NEW YORK(ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington ziyaretine ilişkin değerlendirmeler sürerken Time dergesinin internet sitesinde yer verilen yorumda Türkiye'nin ABD ile ilişkilerin temelinde Suriye ve Irak petrolü gibi çözüme kavuşturuması çok zor olan jeopolitik sorunların bulunduğu savunulurken ABD Başkanı Barack Obama'nın yardım sözünü verirken "silahlardan söz etmediği"ne işaret edildi.
Time dergisi yazarlarından İshaan Tharoor imzası ile yayımlanan yorumda Başbakan Erdoğan'ın Washington ziyareti sona ererken Türkiye'nin Washington ile ilişkisinin temelinde "çözümlenmesi çok zor olan jeopolitik sorunlar"ın varlığına dikkat çekerken "Suriye, Ortadoğu barışı, Irak petrolü ve Erdoğan'ın itibarı" üzerinde durdu.
Suriye sorununa ilişkin olarak "Gecen haftasonunda Reyhanlı kentini parçalayan iki araba bombası, Erdoğan'ın Suriye konusundaki harekete geçilmesi çağrıları, trajik biçimde güçlendirildi" denildiği yorumda ABD Başkanı Barack Obama'nın ise yardım sözünü verirken silahlardan söz etmediğine dikkat çekildikten sonra Türk hükümetinin isyanın ilk destekçilerinden biri olsa da muhalefet üzerinde ancak sınırlı bir etkisinin bulunduğu, şimdi ağırlığın Cenevre için planlanan konferansa verildiği savunuldu.
Washington ziyareti sırasında Erdoğan'ın Gazze'yi ziyaret etme arzusunu yinelediğine işaret edilen yorumda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mavi Marmara konusunda "dramatik bir jest yaparak" özür dilemesine karşın iki ülke arasındaki eski yakınlığın yeniden tesis edilmesinin beklenmediği, İsrailliler ile Filistinliler arasında müzakere edilmiş bir barışın sağlanmasının da pek muhtemelen görünmediği kaydedildi.
Time'nin yayımladığı yorumda PKK ile süreç ilerlerken Türk hükümetinin Bağdat'ın onayı olmadan Iraklı Kürt Bölgesi ile bir enerji anlaşmasına vardığına, bu adımın Obama Yönetimi tarafından eleştirildiğine dikkat çekildi.
Yorumun son bölümünde ise, iki yıl önce Arap Baharı sayesinde oluşacak demokrasilerin Türkiye'den ilham alacaklarının sanıldığı, Erdoğan'ın Trablus, Kaire ve diğer Arap başkentlerinde bir "kahraman" olarak karşılandığı anımsatılarak şu savlara yer verildi:
"Ortadoğu'da hiçbir ülke, Ortadoğu için Erdoğan'ın yönetimindeki Türkiye kadar anlamlı gibi değildi İki yıl sonra ise Türkiye'nin övülen yumuşak gücü, güçlü olmaktan çok yumuşak görünüyor. Arap Baharı ekşidi ve Suriye savaşı, bölgedeki iyimserliği umutsuzluğa dönüştürdü. Erdoğan da, dünya sahnesinde daha ufak ve daha mütevazi bir şahsiyet gibi görünüyor. Suriye muhalefetine sağladığı büyük destek, Türk kamuoyunun çoğunda bir yansıması bulmuyor."