Terör kıskacında genç olmak

İSTANBUL (İHA) - Tüm dünyada boy gösteren ve ülkemizin de en önemli sorunları arasında yer alan 'Terör' özellikle gençliği hedef alıyor. Emniyet verilerine yansıyan bu gerçek, terör örgütlerinin gençleri nasıl kıskaç altına aldığını gözler önüne serdi. 21. yüzyıla damgasını vuran terörün iyi analiz edilmesi çözümünde ilk adımı oluşturuyor.
Öncelikli hedefi okul çağında olan öğrencilerin beyinlerini yıkamak ve eleman kazandırmak olan terör örgütlerinin sinsi yaklaşımları ürkütücü boyutlara ulaştı. Ailelerin bin bir güçlükle okutmaya çalıştığı çocuklar teker teker örgütün kıskacı altında alınışı yetkilileri de harekete geçirdi. Konusunda uzman emniyet güçleri tarafından hazırlanan durum raporu, ailelerin ekonomik-sosyal ve kültürel durumlarının etken bir rol oynadığını bir kez daha yineledi. Raporun ayrıntıları şöyle:

Reklam
Reklam

"ÖĞRENCİLERE YÖNELİK ÖRGÜTLENMELER Öncelikle her örgüt lise gençliğine yönelik örgüt içi oluşumlara sahip. Öğrencilere yönelik oluşturulan bu yapılanmalar çokluğuyla dikkat çekiyor. Örgütler daha çok aile huzursuzlukları olan çocukları, anne babası ayrı olan ilgiye muhtaç olanları, maddi durumu kötü olanları, aile eğitimi müsait olan ve örgütsel fikirlere yatkın olanları seçiyor.

ÖRGÜTE KAZANDIRMANIN AŞAMALARI
1- Hedef birey, önce sempatizan bir gurup içerisine alınır, bu grup okul arkadaş çevresinden olacağı gibi aile yakınlarından, gidilen bir dernek, örgüt yayın büroları yada legal uzantıları içerisinde de olabilir.
2- Yasadışı örgütlerin çıkardıkları dergi ve kitaplar gençlere okutturularak, ülke problemlerinin tek çözüm yolu olarak ideolojiler kabul ettirilir. Arkadaş gurupları içerisinde siyasi ve ideolojik tartışma ortamları hazırlanarak örgütsel bilinçlenme artırılır.
3- Örgütlerin feodal alışkanlıklar olarak nitelediği manevi duygular ve aile bağları zayıflatılmaya çalıştırılır.
4- Gençlerde, karşılaştıkları olumsuzluklara karşı tahammülsüz ve hemen tepki verebilecek bir ruh halinin yaratılmasına önem verilir. İdeolojik bilinçlenme, toplumsal olaylara sokularak güçlendirilir, isyan duyguları pekiştirilir.
5- Daha sonra illegale çekilerek yazılama, pankart asma gibi kanunsuz olaylarda kullanılan öğrenciler (örgüt mensupları) polisin yakalamasıyla suçluluk psikolojisine girerek, istese de normal hayata dönemeyeceğine inanır.

Reklam
Reklam

SİYASİ EĞİTİMLE ÖNCE SİSTEME KÜSTÜRÜLÜYORLAR
Güncel sorunlar bir sistem sorunu şeklinde empoze edilerek çözümü sistemin değişmesinde arama anlayışı yerleştirilir. Sisteme kinlenen kişi küskün kişi haline getirilir. Süreç içerisinde seminer çalışmasına alınarak eğitilir. Bu meyanda pratik sokak eylemlerine alıştırılır. Öğrenci aynı zamanda, örgüt için dergi satmak, eğlenceler düzenlemek, burslarından yararlanma şeklinde maddi destek sağlayan unsur durumuna gelir.

FİKRİ YAKLAŞIMLARDAN ÖRGÜT MENSUPLUĞUNA UZANIŞ
Sonunda herkesin çocuk gördüğü, belki zaman içerisinde düzelir olarak nitelediği, aile ve çevre tarafından ihmal edilen bu insanlar acımasız bir örgüt mensubu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu şekilde ideolojilerini ve gerçek yüzlerini maskeleyip, öğrencileri masumane istek ve tepki eylemlerin içerisine çekmekte ardından asıl amaçları doğrultusunda kullanmaktadırlar. Yükseköğrenim kurumlarına yeni kaydolmuş öğrenciler terör örgütlerinin uzantıları tarafından sıcak yaklaşımla kazanılmaya çalışılır.

Reklam
Reklam

SORUMLULUK VERİLEREK SIRTLARINI SIVAZLIYORLAR
Pratik eylemlerindeki başarıya göre öğrenciye; kat sorumlusu, bölüm sorumlusu, fakülte sorumlusu gibi gururunu okşayıcı görevler de verilir. Genelde toplum içerisinde kişilik arayışında olan tipler, bulunduğu bu ortamda kişilik bulmaktan dolayı eylemsel yönden daha da keskinleşir. Sonuçta eğitilerek ülkenin insan gücüne katkıda bulunacak olan şahıs, ülkenin eğitimine ve ekonomik kaynaklarına zarar vermeye başlar.

"POLİS TARAFINDAN FİŞLENDİN, ARTIK BUNDAN KURTULUŞUN YOK"
Çeşitli kitlesel etkinliklerde terör örgütlerinin gençleri kullanarak istismar ettiği onları toplumsal olaylara katarak polisle karşı karşıya getirdiği biliniyor. Normal hayata dönmek isteyenler de örgüt tarafından çeşitli tehditlerle ve "polis tarafından fişlendin, artık bundan kurtuluşun yok" türünden sözlerle engellenmeye çalışılır.

ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER NELERDİR ?
Yetkililer alınacak olan tedbirler açısından okul - aile işbirliğinin önemine değinerek sorunun aşılabileceğine dikkat çekiyor. Bu bağlamda, kişiliğin ve davranışların şekillenmesinde ailenin önemi dikkate alınarak aile yapısını ve bağlarını güçlendirecek tedbirler alınmalıdır. Gençlerin sorumluluk duygularının gelişmesine, sağlıklı bir kişilik yapısına ulaşmasına ve hayatı gerçek yönleriyle tanımalarına hizmet edecek kurumlar ve organizasyonlar oluşturulmalıdır.

Reklam
Reklam

SOSYAL VE KÜLTÜREL ALANLAR ÇOĞALTILMALI
Kütüphaneler yaygınlaştırılmalı ve ihtiyaca cevap verecek kapasiteye çıkarılmalı, resim, müzik, tiyatro, edebiyat vb. Alanlarda gençleri geliştirici kurumlar oluşturulmalı ve gençler bu alanlara teşvik edilmelidir. Öğrencilere hitap edici spor tesisleri oluşturulmalı ve katılım artırılmalıdır.

AİLELER OKUL İŞBİRLİĞİ ÜST SEVİYEYE ÇIKARILMALI
Yasadışı faaliyetlerde bulunan öğrencilerin bu durumlarından veli ve aileleri haberdar edilmeli, terör örgütlerine karşı, gençler mümkün olduğunca bilinçlendirilerek terör örgütlerinin ağlarına düşmeleri engellenmelidir. Öğrencilerin gidip geldikleri umuma açık yerler düzenli olarak denetlenmeli ve gençliğe yönelik olarak açılan legal dernek ve kuruluşlar kontrol altında tutulmalıdır.

EKONOMİK DURUMU KÖTÜ ÖĞRENCİLER KORUMA ALTINA ALINMALI
Terör örgütlerinin istismar edebileceği sorunların giderilmesi amacıyla maddi durumu iyi olmayan öğrenciler fon ve burslarla desteklenmeli, devamsızlık yapan öğrencilerin durumları takip edilmeli,
Son on yıllık dönemde terörle mücadele ve Harekat Daire Başkanlığı ve her seviyedeki Terörle Mücadele Birimleri, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı esasları çerçevesinde olağanüstü bir mücadele örneği veriyorlar.
Güvenlik güçleri terörle mücadele sadece güvenlik kuvvetlerinin tek başına başaracağı bir iş olmadığını, teröristlerinde her türlü aksaklığı ve eksikliği istismar etmek istediklerinin göz önünde bulundurularak top yekün bir mücadele verilmesinin önemine dikkat çektiler.

Reklam
Reklam

ÜNİVERSİTELİ KUNDAKÇININ ÖSS BİRİNCİSİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Terör örgütü PKK'nın son dönemlerde gerçekleştirdiği araç kundaklama eylemleri bu iddiaların aynası gibi. İstanbul'da polisinin yakaladığı 25 kundakçının kimlikleri yüz tanımlama sistemiyle tespit edilmiş gözaltına alınanların 13'ünün üniversite öğrencisi olduğu ortaya çıkmıştı. Eleman bulma sıkıntısı içerisine giren örgüt, eylemlerini devam ettirebilmek için eli kalem tutan öğrencileri kullandığı artık her kez tarafından biliniyor. Öyle ki Diyarbakır 2007 ÖSS birincisi olan bir üniversite öğrencisi yine
üniversiteli bir kız arkadaşı ile birlikte Vezneciler'de bir aracı kundaklarken güvenlik kameralarınca görüntülenmişti.

EYLEM İZ BIRAKTI AMA YA TEDBİR?
Kundaklama olayında yer aldığı tespit edilen iki üniversite öğrencisinin eylemi hafızalarda silinmeyecek bir iz bıraktı. İnsanın kanını donduran bu tablo örgütün ne denli organizeli bir şekilde faaliyet gösterdiğini bir kez daha ortaya koydu. Bu bağlamda yetkililer, terör kıskacına düşen öğrencilerin kurtarılması ve yeni katılımların engellenmesi amacıyla ortak bir çalışmanın artık şart olduğuna dikkat çekiyorlar. Gençlerin nasıl terör kıskacı altında olduğunu gösteren bu ve benzeri olayları türetmek
elbette mümkün, ancak tedbir kapsamının genişletilmesi de artık bir zorunluluk haline geldi".

Reklam
Reklam