Terörün Çözümü Bölge Ekonomisini Canlandırmak

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’de giderek artan terörün...

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’de giderek artan terörün ortadan kaldırılmasının pansuman tedbirlerle sağlanamayacağını belirterek, çözümün o bölgelerin ekonomisini canlandırmaktan ve orada yaşayan insanlara ekmek vermekten geçtiğini söyledi.

MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, son dönemde giderek artan terör olayları ile son yapılan zamları İHA muhabirine değerlendirdi. Terör olaylarının çok can acıtıcı olduğunu ifade eden Aşut, herkesin canının acıdığını, bunun artık bitmesi gerektiğini kaydetti. Herkesin şapkasını önüne koyun iyi düşünmesi gerektiğini vurgulayan Aşut, çözümün ekonomik canlanma ve üretimden geçtiğinin altını çizerek, “Terörle bir yere gidilmeyeceği açık ve net. Biz eğer bir şey yapacaksak üreterek bu süreci geçirmemiz lazım. Pansuman tedbirlerle bu iş olmaz. Ekonomik olarak bizim o bölgelerde çok canlı olmamız lazım. Ekonomik olarak biz oraları canlı pozisyona getirirsek bu sıkıntıların tamamı geçer” dedi.

Reklam
Reklam

Kuzey Irak’ı örnek gösteren Aşut, orada insanların kısa bir süre öncesine kadar birbirlerine girdiğini, ancak bölge ekonomik olarak canlanınca bütün her şeyin bittiğini kaydetti. Türkiye’nin, terör olaylarının yoğun yaşandığı bölgelerde gerçekten fiili olarak yatırımların yapması gerektiğini dile getiren Aşut, “Orada madenlerimiz, taş ocaklarımız var, o bölgeler zengin bir altyapıya sahip. Birçok şey yollarla da bağlı. Bağlı olmasa da fark etmez, en uzun yolu biz 18-20 ayda bitirip çalışır pozisyona getirebiliyoruz, bir sıkıntı olmuyor. O bölgelerde üretimin canlanması lazım. O bölgelerdeki insanlara ekmeği vermemiz lazım. Ekmeği vermezsek bataklığa mutlaka gidiyorlar işte. Biz bataklığı kurutma yönünde hareket etmeliyiz. Bu konu biraz netameli, sıkıntılı bir konu ama o bölge ekonomik olarak canlanırsa tamamen her şeyiyle süt liman olur ve dünyayla entegre olur” diye konuştu.

“ZAMLARLA REKABET EDEMEZ POZİSYONA GELİYORUZ”

Akaryakıt ve alkollü içecekler ile tapu harçlarına yapılan zamları da değerlendiren MTSO Başkanı Aşut, zamların gerekçesini cari açığa bağladı. Cari açığın enerjiden kaynaklandığına ve ana kalemi oluşturduğuna işaret eden Aşut, “Ana kalemdeki o enerji açığını kapatabilmek için mutlaka bizim yüksek teknolojili üretmemiz gerekiyordu. Yüksek teknolojili üretimi tam sağlayamadık, tam ortada kaldık şu anda. Bu açığın kapatılabilmesi için mutlaka bir şeyler olacaktı. Şu anda yapılan zamlar da budur. Bir de petrol fiyatlarının yukarıya doğru fırlaması var. Petrolün varil fiyatı şu anda 120 dolar civarında. Bu da gelişmekte ve enerjiye bağlı olan bizim gibi ülkelerde cari açığı tırmandırdı. Evet, ithal ediyoruz ama bizim en büyük kalemimiz de enerji” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Zamların iskambil kağıdı gibi peş peşe geleceğine de dikkat çeken Aşut, bunun da rekabet gücünü giderek zayıflattığının altını çizdi. En büyük sıkıntılarının da bu olduğuna vurgu yapan Aşut, şöyle devam etti: “Bu zamlarla biz rekabet edemez pozisyona geliyoruz. Avrupa ile biz rahat rekabet edebiliyorduk, önümüzdeki günlerde bu domino etkisi devam ettiği müddetçe artacak olan birçok fiyatla biz Avrupa’da rekabet edemez pozisyona geleceğiz. En büyük sıkıntımız o.”

Aşut, bugüne kadar üreten sanayiciler olarak hep verimliliği, kaliteyi ön plana çıkardıklarını, ihracat çalışan çoğu işletmenin 2009’dan bu yana herhangi bir ürününe zam yapmadığını, karlılığı da verimlilik, kalite ve personel verimliliğinin artışlarıyla sağladıkları kaydetti. Sonuç olarak önümüzdeki günlerde sanayicilerin bu noktada sıkıntılar yaşayacağını aktaran Aşut, şunları söyledi: “Bu sıkıntıyı aşmamız için de üretmemiz, değişik pazarlara mutlaka girmemiz lazım. Enerjiyle ilgili bazı arkadaşlarımız ‘nükleere karşıyız’ diyor; tamam ben de karşıyım. Alternatifimiz nedir? ‘Hidroelektriğe karşıyım, ağaçlar kesiliyor, vadiler katlediliyor’, ben de karşıyım ama enerjiyi ben nereden üreteceğim? Doğalgaza karşıyız hepimiz, doğalgazda dışa bağımlıyız. Nereden üreteceğiz peki biz bunu, verimliliği çok düşük olan güneş tarlalarıyla mı? Konya’da yapılacak olan bir çalışma var şu anda, Türkiye’nin toplam elektriğinin yüzde 8’ini üretmeye çalışacaklar, hedef o. Ama ne kadar zaman sonra. Bizim birkaç tane stabil elektrik üretecine ihtiyacımız var. O çerçeveden her şeye karşı konusundan biraz geri adım atmamız lazım. Biz üretmeliyiz ama çevreye rağmen üretmemeliyiz, çevreyi de korumalıyız. Bunların hepsi adım adım yürüyecek. Avrupa bunu çok önceleri geçti, biz de bunu yaşayacağız diye düşünüyorum. Düşük teknolojiden yüksek teknolojiye geçtikçe o enerji ihtiyacı da azalacak.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: