İSTANBUL (İHA) - Türk Hava Yolları (THY), Diyarbakır'da meydana gelen uçak kazasında ölen Türk ve yabancı yolcuların ailelerine ödenen tazminat miktarında 'hakkaniyet'in gözetildiğini ve hiç kimsenin hakkının yenmediğini belirtti.
THY'den yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır'da 8 Ocak 2003 tarihinde meydana gelen müessif uçak kazasıyla ilgili olarak zaman zaman açıklamalar yapmış bulunmaktayız. Ancak bugün TBMM'de verilen soru önergesiyle ilgili bir haberin değerli basınımıza kurumumuzu yıpratıcı mahiyette yansıması nedeniyle, yeniden konuya açıklık getirilmesi gerekli olmuştur. THY, elim kazanın hemen ardından hayatlarını kaybetmiş olanların yakınlarına ilk günlerin maddi sıkıntılarına birazcık derman olabilmek için 21 biner dolar ödemiş, aile grupları kurarak manevi destek sağlamaya çalışmıştır. THY daha sonra sigorta şirketiyle birlikte ölenlerin varislerine yapılacak ödemeler için çalışmalara başlanmıştır. Hukukun gereği olarak biri 'manevi', öteki 'Destekten yoksun kalma tazminatı' olmak üzere 2 tazminat ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu tazminat talepleri birer sulh teklifi olarak varislere iletilmiştir. Varislerin bir kısmı bunu kabul etmiş, klifi olarak varislere iletilmiştir. Varislerin bir kısmı bunu kabul etmiş, bazıları etmemiştir" denildi.
THY ve sigorta şirketinin ödemeyi taahhüt ettiği manevi tazminatın, "kazada yaşamını yitirenlerin tümü için aynı" olduğunun belirtildiği açıklamada, "Ödenen tazminat, benzer olaylarda yargı kararlarıyla ödenen manevi tazminat miktarlarının üzerindedir. 'Destekten yoksun kalma' tazminatı basit bir anlatımla 'yaşasaydı ailesine ne kadar destek olabilirdi' mantığından hareketle, hesaplanmakta ve doğal olarak ölen kişinin maddi geliri, miras olarak bıraktığı malvarlığı, yaşı, varislerin yaşı gibi değişik etmenlere bağlı farklılıklar göstermektedir. Bu hesaplamalarda milliyet değil, maddi imkanlar ön plana çıkmaktadır. Bir Türk kuruluşu olan THY'nin ne Türkler'e fiyat biçmek ne de Türkler ile yabancılar arasında adeta 'kan parası farkı yaratmak' gibi bir niyeti olması söz konusu bile değildir. Böyle düşünülmesi bile THY'yi ciddi anlamda yaralar. Ancak maddi verilerde ortaya çıkabilecek farklılık da sigorta ve tazminat kavramının içinde yatmaktadır. Örneğin 9.01.2004 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında da belirttiğimiz gibi vefat eden bir Türk'ün yakınlarına 1 trilyon 610 milyar lira ödenmiştir" ifadeleri kullanıldı. Açıklama şöyle devam etti:
"4 yabancı yolcunun yakınlarının tazminat talep hakları Türk hukukuna tabi olduğundan, bunların yakınlarına ödenecek tazminat tutarları da Türk hukukuna göre ve Türk yolcuların yakınları için aktüerya hesabını yapan aktüer tarafından ve aynı hesaplama yöntemi kullanılarak hesaplanmıştır. Ödeme yapılan 4 yabancı yolcunun yakınlarının sayısı 18'dir. Bu yolcuların yakınlarına yapılan 431 bin 455 İngiliz Sterlini ve 61 bin 84 dolar ödeme yapılan kişi sayısına bölündüğünde bire 8.8 değil, bire 1.9 oranında bir farklılık ortaya çıkmaktadır. kazada hayatını kaybeden 1 Türk yolcunun ailesine 4 tane yabancı yolcunun yakınlarına yapılan ödemenin 2 katından fazla ödeme yapıldığı bir örnekle de mevcuttur. Durum böyleyken olayın çarpıtılması 'Türk-yabancı' tartışmasına sokulması son derecede yanlıştır."