ANKARA (İHA) - TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, taşıdıkları sorumluluğunun bilincinde olarak, özel sektörün görüşlerinin, AB'ye katılım sürecine en sağlıklı şekilde aktarılmasını sağlamak üzere, kendi iç yapılanmalarını tamamladıklarını belirterek, "Bu süreçte, resmi müzakere heyetinin güçlü olması, bizlerin yapacağı, teknik altyapısı güçlü çalışmalarla, mümkün olacaktır" dedi.
Hisarcıklıoğlu, AB müzakere süreci için TOBB tarafından hazırlanarak tamamlanan kurumsal çalışmalara ilişkin birlik genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Müzakerelerde, 35 fasıldan an az 27'sinin doğrudan ekonomiyi etkilediğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Bu sebeple, katılım süreci, kapsamı ve doğuracağı sonuçlar itibariyle, özel sektörümüzü doğrudan ilgilendirmektedir" dedi.
Özel sektörün bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetebilmesinin hedeflendiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede hazırladıkları yapılanmayı kamuoyuna açıkladı. Bugün Türkiye'deki 625 bin şirketin 235 bininin üretici firma olduğunu ve bunların, AB müktesebatından, en fazla etkilenecek şirketler olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Yapmış olduğumuz ön incelemeler göstermiştir ki, 235 bin üretici firmamızın sadece bin kadarı, AB müktesebatıyla uyumlu üretim yapabilmektedir. Demek ki, katılım süreci, başta 234 bin üretici firmamız olmak üzere, diğer tüm şirketlerimizin de kaderini belirleyecektir" dedi.
Hisarcıklıoğlu, katılım sürecine bu firmaların nasıl uyum sağlayacağının planlamasının yapılmaması ve gerekli tedbirler alınmaması halinde, hem ekonomik, hem de sosyal açıdan en büyük risk unsuru olan işsizlik sorunun katlanarak artacağı uyarısında bulundu. TOBB'un tüm sektörleri ve şirketleri temsil etmenin verdiği ayrıcalıkla ve sorumlulukla, sadece belli bir grup firmanın değil, tüm şirketlerin ayakta kalmasını ve böylece daha çok üretim, ihracat ve istihdam yapılmasını hedeflediğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Esasen önümüzdeki bu süreçte, hem olumlu, hem de olumsuz etkilenecek olanların tamamı, TOBB'un üyeleridir" diye konuştu.
AB'ye üye olan son 10 ülkenin yaşadığı müzakere deneyimlerinin, müzakerelerin büyük bir bölümünün, Brüksel ile değil, aslında kendi ülkeleri içinde gerçekleşeceği gösterdiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, "Yaptığımız incelemelere göre müzakerenin yüzde 65'i aday ülkenin kendi kamuoyuyla, yüzde 20'si üye ülkelerin kamuoylarıyla, yüzde 15'i ise Brüksel'le yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
"SÜRECİN DIŞINDA KALMAYA HAKKIMIZ YOK"
Hisarcıklıoğlu, taşıdıkları sorumluluğunun bilincinde olarak, özel sektörün görüşlerinin, katılım sürecine en sağlıklı şekilde aktarılmasını sağlamak üzere, kendi iç yapılanmalarını tamamladıklarını belirtti. Birliğe yeni katılan 10 ülke ile katılım ve uyum koşullarını görüşen deneyimli müzakere ekibiyle görüşmeleri yürüteceklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Bu süreçte, resmi müzakere heyetinin güçlü olması, bizlerin yapacağı, teknik altyapısı güçlü çalışmalarla, mümkün olacaktır" ifadesini kullandı. "Bu sürecin dışında kalma hakkımız yok" diyen Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İş dünyasının menfaatlerini, kısa, orta ve uzun vadeli bir perspektifle, uyum sürecinin enstrümanlarına aktarılması, demokratik bir görevdir. Biz, ülkemizin ve üyelerimizin bize vermiş olduğu görevi yerine getirerek, bu çalışmaları yapacağız ve resmi müzakere ekibine sunacağız. bunun arkasından, ülkemiz adına gerekli adımları atacak olan da, milletimizden yetki almış, siyasi iradenindir. Biz de özel sektör adına, bunların takipçisi olacağız."
Özel sektörün AB katılım sürecine yönelik yapılanması hakkında da bilgiler veren Hisarcıklıoğlu, 48 sektörde Türkiye sektör meclisleri oluşturdukları, sektör meclisleri bünyesinde da, her bir fasıl için, çalışma grupları kurulacağını söyledi. Alışma gruplarının, tarama süreciyle çalışmalarına başlayacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, özel sektör temsilcilerinin iştirakiyle, tarama sürecinin sağlıklı işlemesinin sağlanacağını savunarak, "Tarama sürecinin sektörlerimiz açısından eğitici olmasına gayret edeceğiz bu süreçte, ihtiyaçlarımızı ve avantajlı alanlarımızı daha iyi göreceğiz" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, yapılanmalarına yönelik şu bilgileri verdi:
"Brüksel büromuzu yeniden yapılandırarak, 'TOBB daimi temsilciliği' haline getiriyoruz. Ayrıca, Brüksel'de kamu ve özel sektör ortaklığı modeliyle oluşturduğumuz turbo ofisi, özellikle araştırma ve geliştirme alanındaki AB programından iş dünyasının istifadesi için gayret sarf etmektedir. Birliğimiz genel kurulu tarafından oluşturulan Avrupa Birliği uyum komisyonu çalışmalarına başlamıştır. Tamamı iş adamlarından oluşan komisyon üyeleri, yine fasıllar itibariyle yürütülecek uyum çalışmalarının içinde etkin şekilde yer alacaktır. Katılım sürecinin iş dünyası açısından meclisi 'TOBB AB Özel Sektör Müzakere Meclisi' adıyla oluşturduk. Bu meclis, katılım sürecinin gerektirdiği iç bilgilendirme, iş dünyası ile istişare, coğrafi yaygınlığı olan ve geniş tabanlı mutabakat için ideal bir platform oluşturmaktadır. Ayrıca, TOBB AB İcra Kurulu tesis edildi. Oda ve borsalarımızın da, sürecin içinde etkin şekilde yer almalarını istiyoruz. Bunun için, oda sistemimizin kapasitesinin geliştirilmesine katkı sağlıyoruz. Bu güne kadar yürüttüğümüz çalışmaların oda ve borsalarımızın gelişimine sağladığı katkının bir envanterini çıkarıyoruz."