Başbakan Erdoğan, Kastamonu Havaalanı ve diğer tesislerin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada hükümete yapılan eleştirilere yanıt verdi.
Ekonominin gidişatına dikkat çeken Erdoğan, 'Turizm bitti' eleştirileri değerlendirdi: "Merhum Menderes döneminde Kastamonu’ya bir havaalanı yapma arzusu belirdi. Fakat tam olarak yapılamadı ve kapatıldı. 2010 yılında biz yeniden başlattık ve tamamladık. Yaklaşık 100 milyon liralık bir yatırımla havalimanını bitirdik ve bugün resmi olarak açılışını yapıyoruz. Şu ana kadar haftada 4 uçuş var. Fakat bakanıma da söyledim; bunu her gün bir uçuşa çıkaralım. THY de bunu yapamayacaksa özel sektörü devreye sokalım. Şu an itibariyle turizmdeki artık gelir olarak geçen yıla göre yüzde 18.5. Tablo bu. Yere sağlam basıyoruz. Ülkemizde yolsuzluklar bizden önceki dönemdeki gibi değil, yok demiyorum hala var ama sıfırlamanın mücadelesini veriyoruz. Ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sürüyor. Faiz lobisi dedim hoplanmaya başladılar, çünkü fazi dışı gelirler benim halkım sömürülüyor. Onun için kredi kartı konusunda bu bilinci iyi yakalamanız lazım. Her önüne gelen kredi kartı olmasın, ayağınız yorganınıza göre uzatın, ondan son icra memuru kapınıza gelirse kimse kusura bakmasın. Biz bugün bir rüyayı gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Emeği geçen herkesi kutluyorum, tebrik ediyorum” dedi.
Kürt sorunuyla ilgili çözüm sürecine dair ise şunları söyledi:
"2012'de başlattığımız çözüm sürecini daha ilerilere taşıma arzumuz var. Şunu bilmemiz lazım biz dünya üzerinde aslında ilk 10 içerisinde çok daha farklı yere oturacağız. Hedefi büyük koyacağız, bunu da başaracağız ama hep beraber başaracağız. Onun için çok çalışmaya, 81 vilayetinde üniversitesinde olan bir Türkiye'yle geleceğe yürüyoruz. Eğitimli bir gençlik, aydınlık bir genç, elinde palayla değil, bilgisayarla dolaşan bir gençlik... İşte bu gençliğin önünü açma görevi bizim. Hiçbir zaman bu molotofçularla sizi mukayese etmemiz mümkün değil.
Tencere tava kullanılarak hükümete yönelik protestolara da değinen Erdoğan, şu çağrıda bulundu:
"Komşuyu rahatsız etmek suçtur, ben söylemiyorum yasalar söylüyor. Onun için bu tencere tavacıları da sizler yargıya taşıyacaksınız, çünkü bu milletin huzurunu kimse bozamaz. Her şeyi devletten beklemeyin, müracaatınızı yapıp siz şikayet edeceksiniz. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok.
Gezi Parkı olaylarını ise şöyle eleştirdi:
"Bazen çatlak sesler çıkabilir, o çatlak seslere de itibar etmeyin. Gezi parkı dediler şu dediler bu dediler. Ne oldu? Ne yapmak istediler bu ülkede? Mayıs ayında Türkiye dünyada istisna olan ihalelerden birini gerçekleştirdi, yılda 100 milyon yolcu taşıyacak bir havalkimanı yapılıyor İstanbul'a yap-işlet-devret tekniğiyle. ve birileri bunu durdurmak için müracaat edenler var. 3. köprüyü durdurmak için müracaat edenler de var. Kim bunlar, CHP zihniyeti. Çünkü bu insanlar hep yıkmak için olmuş, yapmak için değil. Onlar durdurmaya çalışacak, biz engelleri aşarak bu engelleri aşmaya çalışacağız."
“SİZ DE BİR AĞAÇ DİKİN”
Başbakan Erdoğan, siyasetin kavga etme sanatı olmadığını vurgularken, “Siyaset, münakaşa, çatışma, karalama, engelleme sanatı değildir. Bize hakaret edenlere diyorum ki siz de bir ağaç dikin alkışlayalım sizi. Siyaset, milletin verdiği yetkiyi heba etme, milletin verdiği temsil yetkisini çarçur etme sanatı değildir. Biz siyaseti millete hizmetin bir aracı olarak görüyor, her anımızı milletimize hizmet yolunda sarf ediyoruz. Yaylalardan köylere kadar, beldelerden ilçelere kadar, şehirlerimizden büyük şehirlerimize kadar, her ölçekte, her kademede milletimize hizmetle meşgul oluyoruz” diye konuştu.
Ankara’da şehit yakınlarıyla birlikte iftar yaptıklarını anımsatan Erdoğan, “Şehitlerimiz, bizim kutup yıldızlarımızdır. Şehitlerimiz, bizim iftihar kaynağımız oldukları kadar, istikbalimizi de aydınlatan fenerlerimizdir. Şehitlerimizin mirası olan bu topraklarda, onların hürmetiyle, onların himmetiyle huzur ve refah içinde geleceğe ilerliyoruz. Allah’ın izniyle de o şehitlerimize hiçbir zaman mahcup olmayacak, şehitlerimizin ruhlarını incitecek hiçbir girişimin içinde ya da ardında bulunmayacağız" dedi.
“HER ŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEYİN”
Erdoğan, geçen hafta Bingöl’e bugün de Kastamonu’ya "uçağı indirdiklerini" vurgulayarak, “Önümüzdeki hafta Cuma günü Şırnak’a uçağı indiriyoruz. 10 yıl önce kim inanırdı? Bu adımları atmak her yiğidin kârı değil. Çok daha büyük başarılara hep birlikte imza atmamız lazım” ifadelerini kullandı. Erdoğan, 2002 sonunda başlattıkları değişim sürecini daha ilerilere taşıma arzusunda olduklarını dile getirdi.
“Aydınlık bir gençlik istiyoruz. Elinde palayla dolaşan değil, bilgisayarıyla dolaşan bir gençlik istiyoruz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elinde molotof kokteyli ile iş yerlerine saldıran, şiddete meyilli bir gençlik istemiyoruz. Molotof kokteyli kullanmak suçtur. Tencere tava kullanmak, mutfakta değil haaa, komşuyu rahatsız etmek suçtur. Bunları sizler yargıya taşıyacaksınız. Her şeyi devletten beklemeyin. Ses kirliliği çevreciliği tehdittir. İşte bütün bunlara karşı hep birlikte tedbirimizi alacağız. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur.”
“HER ŞEY YOLUNDA”
Vatandaşlara endişe etmeyin diye seslenen Erdoğan, “Hiç endişe etmeyin. Her şey yolunda. Bazen çatlak sesler çıkıyor. Bunlara da itibar etmeyin. İşte buyurun. Gezi Parkı dediler, şu dediler, bu dediler. Neden yaptılar? Ne vardı bu ülkede? Mayıs ayında yeni havalimanı ve 3. köprü projeleri için adım attık. Şimdi CHP bunları durdurmak için adım atıyor. Çünkü bunlarda yapmak yok, yıkmak var. Onlar durdurmaya çalışacak, biz engelleri aşarak inşallah bu yatırımları devam ettireceğiz. 3. Havalimanın durdurulması için müracaat edenler var. Kim bunlar? CHP zihniyeti. Bunların hayatında bu ülkede dikili taş yok. Hep yıkmak için olmuşlar. Bu kervan yürüyecek” şeklinde konuştu.
Güçlü bir Türkiye yolunda ilerlediklerinin altını çizen Erdoğan, “Kader çizgilerini biz beraber belirleyeceğiz. Bazılar tuzak kuruyor. Varsınlar kursunlar. En büyük tuzak Allah’ındır. Ardından bir tuzak daha vardır ki halkın tuzağı. En büyük meydan sandık meydanıdır” dedi. Türkiye’nin bölgedeki gücüne değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’ye yönelik kirli senaryolara karşı göğsümüzü gerecek, beraber yolumuza devam edeceğiz.. Bu bölgede güçlü Türkiye her geçen gün sesini yükseltiyor. Artık gündem belirleyen bir Türkiye var. Çevremizde Irak’ta Suriye’de Mısır’da birçok olaylar oluyor. Sonu iyi olacak. Unutmayın her olanda hayır vardır. Sonu iyi olacak. Yeter ki ekonomisi sağlam bir Türkiye aynı şekilde yoluna devam etsin. Dış politikada aktif, mazlumların yanında olan bir Türkiye var. kimse Türkiye’yi zalimlerin yanında göremeyecek.”