Tezcan: 12 saat sonra kuvvet komutanlarının derdest edildiği bir darbe senaryosu var

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Kontrollü darbe" konusundaki şüphelerin güçlü bir şekilde devam ettiğini ifade ederek, "Saat 14.20'de darbeyle ilgili ihbar MİT'e geliyor. 14.20'den 8 saat, 10 saat, 12 saat sonra kuvvet komutanlarının derdest edildiği bir darbe senaryosu var, ilginç. Gerçeklerin ortaya çıkması, darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılmasına bağlı" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, genel merkezde toplandı.

Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından, basına açıklamalarda bulunan Tezcan, Türkiye'de "FETÖ ile mücadele yalanı, uydurması" adı altında toplumun muhalif kesimlerine dönük saldırıların devam ettiğini belirtti. Hükümetin FETÖ ile mücadele etmediğini, FETÖ ile mücadele edenlerin üzerine gittiğini savunan Tezcan, Sözcü gazetesine yönelik operasyona işaret etti.

Reklam
Reklam

-"KUMPASLAR DÖNEMİ DEVAM EDİYOR"-

Tezcan, "Sözcü gazetesine yönelik soruşturma, FETÖ ile mücadele yalanının çöktüğü andır. Sözcü gazetesi, başından bu yana FETÖ ile kararlı mücadele yürüten yayın kuruluşlarından birisidir, FETÖ'nün revaçta olduğu zamanlar bile cesaretle manşetler atabilmiş bir gazetemizdir. Sözcü, sözünün eridir ama hükümet sözünün eri değildir. Hükümet, FETÖ ile mücadele etmek yerine, FETÖ ile mücadele edenleri soruşturmakla meşgul. Ne yazık ki kumpaslar dönemi bitmedi, devam ediyor" diye konuştu.

Cumhuriyet gazetesine yönelik 'FETÖ'cü' diye soruşturma yürüten savcının, FETÖ sanığı olduğunu, Sözcü gazetesine de 'FETÖ'cülükle tescilli bir tanığın' ifadelerine dayanarak soruşturma başlatıldığını belirten Tezcan, "Bu bir yeni kumpasın çok açık işaretidir. Demek ki AK Parti, önceki kumpasçı ittifaklarından kaynaklanan tutumunu devam ettirmeye kararlı çünkü hedefi FETÖ ile mücadele değil, bu ad altında her türlü muhalefeti tasfiye etmektir" dedi.

-"DARBENİN SİYASİ AYAĞI BUGÜN OHAL YETKİLERİNİ KULLANIYOR"-

Reklam
Reklam

15 Temmuz Darbe Girişimi'nin siyasi ayağının ısrarla gizlenmeye devam edidiğini kaydeden Tezcan, "Darbenin siyasi ayağını oluşturanlar bugün OHAL yetkilerini kullanıyorlar. Darbenin gerçek siyasi ayağı, OHAL yetkilerini kullanarak medyanın üzerine saldırıyor, toplumsal muhalefeti bastırmaya çalışıyor, darbe komisyonunun çalışmalarını durduruyor" diye konuştu.

Tezcan, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülmeye başlanan Genelkurmay ana davasına müdahil olma talebinde bulunduklarını anımsatarak, "Şimdi gözler mahkemededir. Darbe komisyonuna yaptırmadıklarını, mahkemenin yargı organı olarak ortaya çıkarmasını bekliyoruz" dedi.

-'KONTROLLÜ DARBE GİRİŞİMİ' İDDİASINI ANLATTI-

"Kontrollü darbe" konusundaki şüphelerin de güçlü bir şekilde devam ettiğini belirten Tezcan, şöyle devam etti:

"Geçen hafta, 15 Temmuz günü MİT'e gelip darbe ihbarında bulunan, 'ihbarcı subayın' ifadesi ortaya çıkarıldı. Ne diyor ihbarcı, saat 14.20'de geldiğini söylüyor. Saat 14.20'de darbeyle ilgili ihbar MİT'e geliyor, saat 21.00'de genelkurmay başkanı derdest ediliyor, darbeciler tarafından. Yine saat 21.00'de Kara Kuvveleri Komutanı karargahta ele geçiriliyor. Saat 23.30'da Hava Kuvvetleri Komutanı İstanbul'da bir düğünde derdest ediliyor, saat 21.30'da Jandarma Genel Komutanı Ankara'da bir düğünde derdest ediliyor.

Reklam
Reklam

14.20'den 8 saat, 10 saat, 12 saat sonra kuvvet komutanlarının derdest edildiği bir darbe senaryosu var, ilginç. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ifadesinde diyor ki 'Böyle durumlarda ilk verilmesi gereken emir, kışlalardan çıkmayın, emridir. Bu emir verilmemiştir' diyor. İki, 'Bu emrin niye verilmediğini anlayamıyorum' diyor. Üç, 'Bu emir verilseydi çok daha kolay önlenirdi, bu darbe girişimi' diyor. Yani 14.20'de bu emir verilseydi, mesela, 249 şehidimiz olmayacaktı. Bunun hesabını kim verecek? İşte bütün bu gerçeklerin ortaya çıkması, darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılmasına bağlı. Biz şimdi yargılamayı yapan mahkemeden bu gerçeği bulup çıkarmasını bekliyoruz."

-"GEZİ'NİN ÜZERİNE KİMSENİN ÇAMUR ATMAYA GÜCÜ YETMEYECEK"-

OHAL KHK'sıyla görevlerinden ihraç edilen ve açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın tutuklanmasına ilişkin de Tezcan, hükümetin "gayri insani, gayri vicdani ve gayri ahlaki" tutum içinde olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Tezcan, "Hükümetin yapması gereken şey, bu insanların taleplerini insani bir çerçevede ele alıp açlık grevini bitirmeye dönük adımlar atmak, çaba harcamak olması gerektiği halde, bakıyoruz hükümet, bedenleriyle çok zor bir mücadele yolunu seçmiş olanlara 'silahlı örgüt üyesisin' diye bir başka zorba muameleye maruz bırakıyor" dedi.

Gülmen ve Özakça'ya savcı tarafından "Gezitürüolaylarmı başlatmak istiyorsunuz" diye sorulduğunu ifade eden Tezcan, "Şunu bilsinler ki Gezi'nin üzerine kimsenin çamur atmaya gücü yetmeyecektir. Gezi, bir darbe girişimi değildir. Gezi, son yıllarda ülkemizin demokrasi tarihinde en önemli, en değerli demokrasi direnişidir, demokrasi buluşmasıdır. Kimse Gezi üzerinden bir başka sonuca ulaşmanın peşine düşmesin. Gezi ruhundan hayaletten korkar gibi korkuyorlar ama korkunun ecele faydası yok. Gezi ruhunu yok edemeyecekler" diye konuştu.

-"TCK'NIN 299. MADDESİNİN HÜKMÜ KALMADI"-

Reklam
Reklam

Tezcan, Ak Parti'nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresinde ise "parti devletinin resmen tescil edildiğini" belirterek, "Bu aşamadan sonra Cumhurbaşkanlığı makamı mülgadır, yoktur, boşalmıştır artık. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu'nun 'Cumhurbaşkanına hakareti' düzenleyen 299. maddesinin de hükmü kalmamıştır. Meclis'in ilk yapılması gereken şey 299. maddeyi kaldırmaktır. Artık korunması gereken bir cumhurbaşkanı yoktur, siyasette bir siyasi parti genel başkanı vardır. Bu nedenle, önlerinde dava olan hakimlerin de derhal o dosyaları sonuçlandırmaları ve davaları düşürmeleri gerekiyor" dedi.

-KILIÇDAROĞLU "HAYIR BULUŞMALARI" ÇERÇEVESİNDE VATAN PARTİSİ'NE GİDİYOR-

Tezcan, basın toplantısında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Hayır buluşmaları" çerçevesinde, yarın saat 12.00'de Vatan Partisi'ni ziyaret edeceğini açıkladı. Tezcan, "Hayır'da birleşen toplumun bir yarısı, siyasi partiler, STK'lar, bütün o güçler bir ortak payda etrafında toplandılar, bu da 'demokrasi' ortak paydasıydı. Şimdi o 'Hayır buluşmaları', demokrasi ortak paydası, önümüzdeki süreçte bir demokratik anayasa girişimini doğurmalıdır. Beklentimiz budur. Bu buluşmalar kendi ruhuna uygun bir demokratik anayasa girişiminin de başlatıcısı olmalıdır. Önümüzdeki günlerde bu çerçevede bir ortak çalışmanın başlayacağına inanıyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

-"ERDOĞAN'IN İNTİKAMCILIĞI ÇOK İYİ BİLDİĞİNİ BİLİYORUZ"-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Şırnak, Cizre'ye, Hakkari de Yüksekova'ya dönüşecek. Çünkü şehircilik benim işim" sözlerinin sorulması üzerine, "Sayın Erdoğan'ın, Ak Parti Genel Başkanı'nın şehirciliğini bilip bilmediğini bilmem, bunu görmek için İstanbul'a bakmak lazım. İstanbul'un siluetinin nasıl bozulduğuna bakmak lazım ama intikamcılığı çok iyi bildiğini biliyoruz.10 ay önce geçiremedikleri, CHP'nin de parlamentodaki etkili muhalefeti sonucu geri çekmek durumda kaldıkları bir uygulamayı bugün yeniden gündeme getirdiklerini görüyoruz. Mesele, mevcut illeri il olmaktan çıkarmak değil illeri, beldeleri yaşanabilir hale getirmektir. Ne yazık ki Sayın Erdoğan'ın ve Ak Parti iktidarının böyle bir niyeti yoktur" diye konuştu.

-BAYKAL'IN AÇIKLAMALARI: "BİZ O DEFTERİ KAPATTIK"-

Reklam
Reklam

Tezcan, Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, Kılıçdaroğlu'na yönelik 2019 için "Aday olacaksan ol, olmayacaksan oradan buradan birisini seçelim o arkadaşa görev verelim" sözlerini de, "Biz o defteri kapattık. Sayın Genel Başkanımız onunla ilgili açıklamayı zamanında yaptı, tekrar açılıp konuşulması gerektiğini düşünmüyoruz" şeklinde değerlendirdi.

ANKA

Anahtar Kelimeler: