İSTANBUL (ANKA) - Terörle Mücadele Kanununun 15'inci maddesinin ikinci fıkrasında "Terörle mücadelede görev alan personel hakkında görevini yaptığı sırada açılacak tüm davaların avukatlık ücreti devlet tarafından ödenmesini" öngören yönetmelik değişikliğine tepki geldi.
ANKA'nın sorularını yanıtlayan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, eskiden benzer bir hükmün bulunduğunu, yönetmelik değişikliğiyle bunun daha da netleştirildiğini söyledi. Bu durumun demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını dile getiren Öndül, "Zaten Türkiye yargısı, insan haklarını korumuyor, kamu görevlilerini koruyor. AİHM'nde verilen kararların yüzde 90'ınını sözleşme hukukuna, insan haklarına aykırı buluyor" dedi.
Öndül, devletin bu tür yasalar çıkarmak yerine kamu görevlilerini insan hakları hukukuna uygun davranmaya teşvik etmesi, yönlendirmesi, denetlemesi ve aykırı davrananları cezalandırması gerektiğini söyledi. Teşvik edici yasa ve uygulamalarla insan hakları ihlallerinin önüne geçmek mümkün olmayacağını kaydeden Öndül, "İnsan haklarını bizzat kamu görevlileri ihlal ediyor" dedi.
"KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"
İstanbul Barosu eski Başkanı Yücel Sayman da, yasanın kendisine daha öncede karşı çıktıklarını anımsatarak, böylesi bir uygulamanın siyasi yanı bir tarafa, avukatlıkla bağdaşmadığını ifade etti. Sayman, düzenlemeyi kabul edilebilir bulmadıklarını kaydetti.
YÖNETMELİK VE GETİRDİKLERİ
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanan yönetmeliğe göre; Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünde görev yapan personel görevinden ayrılmış olsa dahi, terörle mücadelede görev alan istihbarat ve kolluk görevlileri ile bu amaçla görevlendirilmiş diğer personel hakkında görevinden dolayı açılacak tüm davaların avukatlık ücreti devlet tarafından karşılanacak.
Yönetmelik hükümlerine göre, avukatlık ücretinin ödenebilmesi için; personel hakkında, terörle mücadelede aldığı görevlerin ifasından doğduğu iddia edilen suçlardan dolayı bir soruşturma veya kovuşturma bulunması, personelin, bu soruşturma veya kovuşturmada müdafii olarak belirlediği avukat veya avukatlara usulüne uygun olarak vekâletname vermesi ve personelin 8 inci maddede belirtilen usule uygun olarak talepte bulunması gerekecek.
Terörle mücadelede görev yapan personel, hakkında yürütülen soruşturma veya kovuşturmada müdafii olarak istediği sayıda avukatı seçmekte serbest olacak. Ancak, müdafi olarak belirlediği bu avukatlardan en çok üç avukatın ücreti ödenecek.
Avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesine bağlı olmaksızın ödenecek. Bir personel için yapılacak toplam ödeme, soruşturma evresindeki işlerde 7 bin, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda 35 bin, askeri mahkemenin görevine giren suçlarda 17 bin 500 ve asliye ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda 15 bin 750 YTL göstergenin avukatlık sözleşmesinin yapıldığı tarihteki memur maaş katsayısı ile çarpımının 20 katından fazla olamayacak.
Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce soruşturma ve kovuşturması başlayan personelden, miktarı ne olursa olsun avukatlık ücreti ödenenler hariç, durumları bu yönetmelik hükümlerine uygun olan ve haklarında yürütülen soruşturma veya kovuşturma devam edenlerin müracaatı halinde, müdafi olarak belirledikleri avukatın ücreti de bu yönetmelikte belirtilen esaslara göre ödenecek.