Son 50 yılda olumsuz çevresel koşullara bağlı olarak testis kanser vakalarının sayısında artış görülmüştür. Ancak aylık kendi kendine muayene ve semptomların değerlendirilmesi ile hastalık erken dönemde yakalanabilir ve tedavisi kolay bir aşamada müdahale edilebilir.
Testis kanseri çoğunlukla, sperm üreten hücrelerde başlar. Kanser ilk olarak testiste bezelye büyüklüğünde sert bir yumru olarak dikkat çeker. Bu yumru genellikle dokunulduğu zaman acımaz. Erken safhalarda başka belirti yoktur. Bu nedenle testis tümörü belki de erken teşhis açısından doktorları en az zorlayan hastalıktır.
Birçok erkek tümörü kendisi keşfeder. Ne kadar erken fark edilirse o kadar iyidir. Genellikle kanser sadece tek testisi etkiler.
-Herhangi bir testiste kitle veya büyüme
-Skrotumda ağırlık duygusu
-Karında veya karında ağrı
-Skrotumda sıvı birikmesi
-Testislerin birinde veya skrotumda ağrı
-Seyrek olarak human chronic gonadotropin (HCG) artışına bağlı olarak göğüslerde büyüme ve hassasiyet.
Unutmayın bu belirtilere başka birçok hastalık ta sebep olabilir. Eğer bu belirtiler 2 haftadan uzun sürerse mutlaka bir doktora görünün. Bu belirtilerin gerçek sebebini size ancak doktorunuz söyleyebilir.
Testis kanserlerinin sebepleri bilinmemektedir. Testis kanseri, baba veya erkek kardeşinde testis kanseri olanlarda, skrotuma inmemiş testisi olanlarda (cerrahi tedavi ile düzeltme yapılmış olsa bile), küçük veya düzensiz şekilde testisi olanlarda (testisler çoğunlukla yuvarlak, düzgün ve sıkıdır) ve klinefelter sendromu olanlarda (genetik hastalık) daha sık görülür.
Tanı:
Erken tanı kanserin tedavi edilebilme şansını arttırdığı için çok önemlidir. Tüm genç erkekler ayda bir kez kendi kendine testis muayenesi yapmalıdırlar. Bu testis kanserinin erken tanısı için en önemli unsurdur. Muayenede şüpheli bir durum görülürse mutlaka doktor kontrolüne gereksinim vardır.
Doktor tanı için kan testleri ve ultrason isteyecektir. Tanıda skrotal ultrasonografi yanında AFP ve beta-HCG denilen kan tahlilleri en önemli yöntemlerdir. Nadiren biyopsi gerekebilir.
Kanserin tipine ve evresine göre değişik tedavi yöntemleri mevcuttur. Ayrıca hastanın yaşı ve genel sağlık durumu da tedavi yönteminin seçilmesinde etkili olmaktadır.
Testis tümörü tedavisinde birinci ve vazgeçilmez aşama tümörlü testisin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Tümör tanısı konulan hastaya vakit geçirilmeden radikal cerrahi (inguinal orşiektomi) yapılmalıdır.
Patolojik evreleme sonrası tümörün tipine ve klinik evreye göre hastaların bazılarına kemoterapi veya radyoterapi verilir. Tedavinin diğer aşamaları ve takibi ilgili uzman hekimlerce yapılmalıdır. Testis tümörü hem radyoterapiye hem kemoterapiye son derece güzel cevap verir.
Tedavi sonrası yaşam:
Çoğu erkek bir testisinin alınması ile kısır kalacaklarını veya cinsel aktivitelerinin yok olacağını sanır. Ancak bu yanlıştır. Hemen tüm hastalarda testis kanseri yalnız tek testiste oluşur. Bu vakalarda erkek cinsel ve üretken fonksiyonlarını diğer testisi ile sürdürebilir. British Journal of Cancer adlı dergide Temmuz 2005'te yayınlanan, İngiltere'de faaliyet gösteren Kanser Araştırmaları Enstitüsü ve Royal Marsden kanser hastanesinin ortak araştırması da , testis kanseri olan ve tedavi gören erkeklerin çoğunun baba olabildiklerini ortaya koymuştur.Araştırma 1982-1992 yılları arasında testis kanseri tedavisi gören ve iyileştikten sonra çocuk sahibi olmaya çalışan 200 erkeğin yüzde 77'sinin doğal yollarla, yüzde 10'unun ise kısırlık tedavisi görmelerinin ardından çocuk sahibi olabildiklerini açıkladı.
Yalnızca ameliyat olanların yüzde 85'i, ameliyat olan ve radyoterapi görenlerin yüzde 82'si, ameliyat olan ve kemoterapi uygulananların yüzde 71'i ve ameliyatın ardından hem kemoterapi, hem de radyoterapi görenlerin yüzde 67'sinin baba olabildikleri belirlenmiştir. Bilim adamları, sadece ameliyatla yetinen ya da ameliyatı radyoterapi ile destekleyen erkeklerin üretkenliğinin hastalıklarından fazla etkilenmediğine dikkati çekmiştir. Testis kanseri olan erkeklerin yüzde 83'ü, ameliyat ve tedaviden sonra cinsel yaşamlarında olumsuz yönde bir değişiklik olmadığını söylemişlerdir.
Alınan testisin yerine skrotum içine konulan ve normal testis görünümü veren protez testis takılabilir. Lenf bezlerinin alınması penisin sertleşmesini veya orgazmı olumsuz etkilemez ancak kısırlığa sebep olabilir. Bu bazen ilaçlarla düzeltilebilir. Radyoterapi de spermleri öldürücü etki gösterebilir. Genellikle tedaviden birkaç ay sonra düzelme görülür ancak yinede tedaviden önce önlem olarak sperm alınarak dondurulması önerilebilir.
Erken teşhiste en önemli kısım aylık kendi kendine muayenedir. Muayene için en iyi zaman sıcak bir banyo veya duştan sonra scrotumun sıcakla gevşediği andır.
Muayenede izlenecek adımlar:
-Aynanın karşısında ayakta durun. Scrotum derisinde herhangi bir değişiklik veya şişlik olup olmadığına bakın,
-Her bir testisinizi her iki elinizle muayene edin. Orta parmaklarınız testisin altında, başparmağınız üstünde olmak üzere parmaklarınız arasında testisi nazikçe çevirin. Bir testisiniz diğerinden hafif büyükse bu sizi şaşırtmasın. Bu normaldir. Testisin üzerinde yumru olup olmadığına bakarken testisin bir önceki muayeneye göre kıyasla, büyümüş sertleşmiş veya başka türlü değişmiş olup olmadığına dikkat edin.
-Spermi taşıyan ve biriktiren yumuşak ve tubuler bir yapı olan epididimi bulun. Kanserli kitleler genellikle testisin bu bölgesinde yerleşir. Ancak testisin ön yüzünde de görüldüğü olur.
-Eğer bu muayene sonucunda bir kitle ile karşılaşırsanız hemen doktorunuza görünün.Bu kitle kanseröz olsun olmasın hemen tedavi edilmezse yayılabilir.Unutmayın testis kanseri özellikle erken teşhis ve tedavi ile yüksek gerileme şansına sahiptir.