ADANA (İHA) - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, 2 yıl içerisinde 14 milyar dolar tahsilat yaptıklarını belirterek, "Türkiye'de bunun için bize hesap sorulursa, o gün hepimizin hapı yuttuğu gündür" dedi.
Ertürk, Adana Platformu tarafından Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlenen "Kamu Yönetiminde Yeni Anlayışlar" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin batık bankalar nedeniyle 50-55 milyar dolar zarara uğradığını ifade etti. Ertürk, TMSF'de görev süresinin 3 yılı doldurduğunu hatırlatarak, 3 yılın 1. yılında ekibi oluşturduklarını, daha sonra ise tahsilata ağırlık verdiklerini belirtti. Ertürk, "Son 2 yılda TMSF olarak 14 milyar dolar tahsilat yaptık. Bunun 6.5 milyar dolarını İmar Bankası'ndan tahsil ettik. Bu yaptığımız tahsilat da direkt olarak Türkiye bütçesine yansıdı. Tahsilatı neredeyse savaş ortamında yaptık. Bu başarının arkasında ekip çalışması var. Ayrıca, başarının en büyük sebebi bürokratların verimli ve hızlı çalışmasıdır" diye konuştu.
Ertürk, Türkiye'nin geçmiş yıllarda içi boşaltılmış bankalar nedeniyle 50-55 milyar dolar zarar ettiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin geçmişte zarar etmesinin en büyük sebeplerinden biri bürokrasidir. Çünkü Türkiye'de bürokrasi hantallık ve verimsizliğe eşdeğer görülmeye başlandı. Halkın böyle bir izlenimi var. Kamu yönetiminin etkin ve verimli çalışmasını sağlamalıyız. Özel sektörde başarılı olmanın yolu verimli ve hızlı olmadan geçiyor. Oysa kamu yönetiminde yıllarca bunun tam tersi yapıldı. Batıda bürokrasi modernleşmeyle eşdeğer görülürken, bizde tam tersi olmuştur. Türkiye'de bürokrasi vatandaş ile devlet arasında köprü olarak, devletin vatandaşa hizmet vermesi yerine rasyonellikten ve hizmetten uzaklaşmıştır. Bürokraside hantallık kaçınılmazdır. Bu büyük şirketlerde de vardır. Ancak bu kadar olmamalıdır."
Bürokrasi ve siyaset ilişkisinin Türkiye'ye zarar verdiğini savunan Ertürk, "Bürokrat, siyasetçinin bilgi eksikliğini ve beceriksizliğini kullanarak kendine çıkar sağlamıştır. Maalesef bu Türkiye'de bir realite olmuştur. Bürokrasi siyasete karşı kendini koruyor. Bürokrasi kendi içinde imparatorluk kurmuş. Bürokrasi ile siyaset arasında böyle bir ilişki var. Bu ilişki tamamen menfaat ilişkilerine dayalı. Herkesin yaptığının yanına kar kaldığı bir sistem bu. Türkiye'de yüzlerce büyük hortumcu varken yüzbinlerce de pipetçi, hortumcu var. Yani herkes ülkede küçük küçük hortum yapıyor. Türkiye'de 657 sayılı kanunu değiştirmek ihtilal yapmaktan daha zor. Memura kimse dokunamıyor. Bu duvar bir türlü yıkılamıyor. Ancak Türkiye'nin ileri gitmesi için, bankaların batmaması için bunun değişmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
Bankaların batmasının sebebinin sadece bürokrasi, siyaset ya da banka sahipleri olamadığını vurgulayan Ertürk, "Toplum öyle bir hale gelmiş ki hırsızlık, yolsuzluk yapan haklı bulmaya başlamış. Uzanlar için 'Onlar ABD'yi bile dolandırmış, helal olsun' deniyordu. Bu nedenle iş sadece bürokrat, siyaset ya da banka sahipleriyle bitmiyor. Banka batmışsa bunda tüm toplumun suçu vardır. İşte çürüme tam burada başlıyor" diye konuştu.
TMSF'yi 3 yıl önce devraldıklarını ve devralırken İmar Bankası gibi bir enkazla birlikte devraldıklarını belirten Ertürk, "İmar Bankası sahiplerinin ellerinde çok güçlü basın yayın organları vardı. Bizim üzerimize çok geldiler. Ancak biz yılmadık ve 6.5 milyar dolar tahsilat yaptık. Artık ülkenin zarar etmemesi için banka batmadan önce çözüm arıyoruz. Önce banka batıyordu, 2 yıl sonra işlemler başlıyordu. Yani deprem oluyor, sen 2 sene sonra hayat kurtarmaya gidiyorsun, böyle mücadele olmaz" dedi.
Ertürk, bazı bankaların satıldıktan 2 yıl sonra devlete çok büyük paralarla tekrar satıldığını hatırlatarak, "Politikacı, bankaları serveti bölüştürmenin bir yolu olarak gördü. Bürokrat da buna göz yumdu. Bu bankalar banka sahiplerine nasıl verildi? Bunları tek tek ortaya koyan bankaların nasıl soyulduğunu anlatan bir kitabı 2007 yılının sonunda çıkartıyoruz. Vatandaş her şeyi bütün çıplaklığıyla görecek. Bu çalışmalarımızdan dolayı bir gün hesap verecek olursak, o zaman hepimizin hapı yuttuğu gündür. Bugüne kadar ülkenin çeşitli yerlerinde şahsıma tazminat davası açıldı. Ama yaptığım bu çalışmalar benim şerefimdir" şeklinde konuştu.
Toplantıya; TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Vahit Kirişçi, CHP Milletvekili Kemal Sağ, Adana Vergi Dairesi Başkanı Fatih Acar, Adana Orman Bölge Müdürü Seyfettin Yılmaz, Adana Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Saygılı ve davetliler katıldı.