ANKARA (İHA) - TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklediklerini belirtti.
Gül'ün Cumhurbaşkanlığı görevini layıkiyle yerine getireceğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Sayın Abdullah Gül gerek başbakan gerekse bakan olarak sergilediği devlet tecrübesiyle ve hem dış ilişkilerde hem de ülke içinde sergilediği yapıcı tavrıyla, cumhurbaşkanlığı makamının gerektirdiği nitelikleri eksiksiz karşılamaktadır. Sayın Gül'ün, sahip olduğu meziyetleriyle, bu makamın gerektirdiği görevleri en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyoruz" dedi.
AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, destek turları çerçevesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni (TOBB) ziyaret etti. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, sivil toplum örgütlerinden destek ziyareti çerçevesinde bugün Türk-İş ve Hak-İş görüşmelerinin ardından TOBB'u ziyaret etti. TOBB Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesi'ne Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, TBMM Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin, Genel Başkan Yardımcıları Nükhet Hotar ve Necati Çetinkaya ile birlikte gelen Bakan Gül, kapıda TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılandı. Gül, TOBB'un sabah saat 10.00'da başlayan ve gündemi cumhurbaşkanlığı seçimi ile iş dünyasının 60. hükümetten beklentilerinin ele alındığı toplantıya saat 12.00'de katıldı. Burada oda ve borsa başkanlarının sorularını cevaplandıran Gül yaklaşık 1.5 saatlik görüşmenin ardından Hisarcıklıoğlu ile birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
İlk sözü alan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bir milletvekili seçim sürecini, demokrasi kurallarına uygun olarak başarıyla geride bıraktığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin de, Anayasa'da belirtildiği şekilde ve demokratik teamüllere göre tamamlanmasını bekliyoruz" dedi. Bu yılın başından beri Türkiye gündemine bu iki seçimin hakim olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, bu yüzden ekonomideki dönüşüm süreci için hayati öneme sahip reformlarda gecikmeler yaşandığına dikkat çekti.
Hisarcıklıoğlu, "Türk özel sektörü, son 5 yıldır dünyanın sayılı büyüme hikayelerinden birine imza attı. Son 5 yıldır ortalama yüzde 7'nin üzerinde bir hızla büyüyoruz. Bunu, 58. ve 59. hükümetlerin sağladığı, siyasi ve iktisadi istikrar ile gerçekleştirilen, yapısal reformlara borçluyuz" diye konuştu.
22 Temmuz seçimlerinde, AK Parti'nin oylarının artmasının başlamış olan iktisadi dönüşümün devam ettirilmesine yönelik, geniş bir toplumsal desteğin varlığını gösterdiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki 60. hükümetin, bu fırsatı değerlendirerek, yeni bir iktisadi reform hamlesini başlatmasını bekliyoruz. Türkiye için yeni bir fırsat penceresi açılmaktadır. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Türkiye'nin gündeminin odağına, yeniden ekonomi oturmalıdır" diye konuştu.
Türkiye'nin öncelikli meselesinin işsizlik ve küresel rekabet gücünün artırılması olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, AB ve IMF çıpalarının yerine geçecek, yeni bir reform programı üzerinde çalışılması gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Güçlü tek parti iktidarı, bunları sağlamada en büyük avantajımız olacaktır" dedi. Demokrasinin kurallar ve kurumlar rejimi olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Kişiye özel uygulamaların, çağdaş demokrasilerde yeri olamaz. Demokrasi, eşit fırsatlar rejimidir. Öte yandan, Türk milletinden aldığı yetkiyi yenileyen TBMM'nin meşruiyeti tartışılmazdır. Dolayısıyla Meclisimiz'in cumhurbaşkanlığı seçimini, anayasal kurallar çerçevesinde tamamlayacağına inanıyoruz. Adaylığını açıklayan Sayın Abdullah Gül, gerek başbakan gerekse bakan olarak sergilediği devlet tecrübesiyle ve hem dış ilişkilerde hem de ülke içinde sergilediği yapıcı tavrıyla, cumhurbaşkanlığı makamının gerektirdiği nitelikleri eksiksiz karşılamaktadır. Türk iş camiası, geçen 5 yıl zarfında Sayın Gül'ün reel sektöre verdiği önemi ve sorunlarımıza çözüm yolunda gösterdiği büyük gayreti hep takdirle karşılamıştır. Cumhurbaşkanlığına seçilmesi durumunda Sayın Gül'ün sahip olduğu meziyetleriyle, bu makamın gerektirdiği görevleri en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyoruz. Sayın Gül'ün kendisinin de gayet güzel ifade ettiği üzere, Cumhuriyetimiz'in kuruluş değerlerini oluşturan, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapımız, bundan sonra da temel ilkelerimiz olarak var olmaya devam edecektir. TBMM'nin vereceği karara, demokrasiye ve hukuka inanan herkesin saygı göstermesini bekliyoruz."
Gül ise yaptığı konuşmada, TOBB'u ziyeret etmekten dolayı mutluluk duyduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı seçildiğinde nasıl bir cumhurbaşkanı olacağına ilişkin dün bir basın düzenlediğini hatırlatan Gül, cumhurbaşkanlığı sürecinde dün siyasi partileri gezdiğini, bugün de sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile biraraya geldiğini söyledi. Görüşmede oda ve borsa başkanlarının bazı sorular sorduğunu ve bunlara cevaplar verdiğini anlatan Gül, oda ve borsa başkanlarıyla Türkiye'nin AB sürecinde de beraber
olduklarını ve önemli reformları gerçekleştirdikleri ifade etti.
Cumhurbaşkanının Türk miletini, devletin birliğini ve beraberliğini temsil ettiğini kaydeden Gül, "Cumhurbaşkanlığı çok sorumluluk isteyen çok onurlu bir görevdir. Cumhurbaşkanı bütün miletin cumhurbaşkanıdır. Herkese eşit mesafede olması gerekir. Tar ma yüzde 7'nin üzerinde bir afsız olması gerekir. Anayasa'da cumhurbaşkanının nitelikleri açık bir şekilde yer almaktadır. Ben bu bilinç içerisinde adaylığımı koydum. Bu bilinç içerisinde seçilirsem görevimi yapacağım" dedi.
Gül daha sonra gezetecilerin sorularını cevaplandırdı. Muhalefetin Kayıp Trilyon davasında yargılanacağı yönünde yaptığı spekülasyonların hatırlatılması üzerine Gül, "Bu konu ile ilgili mahkeme kararı var. Benim bu konuda hiçbir ilgimin olmadığı, beraat ettiğime dair karar. Ben cumhurbaşkanlığına aday olmadan önce verilmiş bir karar. Bununla ilgili herkes bilgilendirilmiştir" dedi.
Gül, 30 Ağustos resepsiyonu ile ilgili yapılan spekülasyonların hatırlatılması üzerine ise "Bunların gereksiz olduğu kanatindeyim. Görürsünüz o zaman" karşılığını verdi. Gül, bir gazetecinin "Siz tepki gösteriyorsunuz ama eşiniz ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Eşiniz türbanı ile Çankaya Köşkü'ne çıkacak mı? TSK'dan tepki görür mü? Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye'de anayasa var. Anayasada insan hakları güvence altına alınmıştır. İnsanların giyim kuşamları, hepsi teminat altındadır. Ayrıca bu soruyu sormanıza kızmam. Ama hanımlar arasında ayrım yapmamanızı rica ediyorum. Şüphesiz cumhurbaşkanı seçilecek olan benimdir, eşim değil. Ben kendi işlerimi bilirim. Bu kadar siyasi tecrübem var. Dışişleri Bakanı olarak Türkiye'yi içeride ve dışarıda temsil ettim. Türkiye'nin en gizli dosyaları ve çıkarları ile ilgilendim. Bütün bu
konularda takdir aldığım kanatindeyim. Millet bunu seçimlerde de göstermiştir."
Gül, yabancı basında kendisinin adaylığı ile ilgili olarak ekonomik istikrarsızlığın yaşanacağı yönünde haberlerin yer aldığının hatırlatılması üzerine, "Bunların hiçbirine pirim vermemenizi rica ederim. Yaptığımız 4 yıllık reformlarla ekonomimiz her türlü şoklara dayanaklı hale getirilmiştir. Bir ülkede demokrasinin uygulanmasını risk olarak değerlendirmek yanlış olur. Türkiye dış dünyayla bağlantılı hale gelmiştir. Köklü reformlar Türkiye'yi çok güçlü hale getirmiştir. Türkiye'nin geleceği çok
parlaktır. Bunu devletimizle, iş dünyasıyla birlikte yapacağız" diye konuştu.
Basın toplatısının ardından Gül, TOBB Başkanı ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte toplu fotoğraf çektirdi.