"Tescilli Fasulye"nin Hasadına Başlandı

Türkiye'de sadece Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde yetişen ve patent hakkı alınan "Pazarcık boncuğu" fasulyesinin hasadına başlandı. Bölgede yetişen ve 50-60 yıllık geçmişe sahip fasulyenin, ilk yıllarda sınırlı sayıda yapılan ekimi, bugün yaklaşık 2 bin 500 dekar alanda yapılıyor. İlçe rakımının yüksek ve hava sıcaklığının fazla olmaması fasulyeye ayrı bir lezzet verirken, kılçıksız ve dış yüzeyinin parlak olması nedeniyle tercih edildiği belirtildi. Pazaryeri Ziraat Odası Başkanı Hasan İpar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Boncuk fasulyenin lezzet olarak mantar ve etin yanında hemen hemen eş değerde. Yenmesi aynı pişmiş kültür mantarından daha lezzetli, yumuşak ve kaliteli. Pazarcık fasulyesinin yüzde 80'i kesinlikle organik. Ürünümüz, sağlık ve hijyen yönünden yüzde 90 garantili" dedi. -Organik üretim yapılıyor "Osmanlı ve Pazarcık boncuğu" olarak bilinen fasulyenin 4 yıldır piyasada tutması amacıyla zirai ilaç kullanılmadan ve organik ürettiklerini anlatan İpar, şöyle konuştu: "Pazarcık boncuğu' fasulyesi Türkiye'de sadece burada yetişiyor. Bu yörenin havasından, ikliminden veya mikroklima özelliğinden kaynaklanıyor. Lezzeti ve tadı ancak yedikten sonra anlaşılır. Üründen bir tadan bundan sonra 'Pazarcık boncuğu' dışında yeşil fasulyeyi ağzına koymaz. Bu kadar güveniyoruz kendi ürünümüze. Fasulyemiz Marmara Bölgesi'nde İstanbul ve Bursa olmak üzere İç Anadolu'daki büyük marketlerde ve pazarlarda yerini alır." -"Fasulye 25-27 derece sıcaklığı sever" Fasulyenin en sevdiği sıcaklık derecesinin 25 ila 27 derece olduğunu, bunun üstündeki sıcakların çiçeklenme döneminde büyük zarar verdiğini vurgulayan İpar, fasulyeyi yetiştirmek kadar hasadının da diğer ürünler kadar incelik istediğini anlattı. Fasulyeyi toplarken "5 çiçek düşürme"nin veya "3-4 tane körpe filiz"in ziyan edilmesinin üründe yüzde 50-60 zarar verdiğini dile getiren İpar, "Toplaması bile bırak diğer bakımını, zirai işlemlerini, kendi başına bir iktisat konusudur. Bu konuda bizim çiftçilerimiz, özellikle kadınlarımızın elleri çok yatkın. Pazara çıkana kadar tek tek insan elinden geçiyor. 2-3 aylık çok büyük bir alın teri, emek var. Zaman ve bakım isteyen bir ürün. Üreticimiz mümkün olduğu kadar malını doğal şekilde muhafaza etmeye, en iyi şeklide tüketiciye ulaştırmak için elinden geleni yapıyor" ifadesinde bulundu. -"Pazarcık boncuğu" fasulyesi tescillendi İpar, 4 yıl önce Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne, oda olarak boncuk fasulyenin yöresel olmaktan çıkarak her bölgeye hitap edebilmesi için ilçeye has "Pazarcık boncuğu" isim tescili için başvuruda bulunduklarını belirtti. Yapılan araştırmalar sonucunda patent hakkını Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü'ne verdiğini, "Pazarcık boncuğunun sadece Pazaryeri'ne ait tescilli tek ürünü olduğunu ve tescillendiğini ifade eden İpar, şöyle devam etti: "Patent hakkı Eskişehir Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nde ancak işletmesi, pazarlaması ve bütün diğer hakları 'Pazaryeri boncuk' adı altında bizim kurumumuza, Pazaryeri ilçesine ait. Bizim iznimiz veya bizimle mutabakat olmadan ürünün dışarı pazarlanması, satışı veya tohum olarak verilmesi konusunda kendi aramızda sözlü anlaşmamız var. Devlet politikası gereği tarım ürünlerinde isim, patent veya tescil verililerken yer isimleri ve şahıs isimleri kullanılmadığı şeklinde bir yaptırım, uygulama var. Bu yüzden Osmanlı boncuk olarak ta duyarsa vatandaşımız, 'Osmanlı boncuk, pazarcık boncuk' aynıdır." -"Pazaryeri, sebze üretim merkezi olacak" Tek ürüne bağlı kalmadan alternatif ürün yetiştirmek istediklerini ancak fasulyenin öncelikleri olduğunu vurgulayan İpar, bölgede 15-20 bin dekar sulu tarıma açık arazinin bulunduğunu bildirdi. Su bakımından ilçenin şanslı bir belde ve kapılı sulama sistemin tarım için müsait olduğuna değinen İpar, "Şu anda 30 bin dekar sulu arazimiz varsa bunun belki 5 bin dekarı ancak kullanılıyor. 10-15 bin dekar sulu tarım arazimiz şu an kullanıma hazır. Ürün potansiyelimizi boncuk fasulyenin yanında araka diğer sera ürünleri yaygınlaştıracağız. Sulu arazimizin çok olması bizim için büyük bir avantaj. Önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde ilçemiz sebze üretim merkezi olacak. Bugün yaklaşık 2 bin 500 dekar dikili fasulyemiz var. Bunu 5-10 bine çıkaracak potansiyelimiz ise bulunuyor. Sadece pazarlama yönünden sıkıntı yaşıyoruz" diye konuştu.