Tiklerde En Önemli Neden Genetik

Nermin UÇTU/MANİSA ,(DHA)- MANİSA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Arif Önder, toplumda genelde dalga

Nermin UÇTU/MANİSA ,(DHA)- MANİSA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Arif Önder, toplumda genelde dalga geçme konusu olan tiklerin, çoğunlukla genetik faktörlerden kaynaklanan bir hastalık olduğunu söyledi. Dr. Önder, tiklerin tedavi edildiğini bilmediklerini için insanların yıllarca bu sorunu çektiklerini anlattı.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Arif Önder, ani, hızlı, ritmik olmayan, tekrarlayan amaçsız hareketleri tik olarak tanımladıklarını söyledi. Genellikle tiklerin çocukluk çağında başladığını kaydeden Dr. Önder, çocuklarda 4-6 yaş arasında göz kırpma hareketlerinin görüldüğünü belirterek, şöyle dedi:
"Bir süre sonra geniz temizleme ile devam edip, çocuğun durumuna göre daha ileri kompleks hareketlere, kelime tekrarlarına dönebilir. Geçici tikler var, bunlar hiçbir müdahale yapılmadan aileye eğitimler verilerek kolayca geçebiliyor. Bazen kronik tik dediklerimiz 1 yılın üzerinde sürebiliyor. Bunların mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor."
Tiklerin büyük bir bölümünün yaşla birlikte azaldığını ifade eden Dr. Arif Önder, bazılarının ileri yaşa kadar devam ettiğini ve yaşam kalitesini bozduğunu dile getirdi. Dr. Önder, şöyle dedi:
"Tikler toplum tarafından da çok anlaşılamadığı için ciddi sıkıntılara yol açabiliyor. Göz kırpma, baş sallama, ses çıkarma, geniz temizleme gibi çok belirli olmayanların yanında şeftali denildiğinde kendi etrafında dönme, müstehcen lafları söyleme, küfür etme, dans etme gibi örnekler olabiliyor. Vakanın ağırlığına göre değişiyor."
BİRÇOK NEDENİ VAR
Tiklerin psikolojik bir rahatsızlık olduğuna dikkat çeken Dr. Önder, altındaki en önemli etkenin genetik olduğunu söyledi. Tiklerin oluşmasıyla ilgili bilgi veren Dr. Önder, şöyle konuştu:
"Sebep aslında genetik. Birçok genin tik bozukluğu ile ilişkisi belirlenmiş. Normal bir bireyde yüzde 5 ise, genlerde sıkıntısı olan kişide tik olasılığı yüzde 50'ye kadar çıkabiliyor. Annenin hamileliği de çok önemli. Sigara içiliyorsa, çok fazla kahve tüketiliyorsa, aşırı stresli ise tik bozukluğu olma ihtimalini arttırıyor. Doğum sırasında yaşananlar, enfeksiyonlar, erken yaşta travmaya maruz kalma, akran zorbalığı neden olabiliyor. Genetik bir temel var, onun üzerine bir takım stresler, enfeksiyonlar ve birçok şeyin etkisi ile gerçekleşebiliyor."
"BASKI TİKLERİ ARTIRABİLİR"
Ailelerin tikler konusunda çocuklara baskı yapmaması gerektiğini anlatan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Arif Önder, davranış tedavisi ve ilaç tedavisi uyguladıklarını anlattı. Dr. Önder, şöyle konuştu:
"Ailesine sürekli istemsiz olarak küfür eden çocuklar görüyoruz. Sosyal ortamlarda stresin artmasından kaynaklanabiliyor. Bu tiklerin tedavisi var. Öncelikle aile eğitimi şart. Çünkü tikler istenildiği zaman ertelenebiliyor. Çocuk bunu ertelediği zaman aile 'çocuğumuz bunu istemli olarak yapıyor' diye düşünebiliyor. Çocuğun üzerinde 'sakın yapma' diyerek baskı kuruluyor. Bu da tiklerin artmasına neden oluyor. Öncelikle aileye tiklerin çocuğun elinde olmadığını, bunun genetik bir rahatsızlık olduğunu anlatmak gerekiyor. Daha sonra davranış tedavileri, ilaç tedavisi, terapiler uygulanıyor."
Tiklerin dalga geçilmesine neden olduğunu kaydeden Dr. Önder, tik bozukluklarının birçok psikiyatrik hastalıkla birlikte görüldüğünü belirterek, dikkat eksikliği bulunan ve hiperaktivitesi olan çocuklarda daha sık görüldüğünü söyledi.
"İNSANLAR TEDAVİSİ YOK ZANNEDİYOR"
Çocuklarda bazı tikler değişirken, 3'te 1'inin erişkin yaşta devam ettiğini kaydeden Dr. Önder, "İnsanlar tikleri olan kişilerin hastaneye ruh sağlığıyla ilgili tedavi alması gerektiğini bilmiyor. Kişinin mutlaka tedavi olması gerekiyor ve hayat kalitesini etkiliyor. Tedavisi yok zannettikleri için başvurmuyorlar ve yıllarca sıkıntıyı çekiyorlar. 50 yaşına kadar bu sıkıntıyı çekip tedavi olan kişiler var. Mutlaka psikiyatri kliniğine başvurmaları gerekiyor" diye konuştu.
STREPTOTOK BAKTERİSİNE DİKKAT
Dr. Arif Önder zatürre ve üst solunum yolu hastalıklarına neden olan streptotok bakterisinin tiklerle ilişkili olduğunu anlattı. Özellikle ani başlayan tiklerde bu bakterinin akla geldiğini kaydeden Dr. Önder, şöyle dedi:
"Streptokok bakterisi adını verdiğimiz bir bakteri var. Bu bakteri zatürre, üst solunum yolu hastalıklarına neden olabiliyor. Bu bakteri bulaştığı zaman İnsanın bağışıklık sistemi bir takım maddeler üretiyor. Beynin bir takım bölgeleri etkileniyor. Tiklere, kalp romatizmasına yol açabiliyor. Bu tikler diğerlerinden farklı olarak çok ani başlıyor. Bu tarz çok ani başlayan tiklerde bu bakterinin değerlendirilmesi gerekiyor. Görülme olasılığı düşük ama olasılık var."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: