Tolon, avukatı aracılığı ile yaptığı açıklamada Prof. Dr. Mehmet Haberal ile yaptığı telefon görüşmelerinde "Eğer, kabul eder partimize katılırsanız, sizin emrinizde olacağız" ifadelerini kullanmadığını, hiçbir zaman siyasete girmeyi ya da siyasi parti kurmayı düşünmediğini açıkladı.
Tolon'un avukatı İlkay Sezer tarafından yapılan yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 26 Nisan 2012 tarihli çeşitli basın yayın organlarında yayınlanan Ahmet Hurşit Tolon ile CHP 24. Dönem Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal arasında geçen telefon görüşmeleriyle ilgili, kamuoyunda yanlış anlamalara sebebiyet verebilecek yorumlarda bulunulduğu, bu nedenle de açıklama yapılması zorunluluğu duyulduğu belirtildi.
"Öncelikle, müvekkilimiz emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekliye ayrılmasından sonra kamuoyuna yaptığı pek çok açıklamada da belirttiği üzere, hiçbir zaman siyasete girmeyi ya da siyasi parti kurmayı düşünmemiştir" denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Müvekkilimizin tamamıyla kamuoyuna açık bir biçimde ve yasal sınırlar içerisinde gerçekleştirmiş olduğu tüm faaliyetler, demokratik hukuk devletinin bir gereği olarak, Anayasa ile her ferde tanınmış olan sivil toplum faaliyetlerinde bulunmaktan ibarettir. Nitekim, müvekkilimizin Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliye ayrılmasından sonra 22-28 Şubat 2007 tarihinde "YENİ AKTÜEL" dergisine verdiği ilk röportajında 'O sırada Türkiye'de 57 siyasi partinin bulunduğunu; 58'incinin oluşumu ile Türkiye'nin önünün açılacağına inanmadığı için, siyasi partilerden gelen tekliflere sıcak bakmadığını' açıkça ifade etmiştir. Müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon, hiçbir zaman Prof. Dr. Mehmet Haberal'ı da, herhangi bir siyasi partiye davet etmemiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasındaki telefon tapelerinde yer alan görüşme ise, eski bakanlardan emekli büyükelçi Sn. Kamran İnan önderliğindeki Milli Egemenlik Hareketi isimli siyasi oluşum toplantılarına, mesleki yoğunluğu nedeniyle nadiren iştirak edebilen Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın toplantılara daha sık katılması için yapılan bir serzenişten ibarettir. Nitekim, bu gerçek, gerek müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon'un, gerekse Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın soruşturma ve yargılama aşamalarında verdiği ifadeler ile de sabittir."
-""EMRİNİZDEYİM' İFADESİ ASKERLİKTEN KALMA ÜSLUP"-
Açıklamada, Hurşit Tolon'un, hiçbir zaman Prof. Dr. Mehmet Haberal'a "Eğer, kabul eder partimize katılırsanız, sizin emrinizde olacağız" şeklinde bir beyanda bulunmadığına da dikkat çekilirken, "Taraflar arasında yapılan bir telefon görüşmesinin bitiminde, müvekkilimizin kullandığı "emrinizdeyim" şeklindeki ifade tarzı askerlikten kalma mutad konuşma üslubu gereği nezaket içeren bir ifadedir" denildi. Tolon'un uzun yıllar Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği gibi bir görevi başarıyla yürüttüğü ve emekliye ayrıldıktan sonra da mesleki alışkanlıkları gereğince, pek çok kişi ile yaptığı görüşme sırasında da, aynı ya da benzer nezaket içeren ifadeleri kullandığının altı çizilen açıklamada "Bu vesile ile şu hususu da önemle belirtmek isteriz ki, iddianamede Anayasa ile her ferde tanınan sivil toplum faaliyetlerinde bulunma, siyasi parti kurma ya da siyasi partiye üye olma ya da düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında icra edilen tamamıyla yasal faaliyetlerin terör örgütü faaliyeti kapsamında, TBMM'ni ortadan kaldırmak ya da Hükümetin faaliyetlerini engellemeye teşebbüs şeklinde nitelendirilmesi çağdaş, demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemez bir yaklaşımdır" ifadelerine yer verildi.
ANKA