Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Trabzon İl Koordinasyon Kurulu Trabzon’un Araklı ilçesi Taşönü mevkiinde yapılması planlanan katı atık depolama ve bertaraf tesisi ile ilgili bir açıklama yaptı.Yapılan yazılı açıklamada, kentleşme ve sanayi faaliyetlerindeki artış nedeniyle, kişi başına üretilen katı atık miktarındaki artışa dikkat çekilerek artan katı atık miktarının yanında, düzensiz oluşturulan katı atık döküm alanlarının kontrolsüz ve sağlıksız olması nedeniyle, son yıllarda katı atıkların kontrollü, çevreye zarar vermeyen, sağlıklı ve ekonomik bir biçimde uzaklaştırılması ve bertaraf edilmesi konusunun kent yönetimlerinin en önemli konusu haline geldiği vurgulandı.Katı atıkların çevreye ve insan sağlığına zararını engellemek ve gerekirse daha sonra yeniden işlemek amacıyla kullanılabilmeleri için gerekli ayırma ve sınıflandırma işlemlerinin yapılarak biriktirilmesinde açık alanlar, terk edilmiş maden ocakları, dere yatakları, deniz ve su ortamları ile kalabalık bölgelerden uzaktaki düşük eğimli alanların atıkları uzaklaştırmak için çoğunlukla tercih edilen bölgeler olduğu kaydedilen açıklamada “Atık depolama için yer seçimi çok disiplinli ve parametreleri bilimsel ve hassas bir çalışmayı gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, yer seçiminde, katı atık depo alanlarının zemin özellikleri, jeolojik ve tektonik yapısı, hava fotoğraflarının yorumlanması ve jeofizik yöntemler, aktif faylara uzaklığı, deprem tarihçesi, olabilecek depremlerin büyüklüğünün değerlendirilmesi, yeraltı suyu, artezyen ve akifer durumu, malzeme temin imkanları, yerleşim yerlerine ve doğal alanlara olan mesafesi, topoğrafik eğim ve yükselti, arazi kullanımı, hidrolojik değerlendirmeler, atıkların yeniden işlenme niteliği, kazıdan çıkan malzemenin değerlendirilmesi, atığın özellikleri (yoğunluğu, hacmi, içeriği), yörenin iklimi (yağış, sıcaklık, buharlaşma, hakim fırtınalar), depo alanına güvenli ve ekonomik ulaşım imkanları, mülkiyet durumu gibi faktörler depolama alanlarının belirlenmesinde etkili başlıca faktörlerdir ve bunlar ilgili yasa ve yönetmeliklerde belirtilmiştir” denildi.Trabzon için yeni katı atık depolama ve bertaraf tesisi olarak Araklı ilçesi Taşönü mevkiinde yer alan bölgenin düşünüldüğü ifade edilen açıklamada “Bir süre öncesine kadar burası bir Çimento Fabrikası’nın kalker ocağı olarak faaliyet göstermekteydi. Bugün itibarı ile ocak fabrika tarafından terk edilmiş durumda bulunmaktadır. Bölgenin hammadde ocağı olarak kullanıldığı dönemde zaman zaman kaya düşmeleri ve düzlemsel kayma türünde heyelanlar meydana gelmiştir. 3 Ekim 2005, 20 Mart 2006 ve 19 Ekim 2006 tarihlerinde meydana gelen 3 büyük heyelan sonucunda ise ocaktaki üretim durma noktasına gelmiştir. Bu üç heyelanın ve hammadde ocağının aktif bir şekilde kullanılması sonucunda ise inceleme alanı bugünkü şeklini almıştır. 7 Şubat 2018 tarihinde TMMOB Trabzon İKK üyeleri tarafından inceleme alanında yapılan gözlemler sonucunda heyelanların hala aktifliğini korumakta olduğu ve hareketin geriye doğru ilerleyerek devam ettiği gözlenmiştir. Bölgede heyelanların meydana geldiği alanda açıklığı 50 cm’ye varan gerilme çatlaklarının varlığı izlenmiştir. Gerilme çatlakları ile heyelanlı bölge arasında kalan kaya kütlesinin de killi seviyeler boyunca kayma olasılığı bulunmaktadır. 7 Şubat 2018 tarihinde kurulumuz heyeti tarafından yapılan incelemeler sonucunda bölgede karstik mağaraların varlığına rastlanılmıştır” bilgilerine yer verildi."İnceleme kamuoyundaki tartışmalara açıklık getirmek için yapıldı"Açıklamada, Taşönü mevkiinde çimento hammaddesinin temini için daha önce kullanılmış ve sonrasında terk edilmiş sahanın düzenli katı atık depolama ve bertaraf tesisi olarak kullanılması ile ilgili kamuoyunda son zamanlarda oluşan tartışmalara açıklık getirmek yapılan incelemelerin sonuçları paylaşılarak şu başlıklara vurgu yapıldı:“Çimento hammaddesi açık ocak işletmeciliği ile temin edilen yaklaşık 40 Hektarlık sahada, mühendislik tasarım ilkelerine uygun olmayan yöntemler ile kazı çalışmaları gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, zaten uygun olmayan yöntemler ile yapılan kazı çalışmaları sonucunda açığa çıkan şevler rehabilite edilmeden tehlike arz edecek bir şekilde bırakılmıştır. Saha genel olarak killi-kireçtaşları ve marn türünde tortul kayaçlar yüzeylenme vermektedir. Terkedilmiş açık ocak sahası içerinde yer alan proje sahası aktifliğini koruyan büyük bir heyelan kütlesi içerisinde yer almaktadır. Özellikle kontrolsüz ve patlatmalı yapılan kazılar nedeniyle sahanın stabilitesi bozulmuştur ve heyelan tehlikesi halen daha devam etmektedir. Ocağın dışındaki özellikle sahanın doğu tarafında mevcut yerleşim yerlerine doğru heyelanla ilişkili olarak skarplar ve gerilme çatlakları gözlemlenmiştir. Sahanın iç kesimlerinde ana kayasından ayrılmış ve yarılmış büyük bloklu kaya parçaları tehlike arz edecek şekilde durmaktadır. Bu heyelan nedeniyle ocağın hemen üst kotlarında birçok ev terk edilmiştir. Saha içerisinde yağan yağmurlardan dolayı su birikintileri tespit edilmiştir. Yan yol ve üst kotlardan yağmur sularının eğim aşağıya ve kırık çatlak aralarından akarak saha içine girişi mümkün olabilir. Ancak, akarsu (dere, çay, ırmak gibi) şeklinde alana herhangi önemli bir su girişi tespit edilmemiştir. Saha içerisinde bulunan bazı mağara oluşumları yerinde incelenmiştir. Bu incelemelere göre, mağaraların içlerinde sarkıt-dikitler ve traverten oluşumları tespit edilmiştir. Heyelanın gelişimine bağlı olarak ve mevcut heyelan morfolojisinin topuk kısmında yapılacak kontrolsüz kazı çalışmalarından dolayı yukarıda sözü edilen mağara yapıları konumları gereği zarar görebilir durumdadır. Mağara içlerinde su muhtevası oldukça zayıftır ve bu nedenle traverten oluşuklar su ile beslenememektedir. Ancak, sahanın kuzey alt kotlarında yer alan karstik mağaranın hemen 10 m altında zayıf yer altı suyu akışı tespit edilmiştir. Bölge depremsellik açısından değerlendirildiğinde mevcut deprem bölgeleme haritasına göre 4. Derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Mekansal planlar yapım yönetmeliğinin 6. maddesinin 3. fıkrasında ‘Arazi kullanım ve yapılaşmada sadece mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları kararlarına uyulur’ ifadesi yer almaktadır. Bu kapsamda ‘Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi’ ve ‘Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması’ ve ‘Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması’ şeklinde belirtilen hususlara uygun olarak çevre düzenin planında kararlar üretileceği dikkate alındığında bahse konu 1/100000 ve 1/50000 ölçekli çevre düzeni planlarında Taşönü mevkiindeki mekânsal alanların sanayi ve kentsel servis alanı olarak planlanmış olduğu açıktır. Buna göre, imar mevzuatının amir hükmü olduğu üzere, herhangi bir saha, plan esaslarına, bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı anlaşılmaktadır."Açıklamanın son bölümünde ise önerilerde bulunularak şu ifadelere yer verildi:"İlimiz sınırları içerisindeki tüm maden sahaları ile birlikte daha önceden çimento hammaddesi temini için kullanılan bu alanın, kanun ve yönetmeliklere uygun olarak rehabilite edilmeden terk edilmiş olmasının nedenlerinin yetkililerce sorgulanması; Sahada gözlemlenen sarkıt ve dikitlerin bulunduğu mağaraların turizm açısından alanında uzman bir heyet tarafından bilimsel kriterleri dikkate alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi; Tüm değerlendirme faktörleri yanında özellikle sahanın heyelan ve hidrojeolojik açıdan katı atık depolama ve bertaraf için uygun olup olamayacağının bilimsel kriterler doğrultusunda değerlendirilmesi; Arazi kullanım kararlarının belirlendiği ve uyulması zorunlu olan çevre düzeni planında Taşönü Mevkiinde katı atık depolama ve bertaraf alanına yönelik kullanım kararı bulunmadığı dikkate alınarak katı atık depolama ve bertaraf alanlarının imar mevzuatı kapsamında yürürlükteki çevre düzeni planında yeniden değerlendirilmesi, gerektiğini hem ilgililerle hem de kamuoyu ile paylaşıyoruz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz