ANKARA (İHA) - Enerji ve Tabbii Kaynaklar Eski Bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan'ın Yüce Divan'da yargılanmasına bugün devam edildi. Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılamanın sabahki oturumunda Ersümer savunma yaptı. Ersümer'in avukatı Bülent Acar, bir önceki duruşmada iddia kapsamından çıkarılan 9 suçlamanın gerekçeli kararının kendilerine tebliğ edilmediğini ve bu nedenle savunma yapmayacaklarrının bildirdi. İddia makamında yer alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ise, bu konuda verdiği mütaalada, ara kararın gerekçesinin açıklanmamasının yargılamayı zaafiyete düşürecek bir durum olmadığını, gerekçeli kararın nihai kararla açıklanmasını talep etti.
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, ara kararla bu talebi karara bağladı. Mahkeme başkanı Mustafa Bumin, 9 iddianın yargılama kapsamından çıkarılmasına ilişkin verilen ara kararın gerekçelerinin bu aşamada açıklanmasında bir neden bulunmadığına, bu sebeple istemin oy birliğiyle reddedildiğini söyledi.
Duruşmada tekrar söz alan Acar, müvekkiliyle ilgili 3 suçlamanın zaman aşımına uğradığını bu nedenle bu suçlamaların CMUK'un 275. maddesine göre düşürülmesini talep etti. Mahkeme Başkanı Bumin, Acar'a dönerek, "Bunlar savunmanızı yapmanıza engel değil, taleplerinizi daha sonra değerlendireceğiz" şeklinde cevap verdi. Duruşmada daha sonra Ersümer'in savunmasına geçildi. Kendisi ile ilgili iddiaların 2001 yılından bu yana adil, tarafzsız, hukuki bir ortamda tartışılmadığını ve değerlendirilmediğini savununan Ersümer, Yüce Divan'da bu fırsatı yakalamaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Gazetelerde kendisi hakkında o dönemde çıkan haberleri de eleştiren Ersümer, iddiaları gündeme getiren, kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcılarını suçladı. O dönemde DGM savcılarının yaptıkları basın toplantılarıyla "Biz gereğini yaptık, sıra mecliste" diyerek anayasaya aykırı açıklamalarda bulunduklarını kaydeden Ersümer, gazetelerde poliste, savcılıkta ve iddianamede yer alan ifadelerin basına sızmasını da eleştirdi. Ersümer, bunların gizli olduğunu belirterek, sızdıran kişilerin faili meçhul olarak kaldığını söyledi. Meclis Araştırma Komisyonu'nda siyasi linçe maruz kaldığını öne süren Ersümer, "9 saat verdiğim bilgiden 9 satırı Araştırma Komisyonunda yer almadı. Ben komisyona ümitli bir şekilde gitmiştim. Ama komisyonun gerçekle, hakla, hukukla ilişkisi olmadığı tamamen siyasi garezle çalışmalar yaptığı anlaşıldı. Devletin Bakanına terörist suçlusu muamelesi yapıldı" diye konuştu. Ersümer komisyonun gayri hukuki ortamda hukuk dışı yöntemlerle çalışmalarını sürdürerek raporunu hazırladığını öne sürdü.
"SİYASİ ETKİ YÜCE DİVAN'DA ETKİSİNİ GÖSTERDİ" Bir önceki duruşmada ortalığı karıştıran Soruşturma Komisyonunun 2 üyesinin Yüce Divan'a gönderdiği dilekçeye atıfta bulunan Ersümer, "Siyasi etki Yüce Divan'da da etkisini gösterdi. Soruşturma Komiyonunun 2 üyesi Yüce Divan'a dilekçe gördererek adil yargılamayı ve Yüce Divan'ı adeta töhmet altında bırakma girişiminde bulunmuşlardır. Ama bizim divanın tarafsızlığından şüphemiz yoktur. Bu nedenle sizin huzurunuzda savunmamı rahatlıkla yapıyorum. İtibarları gereği iade edilse de bundan yararlanmayan kişileri de rahmetle anmak istiyorum" dedi.
Ersümer, o dönemde bütçedeki payın düşük olmasının, enerji yatırımlarının zamanında yapılmasına engel olduğunu, deprem ve ekonomik kriz nedeniyle de enerji darboğazına girildiğini söyledi. Ersümer, "Benim dönemim enerji bakımından en sıkıntılı dönem olmuştur. Kuraklık yaşanmış, boğazlarda sıkıntı olmuştur" dedi. Ersümer savunmasında, görevde bulunduğu süre içerisindeki enerji ile ilgili arz-talepleri rakamlarla anlattı. O dönemde yaşanan darboğazın giderilmesi için başbakanın talimatıyla bir çalışma grubunun oluşturulduğunu kaydeden Ersümer, çalışma grubunun yazdığı raporların DGM savcısı tarafından irdelenmesine tepki gösterdi. Ersümer, "Bazı çevreler o dönemde enerji açığıyla ilgili beni suçladı. Mavi Akımın önünü açmak, nükleer enerjinin önünü açmak için bunu söylediğimi savundular. Oysa bu çalışma grubunu raporuydu" dedi.
Meclis Komisyonunun kapatılan DGM savcısının şifai talimatyla görevlendirilen bilirkişi raporunu göze almasını eleştiren Ersümer, "Komisyon sadece iddialara dayanarak zorlama, uydurma gerekçelerle yasa hükümlerini uygulamadan raporunu hazırlamıştır. 'Bakanın herşeyden haberi olmalıdır' düşüncesiyle 100 bin kişinin iş ve işlemlerini tek kişiye bağlayarak hukuk göz ardı edilmiştir" dedi. Ersümer Mavi Akım projesiyle ilgili olarak ise 54. Refah-Yol Hükümeti döneminde Rusya ile görüşmelere başlandığını ve fizibilite çalışmalarının yapıldığını belirterek, devletin devamlılığı çerçevesinde kendi dönemlerinde bu anlaşmanın imzalandığını söyledi. Mavi Akım projesiyle ilgili mecliste bir yasa çıkarıldığını hatırlatan Ersümer, bu konuda kendisinin suçlanmasını 'haspane tavır' olarak nitelendirdi.
Ersümer savunmasına öğleden sonra devam edecek.