Don Draper, Walter White, Hannah Horvath, Francis Underwood… Her bölüm, her sezon izleyicinin beklentisini artıran, merak duygusunu tetikte tutan televizyon yapımlarının baş karakterleri. Televizyon dizilerini sinema üslubuyla ele alan HBO, ABC, AMC, Netflix gibi yapımların programları televizyon kanallarının yanı sıra internet sayesinde eskisinden çok daha geniş bir kitleye ulaşıyor. İzleyici, tahmin edilemez, şaşırtıcı bölümler; klişe ahlak anlayışından uzak, didaktik bir amaç gütmeyen, gerçek, sarsıcı ya da komik, zekice kurgulanmış diyaloglar, kaliteli görsellikle örülmüş hikayelerin peşinde.
Taschen yayınlarının derlediği ‘Taschens’s Favorite TV Shows’ adlı kitap, The Simpsons’dan House of Cards’a son 25 yılın en iyi televizyon programlarını derledi. Sanat eleştirmeni, küratör, sinema ve sanat tarihi üzerine çeşitli kitap ve makalesi bulunan akademisyen ve yazar Jürgen Müller’in hazırladığı kitap, son zamanların en iyi yapımlarını; senaristleri, oyuncuları, perde arkası detayları ve etkilendikleri unsurlarla ele alıyor. Kimisinin yılmaz takipçisi olduğumuz dizilerin bir kısmı aşağıda; kitapta ayrıca Lost, The Simpsons, Orange Is The New Black, Oz, Twin Peaks, The X-Files, Buffy the Vampire Slayer, Sex and the City, The West Wing, The Office, The Wire, Battlestar Galactica, Louie, Game of Thrones dizilerine yer verilmiş.
Ülke gündeminin harareti sizi kesmedi mi? Biraz Amerikan siyasetine ne dersiniz? Kevin Spacey’nin muhteşem bir soğukkanlılıkla hayat verdiği Francis Underwood, gözünü Amerikan başkanı olmaya dikmiş hırslı bir siyasetçi. Politik entrikaya sarmak isteyenler için zeki senaryosu ve yüksek temposuyla birebir. Her bölümü yaklaşık bir saat süren entrika sarmalına, ara sıra çıtır çerez dizilerle mola verme ihtiyacı hissedebilirsiniz.
Uyuşturucu madde yapımındaki becerisiyle kariyeri ve hayatı hayli farklı bir yöne evrilen kimya öğretmeni Walter White’ın hikayesiyle, günlük yaşam gerçeğine ve ahlak olgusuna didaktik bir üslupla değil, ‘gri bir bölgeden’ bakan AMC yapımı. Başarılı performansı Bryan Cranston’a dört kez Emmy ödülü kazandırdı.
Sıradan insan ve ayrıntılar en komik ve en samimi şekilde nasıl anlatılır? 10 parmağında 10 marifet Lena Dunham’ın yazıp çizip yönettiği ve de oynadığı Girls, New York’ta yaşayan 20’lerindeki dört kadının hikayesine gerçek ve ‘arıza’ bir noktadan bakıyor.
Tony Soprano, televizyon dizisi tarihinin en nevi şahsına münhasır karakterlerinden. Düzenli olarak terapiye giden mafya babası, Amerikan toplumu ve o toplumda yaşayan İtalyan asıllı bir aile. Kara komedi, dram ve Tony Soprano’ya hayat veren, iki yıl önce kaybettiğimiz James Gandolfini’nin muhteşem oyunculuğu.
Amerika’da 60’ların reklam dünyası; 60’lar Amerika’sının kadın ve erkeğinin toplumdaki yerini, marka ve pazarlama dünyasını, en üst kademelerden – Don Draper dahil elbette – yeniyetmelere karakterlerin ruh tahlillerini ıskalamadan masaya seriliyor. İş, aşk, evlilik, seks hepsi bu dünyanın konusu; tabii ki 60’lar Amerika’sı bakışıyla. Doyurucu bir porsiyon yemek ya da bitmesini istemeyeceğiniz, hikayesi kuvvetli bir roman gibi.
“Everything about nothing” temalı bir 90’lar klasiği. İçine kapanık dört New Yorklu ve Kramer! Absürtlükler silsilesi. Kış akşamlarının nostaljik kaçışı.
Bir cenaze evi işleten ailenin yaşam, ölüm, sevgi, ile ilişkileri ve diğer şeyler üzerine hikayesi. Daha sonra Dexter rolüyle ekranlara gelen Michael Carlyle Hall, bu dizide David Fisher olarak karşımızda.
Haberin tamamı için: http://bonemagazine.com