Ankara (AA)- Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanlığına vekalet eden İkinci Başkan Turan Erol, Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) elinde hazır konut kredisi portföyü bulunduğunu hatırlatarak, "Menkul kıymetleştirmede öncü rol oynayabilir, iyi bir model olabilir" dedi.
A.A muhabirinin, mortgage (tutsat) yasasına ilişkin sorularını yanıtlayan Turan Erol, TOKİ'nin de elindeki alacakları menkul kıymetleştirmeye öncelik verdiğini, bu konuda talepte bulunduğunu belirtti.
Bunun üzerine SPK uzmanlarının TOKİ alacaklarının hangi sistemle menkul kıymetleştirilerek ikincil piyasalara arz edilebileceği konusunda çalışmalara başladığını açıklayan Erol, SPK olarak konuya sıcak baktıklarını belirtti. Konut kredilerinin ikincil piyasalarda işlem görebilmesi için yapılacak menkul kıymetleştirmeye ilişkin düzenlemelerin 'SPK'nın işi' olduğunun altını çizen Erol, açılan kredilerin ipotek havuzuna alınarak ikincil piyasalara aktarılmasının, piyasalara uzun vadede büyük katkısı olacağını vurguladı.
Turan Erol, ipotek teminatlı menkul kıymetler konusundaki ikincil düzenlemeye ilişkin çalışmanın son aşamaya geldiğini belirtirken, bir hafta içinde kamuoyunun görüşüne açacaklarını bildirdi. İkincil düzenlemelerin tamamlanması için önlerinde 2,5-3 aylık bir dönem olduğunu da söyleyen SPK 2. Başkanı, bu sürede tutsat için gerekli olan ikincil düzenlemelerin tamamlanmış olacağını vurguladı.
Şu anda konut kredisi kullananların tutsat sistemi içinde yer aldığını kaydeden Erol, BSMV indirimi gibi bazı avantajlardan yararlanamayan tüketicilerin, bankalar tarafından geriye yönelik olarak yararlandırmasını beklediklerini kaydetti.
Bazı çevrelerin, ABD'de son dönemde gündeme gelen yüksek riskli (subprime) mortgagelardan yola çıkarak 'tutsat sisteminin riskli olduğuna' yönelik iddialarını da değerlendiren Erol, Türkiye'de uygulanan tutsat sistemi ile ABD'deki söz konusu sistemin, birbiriyle bağlantısı olmadığını vurguladı. Subprime uygulamasının alt gelir gruplarına yönelik, yüksek ve değişken faizli verildiğini, riskli bir kredilendirme olduğunu kaydeden Erol, "Türkiye'deki sistem böyle bir şey öngörmüyor. Dolayısıyla sistem riskli değil" diye konuştu.
Ekonomi için inşaat sektörünün önemine dikkati çeken Erol, "İnşaat ne kadar önemli bir sektör ise tutsat da finansal sistem için o kadar önemli hale gelecek" diye konuştu.
Önümüzdeki dönemde ayrıca borsa endeksi ne kadar önemli ise konut fiyat endeksi ya da tutsata bağlı kağıtların getirisine ilişkin endeksin o kadar önemli hale geleceğini söyleyen Erol, 3-5 yıllık dönemde sisteme büyük fon girişi olabileceğini tahmin ettiğini sözlerine ekledi.