkaç bölge dışında aşırı kurak bir dönem yaşıyor. Su arzının devamlılığı için tüm dünyada olduğu gibi İstanbul'da da kullanım alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekiyor. Su dikkatli kullanıldığında aynı ihtiyaçlar çok daha az sarfiyatla giderilebiliyor." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, İSKİ'nin 2053 yılını hedef alan Su Master Plan çalışmalarının sürdürdüğü, bu plana uygun olarak gelecek yıllara yönelik yeni su kaynaklarının planlaması ve devreye alınmasına yönelik çalışmaların da devam ettiği kaydedildi.
İdarenin, kayıp, kaçak oranını düşürerek 2019 yılından bugüne kadar 60 milyon metreküpü kurtardığı ifade edilen açıklamada, geri kazanım suyu sayesinde de sadece 2022 yılında, 30 milyon metreküplük bir su tasarrufu sağladığına dikkat çekildi.
Melen Sistemi'nden alınan suyu artırmak için çalışmalara başlandığına değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"İSKİ, Melen 3. Terfi Merkezi kapsamında çalışmalarını tamamlamak üzere. Çalışmalar sona erdiğinde sistemden günlük 735 bin metreküp ilave su temin edilebilecek. İçme suyu yatırımlarında da hız kesmeyen İdare, başta 4 yeni içme suyu arıtma tesisi Ömerli Emirli 2. Kademe, Taşoluk, Şile ve Silivri inşaatı olmak üzere 3,5 yıl içinde 7 milyar 600 milyon liralık yatırım gerçekleştirdi."
Açıklamada görüşlerine yer verilen İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, gerçekleştirilen tüm bu çalışmalara rağmen İstanbulluların da su tasarrufuna riayet etmesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Biz İSKİ olarak İstanbulluların küresel iklim değişikliği ve buna bağlı yaşanan kuraklığın etkilerini hissetmemesi için her türlü adımı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun çizmiş olduğu vizyon doğrultusunda atıyoruz. Ancak, iklim değişikliğinin ve kurak dönemin etkilerini sınırlandırmak için hepimizin el ele vermesi, 16 milyon İstanbullunun su kullanım alışkanlarını değiştirmesi son derece önemli. Yarın için şimdi harekete geçmek durumundayız."
Son derece kurak bir dönemden geçildiğini bildiren Başa, "Meteorolojik verilere bakıldığında da bunu rahatlıkla görebiliyoruz. Yağışlı mevsimde olmamıza rağmen istenilen düzeyde bir yağış alamıyoruz. Kuraklık noktasında olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Biz İSKİ olarak baraj dışı kaynaklarımızla İstanbul’u susuz bırakmıyoruz ancak bu durumun sürdürülebilir olması hemşehrilerimizin suyu tasarruflu kullanmasına bağlı." değerlendirmesinde bulundu.
(DHA-AA)