ANKARA (İHA) - Psikologlara göre, teröristlere 'deli' demek doğru değil. Araştırmalar, sanıldığı gibi terör olaylarını gerçekleştirenlerin paranoid şizofreni olmadığını, onların bu davranışının psikolojik değil tamamen politik olarak ele alınması gerektiğini ortaya koydu.
BBC'de yayınlanan habere göre, ABD'nin New York kentindeki 'İkiz Kuleler'e 11 Eylül 2001 yılında yapılan saldırılardan sonra dünya gündemine oturan terörizm ve terörist olgularının psikolojik yönü de tartışılıyor. Başta Orta Doğu ve Irak olmak üzere dünyanın dört bir yanında meydana gelen terörist saldırılar üzerinde yoğunlaşan psikologlar, teröristler ve onların elebaşılarının psikolojik yapısını araştırıyorlar. Bu araştırmalardan biri de Birleşmiş Milletler'de danışmanlık yapan Leicester Üniversitesi Adli Tıp Psikoloğu Andrew Silke tarafından yürütülüyor. Silke'ye göre teröristler için 'delinin biri' diye kestirip atmak doğru değil, onlara psikolojik değil politik teşhis yapılması daha doğru. Silke, tezine örnek olarak 11 Eylül saldırıları ile adlarını dünyaya duyuran El-Kaide örgütün militanlarını sunarken, El-Kaide üyelerinin eylemlerini 'intikam' için yaptıklarını söylüyor.
Dr. Silke, bu konudaki araştırmalarını İngiltere'nin Harrogate bölgesinde bulunan Kraliyet Psikiyatri Koleji'nde düzenlenen bir konferansta bilim otoritelerine sundu. ABD'li ve Alman uzmanlardan kurulu bir ekiple çalışan Silke, terörizm psikolojisi üzerine çalışmalar yürütüyor. Silke, bugüne kadar gerek El-Kaide ve gerekse dünya çapındaki terör örgütlerinin ele geçen 180 üyesi ile görüştü. Silke, bu görüşmeleri sonucunda teröristlerin ruh hastası olduğuna dair inancın yanlış olduğunu saptadı. Örgüt üyelerini bir dizi psikolojik testten geçiren Silke ve ekibi, teröristlerden hiçbirinde paronoid şizofreniye ilişkin bulguya rastlamazken, birçoğu genç denebilecek yaşta olan bu kişilerin sadece içe kapanık ve anti-sosyal olduğunu belirledi. Silke, araştırma sonuçlarına yönelik ifadelerinde, "Görüştüklerimin hiçbirinde aşırı şiddet ve zorbalık duygularına yönelik bir belirtiye raslamadım. Birkaçı kolej eğitimi almış, bazıları okullarından iyi derecede mezun olmuş, 5-10 kadarı da evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştu. Tüm El-Kaide üyeleri orta sınıfa kadar okumuştu. Yaptığım testlerde gördüm ki, hiçbiri deli değil, çılgın değil hatta sıradan insanlar diyebilirim" şeklinde konuştu.
Silke göre, terörist gruplara katılanların çoğu ya bulundukları bölgenin güvenlik güçlerine ya da yurttaşı oldukları devletlere karşı bir şekilde kin duygusu beslemiş olan sıradan insanlar ve daha sonra faaliyetlerinde gösterdikleri şiddet ve zorbalık daha sonradan örgüt içinde kazanılmış duygular. Silke ve beraberindeki araştırma grubu, tüm bu çalışmaların sonucunda, hiçbir ruhsal sorunu olmayan insanların nasıl olup da terör örgütlerine katılarak eli kanlı katiller haline geldiği konusuna psikolojik yönden hiçbir izah getiremediklerini de itiraf ediyorlar.