Diyarbakır’da görülen terör örgütü KCK ana davasının 37’nci duruşmasında, Diyarbakır İçkale’de yapılan restorasyon sırasında tesadüfen bulunan insan kemikleri ve JİTEM gündeme geldi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen terör örgütü KCK ana davasına, raporlu 40 tutuklu sanık dışında bütün tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, bir önceki duruşmada sanık Muharrem Erbey hakkındaki delillerin, usule uygun olarak toplanmadığını iddia eden ve delillerin okunmamasını talep eden sanık avukatlarının talebi hakkında iddia makamının mütalaa vermesini istedi.
Savcı, sanığın işinden farklı yasa dışı hadiselerle uğraştığını, bu sebeple konunun avukatlık mesleğinin dışında olduğunu belirtti. Erbey’in, ev ve iş yerinde terör örgütü üyeliği suçu nedeniyle arama yapıldığını anlatan savcı, arama sırasında cumhuriyet savcısının hazır bulunmasına gerek bulunmadığını söyledi. Arama kararının hızlı bir şekilde çıkarılmasını, delillerin karartılma ihtimaline bağlayan savcı, delillerin usule uygun olarak elde edildiğini kaydetti.
Savcının mütalaası üzerine söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, “Aramalar, hâkim kararına dayanılarak mahkeme kararı olmadan yapılmıştır. Soruşturma kapsamında olmamasına rağmen İHD bürosu aranarak bilgisayarlar, belge ve dokümanlara el konulmuştur.” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında, Diyarbakır Barosu’na üye 7 avukatın tutuklandığını belirten Aktar, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı mahkeme kararıyla soruşturma yaparken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mahkeme kararı olmaksızın hakim kararıyla soruşturma yaptığı görülmektedir. Hukuk İstanbul’da ayrı burada ayrı yürütülmektedir.” iddiasında bulundu.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, söz konusu taleplerle ilgili daha sonra karar verileceğini belirtince, sanık avukatlarla kısa süreli sözlü tartışma yaşandı. Avukatlar, hâkim kararının dosyada olmadığını savunurken, mahkeme başkanı, kendi dosyasında arama ve el konulmaya ilişkin kararın bulunduğunu hatırlattı.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, avukatlarının açıklamasından sonra Muharrem Erbey ile ilgili telefon dinleme ve tape kayıtlarının okunmasına geçti. Tuncelili bir aile ile Muharrem Erbey arasında, Şırnak’ta öldürülen örgüt mensuplarının cesedinin alınması ile ilgili geçen konuşma kayıtları okundu. Muharrem Erbey, Kürtçe olarak, “20 yıldan beri cesetlerin alınması konusunda ailelere hukuki yardım yapıyoruz.” şeklinde kendini savundu.
Tutuksuz yargılanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in eşi avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir de duruşmada söz aldı. İnsan hakları savunucularının, yaşamını yitiren insanların ailelerine her zaman hukuki yardımda bulunduklarını kaydeden Baydemir, “Bu, onların görevidir. Yıllardan beri öldürülen insanlar toplu mezarlara gömüldü. İnsanların toplu mezarlara gömülmesi başlı başına bir suçtur. İçkale’de yapılan kazı sırasında ortaya çıkan toplu mezarda, JİTEM’in işlediği cinayetler sonucu ailelerine verilmeyen cesetler toplu olarak gömülmüştür. Yasalar, insan hakları savunucularını yargılamak yerine korumak zorundadır.” dedi. Daha sonra mahkeme duruşmaya ara verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz