Tıbbî bitkiler önemli bir gelir kaynağımız

Ziraat Mühendisi İsmail Aydın, Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından sorumluluk alanına giren illerin dağlarında yetişen tıbbî bitkilerin yetişme yerleri belirlenip herbaryum ve tohum örneklerinin hazırlanarak milli gen bankasına kazandırıldığını belirterek, "Bitkilerin bir an önce sentezlenerek, standartlarının konması gerekiyor” dedi.Ömrünün 20 senesini özellikle Eskişehir yöresinde yetişen tıbbî ve aromatik bitkileri araştırmaya, yetiştirmeye adayan Aydın, Eskişehir Türk Ocağı’nda düzenlenen sohbet toplantısında görsel malzemelerle konuştu.

Ziraat Mühendisi İsmail Aydın, Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından sorumluluk alanına giren illerin dağlarında yetişen tıbbî bitkilerin yetişme yerleri belirlenip herbaryum ve tohum örneklerinin hazırlanarak milli gen bankasına kazandırıldığını belirterek, "Bitkilerin bir an önce sentezlenerek, standartlarının konması gerekiyor” dedi.
Ömrünün 20 senesini özellikle Eskişehir yöresinde yetişen tıbbî ve aromatik bitkileri araştırmaya, yetiştirmeye adayan Aydın, Eskişehir Türk Ocağı’nda düzenlenen sohbet toplantısında görsel malzemelerle konuştu. Eskişehir’in ve Türkiye’nin Tıbbî bitkiler bakımından çok zengin olduğunu, bu konuda iyi araştırmacılar yetiştirilip, yoğun araştırmalar yapılmadı gerektiği belirtti. İsmail Aydın, “Bu konu ülke ekonomisi için de önemli gelir kaynağı olacaktır. Bir an önce bunların sentezlenerek, standartlarının konması gerekiyor. Bunlardan yapılacak ilaçların yan etkilerinin sentetik ilaçlardan daha az olacaktır” dedi.

Reklam
Reklam

Yeniden bitkisel ilaçlara ilgi artmaya başladı
Bitkilerin ilaç olarak kullanılmaya başlanılmasının insanlık tarihi kadar eski olduğunu anlatan Aydın, “Halk hekimliği bir bitkinin özsuyunu yarasına süren ve olumlu sonuç alan ilk insan ile başlamaktadır.
İnsanlar deneme yanılma yoluyla bitkilerin tıbbî değerini keşfettikten sonra toplayıcılık yaparken bu tecrübelerine dayanarak toplama yapmışlardır. Bitkiler tanındıkça birçok derde derman olmuş, ancak İkinci Dünya Savaşından sonra kimyasal tekniklerde görülen gelişme karşısında yenik düşerek önemini kaybetmiştir. Ancak insanlar 1960’lı yıllarda yaşanan “Talidomit Faciası” ile bu rüyadan uyanmıştır. Hamilelerde bulantı ve kusmayı önlemek için verilen ilaç kolsuz ve bacaksız bebeklerin doğmasına sebep olmuş, 80’li yılların ortalarından itibaren yeniden bitkisel ilaçlara ilgi artmaya başlamıştır. Bu ilgi karşılığını bulmuş ve son 20-30 yılda hızla gelişen bir akım olarak hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde büyük bir ivme kazanmıştır” diye belirtti.

Reklam
Reklam

Binden fazla tıbbî bitki incelendi
Ziraat Mühendisi İsmail Aydın, 2003 yılından itibaren araştırma enstitülerinde tıbbî bitkilerle ilgili projeler geliştirerek çalışmalarına başlamış ve halen devam ettiğini anlatan şunları söyledi;
“Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından sorumluluk alanına giren illerin dağlarında yetişen tıbbî bitkilerin yetişme yerleri belirlenip herbaryum ve tohum örnekleri hazırlanarak milli gen bankasına kazandırılmıştır. Bu çalışmalar sırasında binden fazla tıbbî bitki incelenmiş ve bilgi birikimi oluşturulmuştur. Ne var ki Eskişehir ve Türkiye araştırmacılığı için sebebi anlaşılmaz bir şekilde bu merkez kapatılmıştır.”
Soru ve cevaplarla tamamlanan sohbetin ardından Ocak Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, İsmail Aydın’a teşekkür etti.