Bir araştırmaya göre , kadınlar her gün cep telefonunda ortalama 600 dakika harcarken, erkekler için 459 dakika harcıyor. Bu süre genellikle iş için e-posta göndermek, arama yapmak ve sosyal medyada harcanıyor.
Telefona sürekli bağımlı bir şekilde yaşamak ve sessize alarak sık sık kontrol etmek aslında duygusal bir yapıya sahip olduğunuzu gösteriyor. Hatta bu kişilerde hayalet titreşim sendromu ortaya çıkıyor.
Hayalet titreşim sendromu, genel hatlarıyla cep telefonu çalmadığı halde sürekli kontrol edenlerde hatta cep telefonu titriyor gibi hissedenlerde görülüyor. Bu sendrom nedeniyle aslında istemsizce cep telefonunuza bakıyorsunuz. Adını sinirbilimdeki hayalet uzuv sendromundan alan bu rahatsızlık, çağımızın en büyük belası haline dönüştü.
Bir araştırmaya göre cep telefonunu daha sık kullanan kişilerde stres seviyesi daha yüksektir. Stres hayattan daha çok keyif almayı engellediği gibi anksiyete seviyesini de yükseltiyor.
Bir çalışma, bir saatten daha uzun cep telefonuyla zaman geçirmenin depresyon göstergesi olabileceğini söylüyor. Telefonların kullanım süresi ve sıklığının, daha yüksek seviyelerde depresif belirti şiddeti ile ilişkili olduğu bulundu.
Bir araştırmaya göre, gece yarısından sonra telefonlarını sık kullanan kişilerin kaliteli uyku konusunda problemleri vardır. Uyku kaybı ruh halini büyük ölçüde etkilediğinden daha gergin ve endişeli hissedebilirsiniz. Görev duygusu ve sorumluluk bilinci daha yüksek olan kişiler gece yarısından önce telefonları kullanmayı bırakır.
Bu davranış araştırmanın gösterdiği gibi kişinin örgütsel eğilimlerinin bir göstergesidir. Bilinçli olan insanlar düşük pil seviyesinden hoşlanmaz ve en az yüzde 60 şarjla gününü geçirmeyi tercih eder.
Araştırmalar dışadönük ve sosyal olan kişilerin daha az telefon görüşmesi yaptığını gösterdi. Buna rağmen içedönük insanlar daha düzensiz çağrı yapar ve mesajlaşma uygulamalarını daha aktif bir şekilde kullanır.