ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelenin sabır, zaman ve kararlılık isteyen bir mücadele olduğuna işaret ederek, "Biz birlik ve beraberliğimize yönelen, evlatlarımızın canına kasteden terör örgütüne karşı, bölücü terör örgütüne karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü tedbiri almaya, hangi zemin ve şartlarda olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz, ediyoruz. Çünkü bu kurusıkı atmakla olmuyor. Hiç kimse ama hiç kimse evlatlarımızın kanı dökülürken sabrımızı denemeye kalkmamalıdır" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin 5. kuruluş yıldönümü nedeniyle partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Hükümet ve parti icraatlarını ayrıntılı olarak anlatan Başbakan Erdoğan, terörle mücadele konusunda da önemli mesajlar verdi. Terörle mücadelenin sabır, zaman ve kararlılık isteyen bir mücadele olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası terörizme karşı ortak mücadelenin gerekliliğine daima inandığını kaydetti. Türkiye'nin bu konuda üzerine düşen sorumlulukları da ilgili platformlarda yerine getirdiğinin altını çizen Erdoğan, aynı kararlılık ve samimiyeti diğer ülkelerden de beklemenin Türkiye'nin en tabi hakkı olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
"Biz birlik ve beraberliğimize yönelen, evlatlarımızın canına kasteden terör örgütüne karşı, bölücü terör örgütüne karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü tedbiri almaya, hangi zemin ve şartlarda olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz, ediyoruz. Çünkü bu kurusıkı atmakla olmuyor. Bazıları 'kökünü kazıyacağız' dediler. Terörle mücadele konusunda dünyanın bütün ülkelerinin neler çektiğini, ne gibi faturalar ödediğini hep beraber görüyoruz. Onun için samimi olmak gerekir. Onun için dürüst davranmak gerekir. Mücadele azmimiz yerindedir. Gerekli mücadele verilmektedir, verilmeye devam etmektedir. Dost ve komşu ülkelerden de beklentimiz terör örgütüne güvenli sığınak imkanı sağlamamalarıdır.
Terörle mücadele konusunu da yavaş davrananlar ya da işbirliği arayışlarını yanlış değerlendirenler bilsinlerki bugünün dünyasında herkes güvende değilse hiç kimse güvende değildir. Hiç kimse ama hiç kimse evlatlarımızın kanı dökülürken sabrımızı denemeye kalkmamalıdır."
Başbakan Erdoğan konuşmasında isim vermeden yeniden siyasete dönme kararı alan eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz'a da yüklendi. Türkiye'nin AK Parti ile birlikte eski siyasetin yüklerinden, bagajlarından ve angajmanlarından kurtulduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu ülkenin, bu milletin potansiyelini heba eden, insanımızın güvenini zedeleyen, siyaseti çıkar odaklı bir meslek haline getiren, yamalı, parçalı siyaset anlayışı aynen bol sıfırlı paralar gibi tedavülden kalkmıştır" şeklinde konuştu.
Siyasi, sosyal, ekonomik kazanımları kalıcı hale getirmek, bu kazanımlara yenilerini ekleyebilmek için güven ve istikrarın kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Cumhuriyetimiz'e, demokrasimize, birlik ve beraberliğimize sonuna kadar sahip çıkmalıyız. Demokrasiden taviz vererek, hukuktan, adaletten, insan hak ve hürriyetlerinden taviz vererek Türkiye'nin ayağa kalkması mümkün değildir" mesajını verdi. Türkiye'nin ilerlemesi, zenginleşmesi ve daha da güçlenmesinin çatışma alanlarından uzaklaşmasına bağlı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Kuvvetler ayrımından yola çıkarak yasama üzerine düşeni yapmalıdır, yargı üzerine düşeni yapmalıdır, yürütme üzerine düşeni yapacaktır. Herkes üzerine düşeni yaparsa kazanan Türkiye ve Türk milleti olacaktır" diye konuştu. Bazı çevrelerin AK Parti'ye muhalefet edeyim derken Türkiye'ye ve milletin menfaatlerine muhalefet ettiğini ifade eden Erdoğan, ekonomiden eğitime, sağlıktan spora kadar sistemin köhnemiş taraflarını düzeltmek üzere gerekli değişimler yapıldığı zaman söyleyecek yapıcı bir sözü olmayanların sistem tartışmasını bir rejim tartışmasına çevirmeye çalıştığını söyledi. AK Parti'nin reformcu siyaseti sayesinde rant kaynaklarını kaybedenlerin son çare olarak ülkeyi gerilime sürükleme çabası içine girdiğinin altını çizen Erdoğan, Türkiye'de bir rejim sorunu olmadığını vurguladı.